Shawn: Kıskançlığın yüzünden seninle konuşmayalı 3 gün oldu.
*Bu kişiye mesaj atmanız engellendi.
Shawn: Ve sen hala engeli kaldırmamışsın.
*Bu kişiye mesaj atmanız engellendi.
Shawn: Ne var yani kızın omuzuna kolumu attıysam?
*Bu kişiye mesaj atmanız engellendi.
Shawn: Tamam belki biraz da yiyiştik falan
*Bu kişiye mesaj atmanız engellendi.
Shawn: Ama hemen engellemen gerekmiyordu
Shawn: Sensiz sıkılıyorum
Shawn: Bil istedim.
Shawn yeni gizli hayranına son mesajlarını attıktan sonra Alex'ten gelen son mesajı okudu. Telefonunu çantasının derinliklerinde bir yerlere yolladıktan sonra koridorlarda biraz daha yürüyüp kendini okul binasından dışarı attı. Bahçede göz gezdirmeye başladı. Öğle sıcağından kaçmaya çalışan öğrenciler bir bir içeri kaçarken ağaçların gölgesi altındaki çimlere uzanmış Alex'i görür görmez tanıdı.
Elinde sürüklemenin bile yorucu olduğu çantasını bir omuzuna takıp hızlandırdığı adımlarıyla doğruca Alex'in yanına gitti. Kızın ayak uçlarına gelip konuşmak için ağzını açtığı anda hemen sustu. Kız gözlerini kapatmış gülümsüyordu. Shawn biraz durup düşündü. Alex'in onsuz gülümsediği nadir görülürdü ve şimdi gözlerini kapatmış bir şekilde gülümsüyordu. Olacak şey değildi.
Çantasının elindeki kolunu bir kez daha kavradı Shawn. Içine küçücük bir şüphe düştü. Beynini kurcalamasına izin vermeden hızla başını sallayıp beynini boşlatmaya çalıştı. Sanki böyle yapınca beynindeki şeyler etrafına dökülürdü ya...
Bir şeyler söyleyip söylememek konusunda kararsız kalan Shawn konuşmak için kurumuş dudaklarını birbirine bastırıp yaladıktan sonra çantasının kolunu yeniden kavradı ve o konuşamadan genç kız, kulaklarının son duymak istediği ses ondaymış gibi kıkırdamaya başladı.
"Orada öylece ne kadar dikileceksin Shawn? Uzansana."
Bir anda bir kızın sesi kulaklarına bu kadar güzel gelemez diye düşündü Shawn. Avucunun içinde sıktığı çantasının kolunu artık rahat bırakması gerekiyordu. Parmaklarına biraz daha kan gitmezse kangren falan olacaktı. Oysaki o parmakların daha yapması gereken çok iş vardı...
Kızı onaylamak için bir takım sesler çıkarmaya çalışan Shawn aniden boğazının kupkuru olduğunu hissetti ve öksürüp düzelmesini umdu. Alex ise gözlerini açıp güzel kaşlarını çattıktan sonra Shawn'a bakarak uzandığı çimlerin üzerinden kalktı. "Iyi misin Shawn? Çantamda su olacaktı."diyerek aniden çantasına dönen kızın eteği artık olduğundan daha kısaydı.
Boğazının kuruduğu yetmezmiş gibi artık terlediğini de hissediyordu Shawn. Bugün neler oluyordu ona? Yıllardır yanında duran kız bugün neden farklı gözüküyordu gözüne? Anlam vermekte zorlanıyordu.
Kızın uzattığı suyu içen Shawn biraz olsun rahatladığını düşünmek istedi ama Alex eteğini düzeltmezse durumlar daha kötü olacakmış gibi hissediyordu. Biten şişeyi elinde salladıktan sonra rastgele bir yere fırlatan Shawn "Ben daha sonra sana yenisini alırım." dediğinde kız göz devirdi. Işte dedi Shawn içinden. Eski Alex geri döndü.
"Bir şişe suyun lafını etmem Shawn ve çevreyi kirletmekten vazgeç."diyerek Shawn'ın az önce attığı şişeye uzanan Alex yüzünden Shawn daha kötü hissetti. Vücudunda bir yerler kıpırdanırken kendini Alex'in eteğinin altına bakmaya çalışırken buldu.
Alex şişeyi alıp doğrulana kadar Shawn olduğu yerden kalktı ve hızla konuşmaya çalıştı. "Alex, biyoloji ödevimi yapacağını söylemiştin. Yaptıysan alabilir miyim?"
Kız gülümseyerek çantasına tekrar döndü ve kurcalamaya başladı. Shawn ise önce etrafında kim olduğuna sonra da Alex'in açılıp duran eteğine baktı. Bugün neden açılıp duruyordu bu etek? Peki neden Shawn'ın dikkatini bu kadar çok çekiyordu? Tanrı bugün de Shawn'ı mı deniyordu? Kesinlikle sınıfta kalacaktı.
"Işte burada. "diyen kızın elinden hızla ödevi alan Shawn yarım yamalak bir teşekkürle kızın yanından uzaklaşmaya başladı. Kız ise ne olduğunu bile anlamamıştı ve arkasından sadece omuz silkmekle kalmıştı.
Shawn okul binasından içeri girdiğinde erkekler tuvaletine doğru ilerlerken bir yandan çantasına Alex'in yaptığı ödevi sıkıştırmaya diğer yandan da telefonunu cebinden çıkarmaya çalışıyordu. Ve en sonunda her ikisi de olup bittiğinde kendini kabinlerden birine atıp telefonunu kurcalamaya başladı.
Shawn: Keşke beni engellememiş olsaydın
Shawn: Sana şu an her şeyden fazla ihtiyacım var
Bilinmeyen numara: Engeli kaldırdım yakışıklı😎
Shawn: Siktir!
Shawn: Yardım et, zor durumdayım
Bilinmeyen numara: Acaba bu sefer ne boklar yedin?
Shawn: Sanırım az önce en yakın arkadaşım tarafında tahrik edildim ve
Shawn: Siktir, çok kötüyüm.
Bilinmeyen numara: Ne? Erkek arkadaşlarına mı halleniyorsun Shawn? Cidden mi?
Shawn: Bu muhabbet daha ne kadar uzayacak? Yardım et diyorum! Ne istersen yaparım. Zor durumdayım.
Bilinmeyen numara: Ne istersem mi?
Shawn: Evet! Hadi!
Bilinmeyen numara: Tamam. Ne yapmam gerekiyor?
Bu işte acemi olduğum göze çarpıyorsa hemen kapatın o gözlerinizi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Running Low // SHAWN MENDES
Cerita Pendek"Üzgünüm bebeğim..." "Üzgün falan değilsin."