05- Börek

433 20 8
                                    

(Resmi kaydırın :))

Okadar rezil olmadım ama herhalde. Yani.. benim suçum değildi çarpışma.. Neyse önemi yok zaten birdaha nezaman geçicem sanki ordan. Hem geçsemde okadarda salak değilim yine ona çarpacak kadar. Hâla inanamiyorum. Gece olmuş saat 2 ve ben bir türlü uyuyamiyorum. O tarafa dön, bu tarafa dön. Bana daha önce hiç böyle birşey olmamıştı. Durmadan o çarpışma ânı gözümün önüne geliyor. Çok şaçma, konu kapansın. Ve ben bu saate hiç kalmazdım. Ben aslında başıma yastığa koyduktan beş dakika sonra uyuyan insanlardanım. Herhalde bugün emineyle çayı biraz fazla kaçırdık, ondandır.

~Ertesi gün...

Kahvaltı yaptıktan sonra, emineyle ben mutfağa bulaşıkları yerleştirmeye girdik. Bi baktım mis kokular geliyor, ana-annem güzel güzel börekler pişirmiş.

-"Ooh oh, miss mis ana-annemm torunlarına börekmi yapıyorsun yoksa? canım ana-annem benim, uyyy"

-" Yok kızım, bizim uşaklara pişireydum."

-"Hangi uşaklara ana-anne?" dedim şaşırarak.

-" Varya bizim ocağın uşakları, onlara daa?!"

Emineyle ben bir an şokla birbirimze baktık.

-" Eeh neden peki baba-anne bugün özel birşey mi var?" diye sordu emine.

-" Bugün gençler toplantısı varya da?! Onlar için pişirdum. Deli kanlı onlar yesinler. Ha bu börekleri abin götürecektu unutmuş. Siz götür verun haydi"

Emine ve ben şok... Biz.. Bizmi gideceğiz ocağa? Inanmiyorum. Tuttum eminenin kolundan çektim odaya.
-" Emine yaa. Bu fırsat kaçmaz kızım gitmek zorundayız. Eh sonuçta beni daha eniştemle tanıştıracaksın." dedim sevinçle.

-" Ya aybüke eminmisin yaa. Utanırım ben şimdi. Gerçekten gidecezmi? Hem ben nasıl konuşiyim onunla? O ilk benimle konuşsun. Ben istemem öyle."

-" Hayır emin değilim.." dedim ve bana şaşkınlıkla baktı.
-"Emin değilim, EMINEYIM HAHAHAHA" diye güldüm. Sonunda ikna ettikten sonra üstümüze düzgün birşeyler giyip, şalımızı takıp çıktık. Ben herşeyi kafamda güzelce planlamıştım evdeyken zaten.
Bilerek börekleri eminenin eline tutuşturdum. Ocağa doğru yürürken abim bize doğru geliyordu. Benim kalbim korkudan hızlı hızlı çarpmaya başladı. Ödüm kopacaktı börekleri görüp bizim ocağa gideceğimizi anlayacak diye. Ama sadece nereye gittiğimizi sordu, bizde bakkala uğriyacaz dedik ve Allah'tan börekleri görmedi.
-" Tamam bende eve gidiyorum, orda burda gezmeyin sakın." dedi.
Bizde arkasından "tamam aabiii" diye bağırıp hızlanmaya başladık. Emine bana yolda durmadan " Aybüke söylesene senin kafandan neler geçiyor? çatlıyacam meraktan ya" deyip durdu ve ben dayanamayıp onu kenara çekip planı anlattım:
-" Bak şimdi. Börekler senin elinde olduğuna göre ve metehan çoğu zaman ocağın önündeki masalarda oturduğuna göre, siz ikiniz konuşmanız lazım. Gidecez ocağın önüne, merak etme ben yanından ayrılmiyacam. Sonra metehan' da hâliyle kalkıp " buyrun?" diyecek ve böylelikle konuşmaya sen değil, metehan başlamış olacak. Ve sende " Bugün gençler toplantısı varmış, buyüzdende baba-annem bu börekleri size yapmış, afiyet olsun" diyeceksin. Devamı gelir zaten. Ama unutma çok sert bakmiyacaksın, çok yumuşak ve çok gülümseyerekde konuşmicaksın. Ikisinin ortası usturüplü bir şekilde." dedim ve gülümsedim.

Sonunda ocağa vardıktan sonra, benimde planladığım gibi metehan ocağın kapı önünde bir masada oturuyordu. Emineyi görür görmez ayağa zıpladı. Utanarak gülümsedi sonra bana bakıp merhaba dermiş gibi başını salladı. Daha sonra ben:
-" Aah doğru ya emine ben bakkaldan birşey alcaktım geliyorum hemen" dedim
Eminede ağzını yamultarak:
-" aybükee, hiç biyere gitmiyorsun, kime diyorum yaa" derken bana hızlı hızlı yürüdüm ve bakkalın önündeki ağacın arkasına saklanıp ordan gözekledim.
Okadar eğleniyordumki emineyi utanırken görürken. Metehan'da, yani eniştem maşallah boylu poslu. Tam emineme göre tam onun tipi. Boyu uzun, omuzları biraz geniş saçları asker modeli koyu kahverengi, ve sakallı, gözleride kahverengi. Ayyyy çok tatlı bakıyorladı birbirlerine. Sonunda metehan :
-"Buyur?" dedi gülümseyerek.
-"Eeh şey... Şey varmış ya bugün.. gençler toplantısı. Baba-annemde size börek yapmıştı. Eeh ...gitte uşaklara ver dediydi. Ondan geldik." dedi emine utanarak ve gülümsedi.
Metehanda gülümseyerek başını kaşıdı ve börek tepsisini aldı elinden.
-"Allah razı olsun bizi düşündüğünüz için. Firdevs teyzeme selam söyle, ellerinden öperim. Bide şey... sende sağol." dedi ve güldü.
Bende heyecanla emineye yetişmek için ağacın arkasından dolaşıp yola koyulacakken birine çarptım. Yine ,evet yine. Sakarlığımla meşhurum zaten ufff. Insanlar neden önüne bakmazki?! Yere düştüğümde ayağımı fena burktum, kalkamadım. Kime çarptığıma bakmak istemedim çünkü sinirden o an çok öfkeliydim , ve çarptığım kişiye küfür etmek istemezdim, ne önemi var zaten. O kadar acıyoduki ayağım.
-"Çok özür dilerim yaa iyimis..."
-"Ya kardeşim önüne baks.." tam diyecekken çarptığım kişi ile göz göze geldim.
Inanmiyorum...

BIR BOZKURT VAR ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin