Angelina elindeki kitapları masaya vurur gibi koydu ve oflayarak Johnson'ın yanına oturdu. Johnson elindeki telefonu aceleyle cebine atarken Angelina'nın yüzüne baktı. "Neler oluyor?" diyerek sorarken Angelina'nın başını masadan kaldırmaya çalıştı.
"Annem ikinci bir telefonum olduğunu öğrendi." Angie'nin ağlamaklı gibi çıkan sesine dayanamayan Johnson bir an olsun yaptıklarına pişman oldu. Dudaklarını birbirine bastırıp diliyle ıslattıktan sonra "Nasıl oldu?" diye sordu. "Birileri anneme mesaj atmış ya da söylemiş. Bilmiyorum. Koşudan döndüğümde annem elinde sallıyordu telefonu."
"Sonuç?" diye korkarak devam etti Johnson ama cevabı zaten biliyordu. Angie'nin telefondan daha büyük şeylerden mahrum kalacağını bir kez daha duymak istemiyordu.
"Doktor randevusu alındı. Rain doktora gitmek istemiyor." Johnson, Angie'ye sımsıkı sarıldı aniden. Arkadaşının durumuna üzülüyordu. Ona birçok kez söylemesiyle rağmen kendinden ikinci bir şahıs gibi bahseden Angie'nin doktor kontrolünden daha fazlasına ihtiyacı vardı. Hastane onun için en iyisiydi.
Angelina hızlıca silkindi üzerindeki Johnson'ı. Çünkü az önce kantinden içeri giren Shawn'ı görmüştü. Aceleyle kalktı yerinden. "Ben gidiyorum." dedi hızlıca ve kitaplarını toplamaya başladı.
Johnson fısıltıyla konuştu. "Nereye? Shawn zaten geldi." Angelina çantasını alıp gülümsedi. "Yeni bir sim kart alacağım. Telefona şimdilik param yetmiyor ama sim kart fazlasıyla işimi görecek." Angelina koştura koştura kantinden çıkarken Johnson sadece üzülmekle kaldı.
Umuyorum bir şeyler açığa çıkmıştır😐
