3- Amaçsız Psikopat

69 12 0
                                    

Okurken umarım beğenirsiniz çabucak yetişin diye yazarken yazım hatalarına bakmaya çalıştım. Kurguda ya da cümlede yanlış bir yer olursa o kısıma yorum atabilirsiniz. Bende düzeltebilirim.

Konuşmamı bekliyordu.. Elime yazmış olduğu yazı ile ilgili sorumu sormaya hazırlanıyordum ki.. Yukarıdan bağrışma sesleri gelince ikimiz de bir birimize sorarcasına baktık. Benden önce davranıp içeri girdi bende onu takip ediyordum merdivenlere yöneldiğinde dikkatimi garson kız çekti. Polisi arıyordu.. Mert adımlarını hızlandırınca aynı şekilde onu taklit ettim. Yukarı çıktığımızda iki gurup bir birine girmişti ve Beliz ise ortalıkta görünmüyordu. Mert olayı anlamadan içlerine girdi. Ben ise arka taraflarından sıyrılarak geçtim. Beliz'i arıyordum. Arkamı dönüp kavgaya baktığımda hala devam ediyorlardı. Gözlerimin karardığını hissediyordum. Geriye doğru bir adım atmam ile sağ ayağım ıslandı. Yere baktığımda ayağım batıyordu.. Ayağımın tabanının çamur ile kaplı olduğunu hissediyordum. Su gittikçe yükseliyordu.. Başımı kaldırıp etrafıma baktığımda ormanın içinde gibiydim, bir bataklıktaydım. Gittikçe batıyordum etrafım da tutunacak bir şey arıyordum ama bulamıyordum. Tek çarem çığlık atmaktı. 'Yardım edin!' diye bir umut bağırıyordum. Bir kaç defa tekrarladıktan sonra birisi bana kalın bir dal uzatı kim olduğunu göremiyordum. Dalı tutum ve beni çekmeye başladı. Beni kurtardığında kurumuş toprağın üstünde soluklandım ve nefesimi düzeltmeye başladım. Beni kurtaran kişiye baktığımda arkası dönüktü. Ayağa kalktım ve omzuna dokundum. Bana döndü, yüzünü göremiyordum. "Kimsin ? " diye sordum. Kolumdan sertçe tutu ve "Bugün seni kurtarıyormuş gibi gözüken kişi aslında seni daha da dibe itebilir. Aynı bunun gibi ! " dediğinde beni kurtardığı bataklığa geri itirdi. İtirirken kapşonunu çıkardım. Çığlık atarken onun gülüşünü gördüm. Mert! Suyun sırtıma değmesi ile gözlerimi yumdum refleks olarak. Kolumda el hissedince gözlerimi açtım. "Burada neler oluyor ? " diye soran Beliz'e cevap vermek için nefes alışverişimi yavaşlatmaya çalışıyordum. Yine bir sanrı görmüştüm. Ölümü daha da yakından hissettmiştim. Bağıran erkeklere dikkatimi verdim. Neden kavga ettiklerini anlamamıştım. Ayırmaya da kimse çalışmıyor gibi duruyordu. En sonunda birinin kuvvetli bir şekilde bağırdığını duyunca kim olduğunu anlamaya çalıştım. Mert kavgadan kendini yavaşça çekince elini bel kısmına koydu. Giyindiği açık renkli tişörtden kanaması olduğunu görmüştük. Beliz kanı görünce çığlık attı. Susması için ağzını kapatım. Kaşlarını çatarak kavgada birini arıyordu. Aradığı kişiyi bulunca kavganın içine attı kendini ve sadece bir kişiye yönlendi. Hiç acımadan peş peşe yumruklar atıyordu. Kavga edenler durup onları ayırmaya çalıştı. "Bir daha bıçaklayacağın kişiyi iyi seç!" diye kükredi. Yakalarından tutup havaya kaldırdı. Ayakları yerden kesilince de hızla yere attı. Çocuğun güçsüz bedeni yere düşünce arkadaşları yanına gitti. Mert ise daha fazlasını yapabilecek gibi duruyordu ama nerede durması gerektiğini biliyordu. Polis sirenleri yaklaşınca hepsi birden eşyalarını aldılar. Aras kanayan burnunu silip bize baktı. "Sizde burada kalmayın. Görgü tanığı olarak sizi alırlar. " demesiyle Beliz bizim oturduğumuz masaya fırladı. Yemekler daha gelmemişti. Kendi çantasını ve benim çantamı alıp hızla merdivenlere yöneldi. Yukarıda sadece ben kalmıştım. Olanları idrak etmeye çalışıyordum. Beliz'in hareket etmem gerektiğini anlatan bağırışı ile kendime geldim. Merdivenlere doğru ilerlerken yerde bir kolye buldum. Karmaşık bir kolye gibiydi ve zinciri demirdendi. Yerden aldım onu ceketimin cebine koydum. Aşağıya indim. Beliz o sırada olan yemekleri paket yapılmasını söylemiş. Hesabı öderken bir poşet uzattılar. Tahminimce yemeklerimizdi. Poşeti alır almaz. "Üstü sizde kalsın!" diyip kolumu kavrayıp hızla dışarı çıkartmıştı bizi.. Erkeklerin hepsi teker teker arabalarına binmişti. Biri hariç! Mert, yaslandığı motora binmişti.. Motorunu çalıştırdığında çok rahatsız edici bir ses yankılandı etrafta.. Sanki yaralı değilmiş gibi hızla gözden kayboldu, diğerleri gibi...
"İnana biliyor musun ? " Beliz' in cırlayan sesi ile ona döndüm. Hızlı bir şekilde otobüs durağına yürüyorduk. "Neye ?" soruma karşılık bana tuhaf bir bakış atıp ardından " Az önce yoktun galiba ?" diye sordu.
"He onu diyorsun!" dememle " Başka ne diyebilirim ?" iç çekti ve devam etti. " Kavganın nedenini biliyor musun ?" başımı olumsuz anlamda saladım. " Peki Mert'in bıçaklanması? Çocuk okula daha bugün geldi ve bıçaklandı. Eminim en az bir hafta falan antrenmanlara katılamaz. Yarası derin gibi duruyordu.. O kadar kanın başka bir açıklaması olamaz!" soluklanıp devam etti. " Bence en güzel kısmı sonu.. Aras'ın bizi düşünüp uyarması" aptal aptal sırıtmaya başladı. " Bence o kendini düşündüğünden."dedim. Hayallerini yıkmak istemiyordum ama mantıklı bakınca söylediğim şeyin doğruluk payı yüksekti. "Düşünsene bizi görgü tanığı olarak alacaklar. İfademizde onların adını söylersek, onların başları belaya girecekti. " konuşmamın ardından yüzü düştü.
"Şöyle bir iki dakika sevinseydim bari.." yana doğru masum bir gülüş attım. Otobüs durağına vardığımızda 6 - 7 dakika sonra otobüs geldi. Otobüse bindik ve Belizlerin orada indik. Bir hışımla Beliz eve girip ayakabılarını çıkardı ve odasına yönlendi. Bende aynı şekilde onu takip ettim. Beliz'in odasına girdiğimizde "Çok açımmm.." diye uzatarak konuştu. Beliz'in balkonuna çıkıp yemekleri poşetten çıkardık. Beliz " Geliyorum!" diyip hızla odasına girdi bir şey arıyor gibiydi. Bulduğunda hemen yanıma geldi. Elinde telefonunu salayarak oturdu. Bugün biz yemek yemeye gittiğimizde telefonuma mesaj geldi. " 'Dolabını iyi kontrol etmelisin!' yazıyordu. Sence bu ne anlama geliyor? " "Numara gözükmüyor mu ? " Başını salayıp "Bir çeşit numara engelleyici gibi bir şey kullanmış bu nedenle görünmüyor. Sence korkulacak bir şey var mıdır ?" sorusuna güldüm. "Acaba ?" dedim. Aklımdam biri geçiyordu. O gelmiş olabilirdi ve böyle aptal şakaları oluyordu. Beliz de hemen anlamıştı ne demek istediğimi.

SOĞUK KARANLIK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin