İTİRAF

94 7 0
                                    

eveeett çoookk uzun bir aradan sonra merhaba :) sizi beklettiğim için özür dilerim ama bazı önemli olaylar oldu ve hikaye yazmaya fırsatım olmadı. düzenli bölüm gelmiyor biliyorum ama lütfen kızmayın elimden geldiğince yazmaya çalışıyorum. artık multimedia ya her bölüme müzik ve fotoğraf koymayı düşünüyorum bakarsanız sevinirim :) neyse ben tekrar hepinizden özür dilerim. hepinize iyi okumalar. :) 

Anneannemin her küçüklük arkadaşımla fotoğrafımızı çekmesi bir aralar takıntıydı bu yüzden baha ve bahadırla fotoğrafımızın olması gayet doğaldı fakat asıl normal olmayan şey anneannem neden bu fotoğrafı benden saklamıştı?

-deniz yine ne düşünüyorsun?

-anneannem benim her küçüklük arkadaşımla fotoğraflarımızı çeker sonra o anıları bana hiç usanmadan tekrar tekrar anlatırdı. Ama bu fotoğrafı hiç göstermedi ve tanıştığımızı hiç söylemedi.

-anneannen seninle görüştüğümü biliyormu?

-evet senin fotoğrafını göstermiştim internetten bu baha diye ama sadece tebessüm etmişti. Garibime gitmedi değil ama nedenini sormadım.

-anlıyorum tabi onuda.

-neden?

-annenannen ailenin ölümünde bizim ailemizi suçlu gördü ve bizimle görüşmenizi kesti ailelirimiz kavga etti.

-nasıl yani?

-annenle babanın bindiği uçak bizim uçağımızdı aslında benim annemle babamda gelecekmiş ama son anda işleri çıkmış onlar gitmemiş ve o kadar uçağı hazırlattık plan iptal olmasın siz gidin demişler. Ertesi gün ölüm haberleri gelince anneannen bizim ailemizi suçlamış "siz komplo kurdunuz,siz öldürdünüz onları." Diye bağırmış kavga çıkmış ve bir daha görüşmemişler.

-bunları bana hiç anlatmamıştı.

-dur daha bitmedi. Hem asıl önemli kısımı söylicem.

-söyle.

-hazır olduğuna eminmisin?

-eminim.

-pekala. Aslında kazada sadece annen hayatını kaybetti baban bir şekilde kurtulmuş. Ve seni hayatın boyunca izledi. Ama bu aralar seninle bir şekilde ilgilenemediği için beni tuttu. yani tutmadı ben çağırılan kişiyi dövdüm. O kişinin yerine ben geçtim. seni korumam altına aldım. Bu evlilik planını baban yapmıştı. Sana dokunmama dahi izin yoktu aslında ancak bu teklifi yaparsam sana dokuna bilirdim. Ayrıca evi mahveden kişide abim buraya gelemez çünkü korkuyor. Eski anılarının canlanmasından korkuyor. Abim sana babanın yaşadığını erkenden söyleyecekti fakat o zamlan bütün plan bozulurdu.

-...

-deniz?

-...

-deniz kendine gelirmisin!

-nasıl yani babam yaşıyormu?

-evet ama öğrenmeni istemedi çünkü sen öğrenirsen anneannende öğrenecekti ve anneannen seni başka ülkeye götürecekti.

-babam...

-evet deniz baban yaşıyor.

-peki sen neden evin önünde oturup ağladın?

-çünkü o ev benim kafam bozukken gelip sakinleştiğim yerdi. Abimin orayı öğrenmesi kötü oldu.

-ben hala şoku atlatamadım. Ne yani babam cidden yaşıyormu?

-evet deniz yaşıyor.

-beni ona götür.

-nasıl yani?

-duydun! Beni babama götür.

-deniz şimdi olmaz. Baban müsait değil.

-umrumdamı sence! 18 yıl sonra babamın yaşadığını duyuyorum ve sadece oturmamımı bekliyorsun?

-hayır tabii ki ama şu an olmaz deniz.

-baha! Götür dedim! Konu kapandı.

Evden koşar adımlarla çıktım ve arkamdan gelen ayak seslerini dinledim. Arabanın yanında durdum baha kapıları açtı. İçeriye oturduk.

-deniz eminmisin?

-eminim baha yeter artık sür şu arabayı!

-tamam

Hala inanamıyordum. Babam yaşıyordu! Ve bunca yıl benden saklanmıştı! Ne baba ama! Tamam amacı beni yanında tutmak olabilir ama beni hiç düşünemeyecek kadar bencil birimiydi?

Ben her gece ailem için ağlarken onun bu kadar bencil olması normalmiydi? Madem öyle gelseydi en azından benimle 1 ay geçirseydi oda yeterdi bana. Ben bir kere olsun babama sarılamadım. Bir kere! Anneannem beni yurt dışına götürse dahi peşimden gelmesi gerekirdi bu kadar korkak olması gerekmezdi!

-deniz kemeri yolma istersen.

-farkında değildim kusura bakma. Biraz daha hızlı gidemezmisin?

-pekala.

Baha arabayı her hızlı sürüşünde koltuğa yapışsamda bunun şu an bir önemi yoktu. Ne kadar hızlı giderse o kadar çabuk babamı göre bilecektim.

1 baat kadar daha yol aldıktan sonra artık göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Kolumun çekiştirilmesiyle uyandım.

-kalk geldik.

-tamam.

Kapıyı açtım ve indim karşımda bir sahil vardı. biraz daha yürüdükten sonra sahilde iki iri yapılı adam ve şezlonglara oturmuş bir adam vardı. bu babam olmalıydı. İçime doğmuştu.

 Tam karşılarına geldiğimizde Ortadaki adam bize yüzünü döndü ve o mas mavi gözlerine odaklandım. Hiç kırışmamış bir yüz muhteşem mavi gözler ve siyah gür saçlarının arasında beyazlamış saçlar olan birisiydi.

Düşüncelerimden farklı ama güzel bir sesin adımı seslenmesiyle kurtuldum.

-Deniz?

görünmez kızın gizli güncesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin