Fifty One

1.6K 112 102
                                    

Bilinmeyen numara: Yemek eğlenceliydi herhalde

Shawn açtığı mesaja istemsizce sırıtmaya başladığında dolabının önüne çoktan gelmiş bir sonraki dersi için kitaplarını değiştirmekle uğraşıyordu. Sırtını yanındaki dolaba yaslayıp cevap yazmaya başladı.

Shawn: Yalan söyleyemem, eğlenceliydi. Belli bi saatten sonra kuzenlerimle birlikte bahçede eğlendik

Sonra da telefonu arka cebine yerleştirip yarım kalan işine yeniden devam etti. Yeni bir mesaj sesi duymadan hemen öncesinde birisi gelip kendini dolaplardan birine vurdu. Shawn neler oluyor dercesine etrafına bakmaya başladığında Aaron kendini dolaplardan toplayıp düzeltti ve gülümsemeye başladı. Tam da Bilinmeyenin dediği gibi bu çocuğun gözleri gülerken cidden kapanıp dünyadan bir kaç saniyeliğine kopuyor muydu yoksa?

Shawn bi an için bunu da düşüneceği sırada Aaron konuşmaya başladı. "Akşam bende toplanıyoruz, onu haber vermeye geldim." Shawn sorgulamadan başını sallayıp onay verdiğinde Aaron tekrar gülümsedi ve omuzuna vurup "Ayrıntıları mesaj atarım."dedi.

Shawn başını tekrar salladığında Aaron yanından ayrılıp koridorda koşturmaya başladığında karşısında durduğu kütüphanenin kapısı açıldı ve içeriden Alex çıktı. Göz göze geldikleri an Shawn'ın telefonuna yeniden bir mesaj daha geldi.

Shawn'ı büyük bir dramadan kurtaran telefonu Shawn bu kez bekletmeden eline alırken Bilinmeyen suratında bir kez daha gülümseme oluşurdu.

Bilinmeyen numara: Mesaj atmamandan belliydi zaten

Bilinmeyen numara: Hala atmıyorsun!?

Shawn'ın parmakları keyifle telefonun ekranında dolanmaya başladığında kütüphanenin kapısı yeniden açıldı ve arkasından çıkan Angelina telefonuna gömülmekten göremediği Alex'e çarptı. Shawn mesajını yazmayı bitirdiğinde Angelina'nın kolundakiler her bir yere dağılırken çarpmanın şiddetiyle Alex bir iki adım ilerleyebilmişti sadece. Sonrasında ise yardım etmeden yanından çekip gitmesi ise Shawn'ın kaşlarının çatılmasına neden olmuştu.

Shawn: Aaron'la konuşuyordum. Akşam onlarda toplanıyoruz ama bunu zaten biliyorsundur sen😏

Shawn mesajı gönderip telefonunu cebine sıkıştırdıktan sonra dolabının kapağını hemen kapattı ve çantasını alıp Angelina'nın yanına koştu.

Eğilip yerdeki kitapları toplarken Angelina'nın teşekkür mırıldanmaları doluyordu kulağına. Shawn ise önemli değil diye söylendikten sonra açılıp yere düşen deftere baktı. Yavaşça eline aldığı defterdeki el yazısına bakarken altından çıkan telefonun ışıkları bir kaç saniye sonra söndü. Shawn telefona uzanırken Angelina ondan önce uzanıp telefonunu aldığında sessiz bir bakışma yaşandı.

"Angie!" diye bir ses koridoru inletirken her ikisi de koridorun ucundan onlara bakan Gilinsky ve Johnson'a döndüler. Angelina hızla telefonu arka cebine sıkıştırıp Shawn'ın elindeki kitapları aldı ve sessizce yeniden teşekkür edip Gilinsky ve Johnson'ın durduğu tarafa doğru yürümeye başladı.

Shawn ise yine aynı kafa karışıklığıyla orada öylece kalakalmıştı.

Running Low // SHAWN MENDES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin