ARKADAŞLAR BU BÖLÜM AZDA OLSA EKŞINLI İNŞALLAH BEĞENİRSİNİZ :) DENİZİN GİYDİKLERİ MULTİMEDİA DA VAR :)
Yıldızla konuşmam bittikten sonra yatağıma uzanıp derin düşüncelere daldım. Yıldız uçakla gelirse ya fırtına çıkar ve sonu annem ve babam gibi olursa? ya yıldıza kötü bir şey olursa? Ne olur Allah'ım ne olur yıldız buraya sağa salim gelsin. Bu düşünceler beni yiyip bitirirken uyuya kalmışım.
Kalktığım zaman saat 20:00 olmuştu ve direk telefonum çalmıştı. Bilinmeyenden numaradan mesaj gelmişti.
Numara yok:
Bugün tahtada ne oldu öyle iki gözün iki çeşme ağladın seni sulu gözlü beyinsiz!
Kimdi bu aptal? Benim numaramı nerden bulmuştu? Of her neyse zaten benim işim gücüm yoktu birisi gelse de şöyle bilinmeyenden salak saçma mesaj atsa diyordum!
Ve ardından bir tane daha mesaj geldi.
Bu aptalın benimle derdi neydi? neden beni rahat bırakmıyordu?
Oh Allah'tan bu Melis'miş Melis benimle okulda tek dalga geçmeyen kişi
Melis:
Tatlım bugün parti var gece yarısı başlıyor. Sende gel ne olur yalnız gitmek istemiyorum.
Ben:
Peki başımın tatlı belası peki geleceğim. fakat sen beni bizim kapının önünden alacaksın yoksa gelmem ona göre.
Melis:
Peki peki yeter ki sen gel.
Son mesajı aldığım zaman direk banyoya koştum ve yıkanmaya başladım. Banyodan çıktıktan sonra hemen saçlarımı ve vücudumu kurutup saçlarımı yapmaya başladım. Saçlarım uzun,sarı ve düz olduğu için toplaması kolay oluyordu bende hemen saçlarımı topladım. sonra giyinmeye gittim dizlerime kadar gelen arka kısmında ufak bir kuyruğu olan düz siyah,kalp yaka bir elbise giymiştim. Giyinmem bittiği zaman hemen hafif bir makyaj yaptım. Pembe parlak bir parlatıcı ve siyah rimel sürmüştüm. Siyah rimel mavi gözlerimi ortaya çıkarmıştı
Hazırlanmamda bitmişti.hemen dışarıya çıktım bir dakika dışarısı birazcık soğuktu. Neden ayaklarım üşüyordu? Olamaz ayakkabılarımı giymeyi unutmuştum hemen paspasın altından anahtarımı alıp içeriye girdim. şimdi diyiceksiniz bu kız nasıl anahtarı paspasın altından alıyor diye açıklıyim benim takıntılarım vardır asla 1 anahtarla yetinmem 1 tanesi evde 1 tanesi yanımda 1 taneside paspasın altındadır biliyorum garip ama ne yapiyim benimde huyum bu . koşarak içeriye girip siyah topuklu ayakkabılarımı giydim daha sonrasında telefonumu alarak dışarıya çıktım ve Melis i beklemeye başladım.
Tahminen ben dışarıya çıktığım zamandan 4-5 dakika geçmişti hemen ardından kapının önünde beyaz bir mini Cooper durmuştu bu arabaları çok seviyordum çok şirinlerdi. Ve hemen içinden Melis çıkmıştı. O çıktığı gibi bende arabaya binmiştim.
Bekledim bekledim ama hala Melis gelmiyordu dışarıda telefon elinde kendi kendine hem konuşuyor hem birilerine hiddetle mesaj atıyordu.
Bildiğiniz telefonla dövüşüyordu. Uzaktan gören Melis i cinayet işliyormuş sanır.
Hah hele şükür arabaya binmişti. Ama hala telefon elinde ve hala kendi kendine mırıldanıyordu. Of yetti ama bu hali benimde bir sabrım var zaten bilinmeyen kişiden gelen mesajdan dolayı sinirliyim bide Melis in bu tavırları beni kızdırıyordu. Artık dayanamadım ve Melis e çekiştim
Ben:
-Aaa yetti be Melis bu ne hal .partiye gidiyoruz dövüş kulübüne değil! Birazcık gül sevin lütfen.
Melis telefonu bıraktı ve bana döndü o sahte gülücüklerinden birini gönderdi. Bende gülmeye başladım ama ben normal olmadığım için hala gülüyordum.Aslında korkmam gerekiyordu çünkü bu bakış bir maçta karşı tarafa atılan öldürücü bakışlardan birisiydi. Bende hemen bu bakışları anlar anlamaz sustum ama içimden hala kahkaha atıyordum.
On dakika sonra parti alanına gelmiştik. Ev dört katlı ve adeta bir saray yavrusuydu. Bahçesi ise kocamandı. çeşit çeşit ağaçları vardı vedört tane büyük kurt heykeli vardı. Bu evi kim bu hale getirmişti böyle Kont Dracula mı?
Melis kolumu çekiştirerek beni eve soktu. Ööğk burası çok kötü kokuyordu. Sürekli elinde içkiyle dolaşanlar ve sarhoşlarla doluydu burası. Ben böyle ortamları pek sevmem.Daha demin bir sarhoş evin merdiveninin başına gelmiş "bugün çok güzel olmuşsun canım ama neden bu kadar uzunsun" demişti ve hemen ardından merdivenin basamaklarında uyuya kalmıştı.
Ben arka bahçeye doğru ilerlerken 1.80 boylarında sarışın deniz mavisi gözleri olan saçı bir şekil kendisi bir şekil çocuk bana doğru dik dik bakıyordu sanki ben arka bahçeye geçersem orada beni öldürecekmiş gibi geldi.
Bende bu durumdan korktuğum için Melis i çağıracaktım ama Melis çoktan arkadaşlarıyla eğlenmeye başlamıştı bile ve beni unutmuştu.
Ben ve kırılmış kalbim eve doğru gecenin zifiri karanlığında ilerliyorduk .
eve girdiğim zaman büyük bir çığlık atmıştım çünkü evim darma dağın olmuştu. Bunu kim yapmıştı? Acaba bir şeyler çalmış mıydı ? hemen eşyalarıma baktım ama hepsi tamdı yani hiçbir şey çalınmamıştı. Peki bunu yapan bana niye yapmıştı? Bu zamana kadar zararım dokunmamıştı dokunamazdı zaten çünkü hiç kimse benimle ilgilenmiyordu.
Bunu yapan barbar neden evimi yağmaladı? Amacı neydi? Ben bunları düşünürken telefonuma mesaj gelmişti bilinmeyendendi
Numara yok:
Bugün çok güzel olmuşsun canım. Nasıl evinin yeni dekorasyonunu beğendin mi? Bence çok güzel oldu. ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
görünmez kızın gizli güncesi
Ficção AdolescenteDeniz : görünmez kız Melis : okulda ve normal hayatta çevresi geniş inatçı,hırslı Denizin yakın dosttu. Yıldız : 5 yaşında arabanın altında kalarak bacaklarını kaybeden engelli bir kız Denizin çok yakın dostu hatta kardeşi dediği düzeyindeki arkadaş...