Bölüm 4

13K 97 5
                                    

"Çok sigara içiyorsunuz Bayım."

Mesaj Victoria'dan gelmişti. Ama şu anda sigara içtiğimi nerden biliyordu? Etrafıma baktım ama spor yapan bir kaç insan dışında şüpheli görünen kimse yoktu. Telefonu sağ cebime koydum ve yürümeye devam ettim. Eve gidene kadar yanımdan geçip giden insanları izledim. Kimi insan eşiyle ya da sevgilisiyle tartışıyordu, kimisi el el tutuşmuş sarmaş dolaş geziyordu. Kimisi de kendi halinde takılıyordu. Uzun bir yürüyüşün ardından nihayet evime varmıştım. Ceketimin iç cebinden anahtarı çıkarttım ve kapıyı açtım. Ev çok sessizdi. "Anneeee ben geldim" diye bağırdım ama cevap veren olmadı. Yemek masasının üstünde bir not vardı ve şöyle yazıyordu;

"Alex ben ve annen akşam yemeğini dışarıda yiyeceğiz. Annen senin için atıştırmalık birşeyler hazırladı, buzdolabına koydu. Bu arada odanda çalışma masasının üstünde sana ait bir paket var. Gece geç döneriz bizi merak etme."

Notu masanın üstüne bıraktım ve koşarak yukarı çıktım. Çalışma masamın üstünde kocaman bir kutu vardı. Üzerinde de bir not vardı.

"Umarım hediyeni beğenirsin."
Victoria Black

Yazıyordu. Elimdeki eşyaları sandalyenin üstüne bıraktım. Paketi elime aldım biraz ağırdı. Yatağımın üstüne koydum. Yatağın üstüne oturdum ve paketi açmaya başladım. Siktir! Vay canına. Bunlar çok pahalı. İçinde Apple seti vardı. Telefonundan iPod'una kadar herşey vardı. Bir kaç tanede not defteri vardı. Hepsinin rengi siyahtı. Siyah ve asil. En sevdiğim renkti siyah. Şaşkın ve mutlu bir yüz ifadesiyle gelen hediyelere baktım. İphone 7Pro'yu elime aldım ve açtım. Bir mesaj geldi;

"Hediyelerini beğendin mi?"

Mesaj yazmakla uğraşmak yerine aramayı tercih ettim. Saniyesinde telefonumu açtı ve yine aynı ince ve çekici bir ses tonuyla "Alex" dedi. "Victoria sen ciddi misin? Bu hediyeler çok fazla" dedim. "Hayır fazla değil. Benim asistanımsın ve bunlara ihtiyacın olucak" dedi. "Ah evet doğru ya. Senin asistanınım" dedim ve küçük bir çocuk gibi kıkırdadım. "Mail'lerine baktın mı?" diye sordu. "Hayır bakmadım da, neden?" diye sordum. Hemen bak!" diye emretti. "Tamam" dedim ve emrini bir itaatkar gibi yaptım. Hassiktir, yemek bu akşam mı? Ve neden sizde? Neden mesaj olarak atmadın?" diye sordum şaşkınlıkla. Güzel bir kahkaha attı. "Hemen hazırlan, 1 saat sonra şoförüm seni almaya gelicek" dedi. "Peki Bayan Victoria sizde görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Üstümdekileri çıkardım ve banyoya gittim. Sıcak suyu açtım. Hızlı bir duş aldım. Belime havluyu bağlayıp odama geçtim. "Ah! Lanet olsun! Takım elbise giymek istemiyorum" diye söylendim kendi kendime ve telefonu elime aldım, Victoria'ya mesaj attım.

"Acaba takım elbise giymesem, olur mu?"

diye sordum. Hemen cevap geldi.

"İstediğini giyebilirsin. Hatta hiç giyinme."

Yazıyordu. Üstüme klasik bir tişört ve kot pantolon giydim. Kapşonlu bir hırka aldım yanıma, yeni iPhone'um ve sigara paketimi yanıma aldım. Aşağı kata indim. İçkilerin olduğu dolabın yanına gittim ve eskilerden kalma kırmızı şarabı elime aldım. Bulduğum kırmızı bir kurdeleyi fiyonk şeklinde bağladım. Anahtarımı aldım ve tam kapıdan çıktığım gibi dona kaldım. Son model bir araba ve yanında da siyah takım elbiseli bir adam beni bekliyordu. Merdivenlerden inerken "Bay Alex" dedi. "Buyrun benim" dedim, kapıyı açtı ve beni bekledi. Gözüme mavi cep mendili takıldı. "Güzel renkmiş" dedim mendili işaret ederek. Arabaya bindim, arkamdan kapıyı kapattı. Hızlı adımlarla şoför koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırıp klasik bir müzik açtı. Ara sıra da dikiz aynasından bana bakıyordu. Acaba neden bakıyordu. Tedirgindim, çünkü ilk defa tanımadığım birinin evine gidiyordum. Hemde bir kadının evine. Tanımadığım bir adamla aynı arabada. Gelen bir mesajla irkildim ve düşüncelerimden uzaklaştım. Gelen mesaj Victoria'dandı.

"Bir kaç dakikaya evde olursunuz. Bu arada şoförümün adı Leonardo."

Bende şöyle bir cevap verdim;

"Bayan bilmiş, elimde bir şişe 1950'lerden kırmızı bir şarap var. Umarım sorun olmaz."

Saniyesinde cevap geldi.

"Bayan bilmiş ha? Sevdim bunu."

Bir kaç dakika sonra durduk. Leonardo bana döndü ve "Bay Alex geldik" dedi. Sonra arabadan indi ve kapımı açtı. Kocaman bir kapı vardı. Kapı açıldı ve içeri girdik. Kocaman bir bahçe içinde uzun ışıklı bir yol vardı. Sonunda da büyük ve gösterişli bir ev vardı. Leonardo yanıma geldi ve "Buyrun Bay Alex" dedi ve yolu işaret etti. Teşekkürler Leonardo" dedim. Adımı nerden biliyorsun bakışı attı ve yürümeye başladı. 5-10 dakikalık bir yürüyüşün ardından eve varmıştık. Evin önünde mavinin tatlı bir tonundan birden fazla çiçek çeşiti vardı. O sırada kapı açıldı ve çok çekici bir kadın vardı. Uzun boylu sarışın ve aşırı seksiydi. Üstünde ince mini bir gecelik ve onun üstünde de sabahlık vardı. Dudağında kırmızı bir ruj vardı. Bembeyaz teni, dolgun göğüsleri ve geniş kalçaya sahipti. Bu güzellik karşısında büyülendim. Aynı ince ve çekici ses tonuyla "....

MASUM İTAATKAR (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin