(Resmi kaydırın :))
4 saatlik uçak yolculuğundan sonra, vardık sonunda istanbula. Öyle mutluyumki. Dayımı gördüğüm an elimde, kolumda ne varsa bırakıp dayıma koştum ve " Dayııım" diye bağırıp kocaman sarıldım. Küçüklüğümden beri çok severim onu. "Nasılsınız aybüke hanım?" dedi dayım. "Iyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız mehmet bey?", "Kız sen ne ara büyüdün bukadar yaa?!" dedi dayım. Daha sonra anneme abime ve babama sarıldıktan sonra elini omuzuma koyup beraber dışarıda park ettiği arabaya gittik. Canım dayım ya. Onunla benim aramda dayı-yeğen ilişkisi değilde abi-kardeş yada kanka ilişkisi var. Hava-alanından çıktıktan sonra gözümü hiç bir yerden ayıramadım.
Öyle özlemişimki, herşeyi: havayı, havanın toprak,deniz,simit karışımı kokusunu. Burası vatan, cennet vatanı. Öyle özlemişimki heryerde türk görmeyi, müslüman görmeyi, sadece türkçe duymayı, konuşmayı, kilise sesini duymamayı, cennet gibi ezanı dinlemeyi. Pazarlardaki abilerin "gel abla, geeel" diye bağırmalarını. Herkezin yüzüne gülümsiye bilmeyi, kapalı kadınlar, sakallı adamlar/dedeler görmeyi... HERŞEYI. Vatan-Cennettir bizim için. Heleki gurbette yaşayan türkler, biraz fazla vatancıdır. Zordur hayat, hıristiyan bir ülkede yaşayanlar için. Çarşıda başımız kapalı diye kötü bakılanlar için. Okullarda tek türk/müslümanız diye, kötü not alanlar için. Kilise sesiyle uyananlar, markete girdiğinde domuz kokusu alanlar, her yediğine içtiğine dikkat etme zorunlu olanlar için. Bir almanla bir dialoğun olduğunda, illaki türk politikasıyla seni eleştirip, küçük düşürmeye çalışanlar için. Biz az çekmedik ailecek almanyada. Şükürki duâ'larımız kabul oldu.
Evet... Yeni bir hayat başlasıın. :)Eve gelip canım ana-annemle ve dünya tatlısı kuzenim emineylede hasret giderdikten sonra, yerleşip dinlendik. Sonra dayım bizi oturduğumuz mahalleyi gezdirdi. Ben çok beğendim küçük ama kalabalık ve sevimli bir mahalle. Sokakta çocuklar top oynuyor, bahçede neneler toplanmış börek pişiriyor, kokusu 10 metre ileriden geliyordu, cami önünde dedeler sohbet ediyor, parkta kızlar gülüp eğleniyorlardı. Sonra bir yer gözümü çarptı. "Turan oca.." tam diyecekken, inanmiyorum! Bu bir ülkücü ocağı." Keşke erkek olsaydım yaa" dedim içimden. Enes bey hiç dururmu? "Ben yerimi buldum bilee" deyip koştu, girdi turan ocağına. Bizde kız başımıza giremeyizki. Off , ne de özenirim böyle şeylere. Neyse...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIR BOZKURT VAR ...
RandomBir asena yürekli kıza, ancak bir bozkurt yürekli yiğit yakışır.