Mer-ha-baa... yeni bölümle karşınızdayım. Hala kitabın kurgusu ve gidişatı konusunda çelişkilerim var. Sizden ricam, kitap hakkındaki düşüncelerinizi ve yorumlarınızı yazmanız. Sizin düşüncelerinizi merak ediyorum. Umarım bu bölümü seversiniz. İyi okumalar...
Bugün hastaneden eve geleli 2 hafta olmuştu. bu süre zarfında Victoria benimle bir kelime dahi olsun konuşmamıştı. Sessizliği mesken edinmişti dili. Benim dışımda evdeki herkes ile konuşuyordu. En çokta Leo ile. Sık sık Leo ile konuşmalarına denk geliyordum. Kulak kabarttığım konuşmalarının yüzde doksanı, benimle konuşamayacak kadar cesaretsiz oluşundan ve şu anki durumundan utanıyor oluşundan yakınıyordu.
O eski Victoria yoktu artık. Ayakları yere sağlam basan kadın yoktu artık karşımda. Onu tanıyamıyordum artık. Gün geçtikçe zayıflıyordu. Onu bu halde gördükçe, kendime lanet ediyordum. Yüzündeki o şuh gülüşünden eser yoktu.
Şu anda gecenin bir yarısı uyumakta olduğu odanın kapısında dikiliyordum. Ölüm sessizliğini esken tutmuş odada yankılanan tek ses, Victoria'nın soluklarıydı. Yatağına doğru ilerledim. Teni, ay ışığının altında bir mücevherden farksızdı. Her nefes verişinde aralanan dudağı, her nefes alış-verişinde ritmik olarak inip kalkan göğsü, yastığın üstüne dağılan tutamları, elmacık kemiklerini dantel gibi süsleyen kirpikleri...
Onu özlemiştim...
Hem de her anlamda...
O benim karanlık yanımı ortaya çıkaran kişiydi. İlk birlikteliğimizi hatırladığım her an, o anki duyguları tekrar ve tekrar yaşıyordum. Kıvrımlı hatlarını, nefes darbelerini, düzensiz nefes alış-verişlerini...Her hareketini saniyesi saniyesine hatırlıyordum.
Baş ucuna oturdum. Karşımda, içinde hırçın bir tanrıçayı barındıran kadını izledim. Biçimli parmaklarımı, karışmış tutamları arasında gezdirdim. Kendine özgü bir kokusu vardı. Hiçbir çiçeğin, kokusuna erişemeyeceği türden bir kokuydu bu.
Parmaklarım, saçlarından yanağına doğru bir yol çizdi. Teni öyle yumuşak ve pürüzsüzdü ki! Tanrım. Ona dokunuyor olmam bile her uzvumu harekete geçirmeye yetti. bu sıradan dokunuşun bile bende büyük bir etkisi vardı. Sessizce yanındaki boşluğa uzandım ve başımı boyun girintisine yerleştirdim. Kokusunu hasretle içime çektim.
Tenimin, tenine temas etmesini özlemiştim. O an kulaklarıma gelen boğuk ses; söylediği cümleleri algılamam için bana kısa bir süreyi bahşetti.
Sonra...Sonra ne mi oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM İTAATKAR (+18)
Teen Fictionİki farklı dünya... İki farklı hayat... Tek bir bedende bütünleşen iki beden... Dominant bir Kadın... Ve onun oyun odasına ve hayatına dahil olan masum bir genç....