BAŞARDI

121 10 0
                                    

Baha bana ikimizin evinin anahtarını uzatırken ben onun yüzüne şaşkın bir ifadeyle bakmaya devam ediyordum.

-deniz artık alsan şu anahtarı iyi olur aslında sevgilim.

-yok ya sağol sendede kalabilir o anahtar hiç sorun değil benim için.

-deniz saçmalama al şu anahtarı hem orda ben tek başıma yaşayamam.

-iyi tamam diyelim oldu taşındık yıldız ne olucak?

-oda bizle yaşar.

-iyi ya peki ben bi yıldızı ikna ediyim ne dersin?

-olur derim.

-peki hadi gidelim artık.

-tamam.

Bahanın koluna girip yürümeye başladım ama hiç rahat değildim çünkü büyük adımlar atıyordu ki buda sinirli olduğunu gösterir. Ama ne yapayim benim suçum değil yıldızı bırakamam.

Arabaya bindiğimizdede aynı sinir aynı surat ifadesi. Ya ben ne yapiyim benim suçum sanki. Tipe bak ya bildiğiniz bana trip atıyor. Bana? trip? Kız olan benim ya benim trip atmam lazım.

İyi be sen susarsan bende susarım.

Eve gelene kadar hiç konuşmadık bir tek al şu anahtarları dedi anahtarları sinirli bir şekilde uzatıp. Bende mecburen aldım yoksa saldırıya uğrarım diye korktum açıkçası.

Eve girdiğimde yıldız koltuğa yüz üstü uzanmış bir şekilde yatıyor ve ağlıyordu.

-yıldız iyimisin?

-deniz hemen yanıma gel.

-yıldız ilk önce bi yüzüme bakabilirmisin?

Kafasını iki yana sallayarak hayır dedi. Neler oluyor burada?

Bende mecburen yere oturup yıldızın yüzünü iki avucumun arasına aldım.

Aman allahım yıldız ne oldu sana dememe kalmadan tekrar ağlamaya başladı.

-deniz.

-efendim yıldız?

-annem ve babam…

-ne oldu onlara?

-ölmüşler. Ölmüşler deniz hemde benim yüzümden. Benim yüzümden ölmüşler.

-ne? Ne? Nasıl ya? Neden senin yüzünden? Anlamadım.

-beni görmeye geliyorlardı ama bir tane tırın altında kalmışlar.

görünmez kızın gizli güncesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin