Seventeen

2K 142 56
                                    

Genç kız kantinden aldığı çikolatalarla kendini arka bahçeye attı. Güneş yine ortalığı kavurmaya devam ederken kız nereye gideceğini biliyordu. Hem birazdan en yakın arkadaşı da gelirdi yanına. Bu öğle arasında belki biraz konuşurlar ve kızın üzüntüsü hafiflerdi. En azından kız böyle düşünüyordu. Tanrının onun için hazırladığı oyunları bilmeden...

Biraz yürüyüp en sevdiği ağaç görüş açısına girdiğinde mutlu oldu. Gölgesine uzanmak için oraya doğru yürüdüğünde çimlerin üzerinde oturan Shawn'ı ve belki de okulda olduğunu bile bilmediği bir kızı gördü.

Güneşin beynini eritmesine aldırmadan bir süre en yakın arkadaşını izledi. Birbirlerine yaklaştıklarını gördüğünde hemen başka bir tarafa döndü. Elindeki çikolatalardan birini ona vermek yerine şimdi kendisi yiyecekti. Sevdiği ağacın altına ondan başka bir kız getirmesi sinirlerini acayip derecede bozmuştu. Bozmalıydı da. O ağacın gölgesine hep ikisi birlikteyken oturacaklarını bizzat Shawn söylemişti ve şimdi de bir kızla yiyişiyordu.

Bu kez müdür odasından anons yaparak özür dilese bile affedemeyecekti Shawn'ı. Özel olan şeylerin kıymetini hiç bilmemişti ve galiba bundan sonra da öğrenmek için çaba sarf etmeyecekti.

Kendini başka bir ağacın altına atarken "Gerizekalı." diye mırıldandı Alex. Sonra başını olumsuz anlamda sallayıp sırtını koca ağacın gövdesine yasladı. Aldığı çikolatalardan birini açtıktan sonra çantasından telefonunu çıkardı ve oyalanmaya başladı. O tarafa bakmamaya çalışarak belki diye düşündü. Belki Shawn kızla oynaşmaktan vazgeçer ve buraya, onun yanına gelirdi. Işte o zaman Alex onu affedebilirdi. Hemde bir kez bile düşünmezdi affetmek için.

Ama konu Shawn'dı.

Shawn bunu yapar mıydı?

Eli çoktan karşısındaki kızın tişörtünden altına girmiş, kızın küçük küçük kaçırdığı inlemeleri dinleyip keyifleniyordu. Karşısındaki kız hiç zorlanmadan kendini bugün Shawn'a adayabilirdi ama Shawn şimdilik bunu istemiyordu. Sadece bilinmeyen numaranın kim olduğunu düşünmekten kafayı yememek için kendini bir şeylerle oyalıyordu. Dikkati dağılsın istiyordu. Oluyordu da.

Kızın eli Shawn'ın elini tişörtünün üzerinden bulup zorlukla durdurabildiğinde kız nefes nefese gülümsedi. "Okulu kırmak ister misin?" Kızın sorusu Shawn'ı gülümsetmeye yetmişti ve yalandan düşünüyormuş gibi yaparken etrafa bakındı. Gözleri karşı taraftaki ağaçların altında oturmuş Alex'i gördüğünde yüzündeki gülümseme de donmuştu.

Sözleştikleri ağacın altında olması gerekirken neden Alex başka bir ağacın altında oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Bir dakika! Gülümsüyor muydu o?

Shawn hızla elini kızın göğüslerinden çekip tişörtün altından çıkardı. "Okulu kırmak istemem Melissa." diyerek toparlandı hızla. Melissa ise bir anda neler olduğunu anlamamış şaşkınca Shawn'ın toparlanışını seyrediyordu. "Ama-" "Sonra görüşürüz."diyerek kızın sözünü kesen Shawn hızlı adımlarla karşısında duran Alex'e yürümeye başlamıştı bile.

"Hey!" diyerek Alex'in karşısına oturan Shawn'ın dikkati kısacıkta olsa Alex'in şortu yüzünden dağılmıştı ama hemen toparladı kendini. Şimdi daha önemli bir sorunu vardı. "Hey!" diyerek yüzündeki gülümsemeyi silmeye çalışan Alex'in bu tavrını Shawn hiç sevmemişti. Bir şeyler döndüğünü hissediyordu.

"Neden ağacımızın altında değilsin? Buraya gelmekte nerden çıktı? "diye sorduğunda sakin kalmaya çalışıyordu. Aklından geçen şeyin olmaması için her şeyi yapabilirdi sanırım.

"Doluydu." diyen Alex'in gözleri Shawn'dan başka her şeye bakıyordu. Shawn üstelemek istemedi. Belki başka bir şeydir diyerek geçiştirmeye çalıştı içindeki korkuyu. "Pekala. Nasıl gidiyor?" diyerek başka bir soru yöneltti Shawn. Belki kız uzun bir cevap verebilirdi buna. Konuşma başlayabilirdi ve Shawn sormak istediği şeyi rahatça sorabilirdi.

"Iyi." dedi kız. Yine kısacık cevap vermişti ve bu sabırsız Shawn'ı kızdırmaya başlıyordu. "Hey! Bırak şu telefonu ve benimle ilgilen biraz." diyerek kızın elindeki telefonu almak için bir hamle yapan Shawn kılpayı kaçırmıştı telefonu. Kimle yazıştığını ve şu an onun aksine Alex'i güldüren kişiyi öğrenememişti.

Alex hızla kaçırdığı telefonu çantasına attıktan sonra toparlandı ve ayağa kalktı. Shawn'ın o güzel ağzını açmasına izin vermeden elindeki son çikolatayı onu kucağına attı. "Az önceki kız seninle akşama kadar ilgilenebilirdi. Bizim ağacımızın altında."diyerek çekip giderken Shawn olayı en sonunda idrak edebildi.

"Siktir!" diye mırıldandı Shawn. "Alex! Özür dilerim!" diye arkasından bağırsa da Alex dönmedi ve bahçeye çıktığı kantin kapısından okula yeniden girdi.

Kitaplarıma bakın ya! Hepsine yb attım bak😍

Running Low // SHAWN MENDES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin