Forty Seven

1.6K 99 53
                                    

Dersliğin kapısına gelip nefesini düzenlemeye çalışan Shawn neden koştuğunu bir an için sorguladı. Bilinmeyen ne zamandan beri onu bu kadar heyecanlandırır olmuştu bilmiyordu. Bilmediği biri tarafından neden bu denli bir telaşa nasıl kapıldığını bilmiyordu ve bu Shawn'a göre bir davranış değildi.

Kendini düzeltip sınıfın kapısını açtıktan sonra aceleci adımlarla içeri girdi. Gözleri hızla kendi masasını buldu ama üzerinde Bilinmeyenin söylediği gibi ne büyük ne de küçük bir kutu yoktu bile.

Sınıfta göz gezdirirken masasının başında dikilen Angelina'yı gördü. Kaşlarını çatmış bir şekilde elindeki kutuya bakıyordu. Kutuyu kulağına yaklaştırıp biraz sallarken Shawn daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu. Kutunun kendine ait olduğunu bilmesine rağmen yine de onu şüpheye düşürecek bir şeyler vardı.

Bilinmeyen bu zamana kadar ne dediyse hepsi çıkmış bütün sözlerini tutmuştu. Bu sözünü de tuttuğunu biliyordu ama kutu neden Angelina'nın elindeydi? Işte buna anlam veremiyordu.

Angelina salladığı kutuda neler olduğunu anlamadan kutuyu masaya bırakıp ellerini kapağına koyduğunda yanında aniden beliren kişiye baktı. Parti gecesinden beri ilk kez yanyana geldiği Shawn'ın meraklı bakışlarına karşılık onunda yüzünde meraklı bir ifade oluştu.

"Bugün birinden bir kutu bekliyor muydun?" diye sorduğunda Angelina bir kutuya bir de Shawn'a baktı. Başını olumsuz anlamda salladığında Shawn hızla kutuyu ellerinden çekip aldı ve kısa bir açıklama yaptı. "Ben bekliyordum. Benim olabilir."

Angelina bir şey demeden sırasına oturup Shawn'a baktığında Shawn kutuyu hızla açtı ve içindekileri görüp göz devirdi. Ünlü bir markanın çikolatalarıyla dolu kutuyu sakince masaya bırakıp düşünmeye çalışırken Angelina yüzüne en güzel gülümsemelerinden birini koyduğunda Shawn düşünme işini bir parça erteledi. Angelina'yı böyle görmeyeli uzun zaman olmuştu.

"Kutunun sana olduğundan emin misin?" diye sorduğunda Shawn'ın soruyu anlaması biraz uzun sürmüştü. Yorgunca yanındaki sıraya oturup omuz silkti. "Böylesine saçma hediyeler bi tek bana gelir." dediğinde Angelina kıkırdadı. Kutunun içinden bir çikolata çıkarıp Shawn'ın gözleri önünde salladıktan sonra "Bunlara saçma diyemezsin. Bunlar en sevdiklerim."dedi.

"Biliyorum." Shawn'ın ağzından kaçırdığı cümle karşısında her ikisi de bir süre ne diyeceğini bilemez bir halde kaldı. Yüzlerindeki gülümseme yavaşça donarken sonunda sınıfa Alex girdi.

Her ikisi de Alex'i gördüğünde dönüp birbirlerine baktılar. Alex bir şey demeden onlara bakarken Shawn yüzünü en ifadesiz haline getirip elindeki kutunun kapağını masaya bıraktı. "Bunlar senin olsun." deyip oturduğu yerden kalkarken Angelina kabul edemeyeceğine dair bir şeyler söylendi ama Shawn onu dinlemeyerek kutuyu ondan tarafa ittirdi. "Parti akşamı yaptığın şey için teşekkür olarak kabul et." dediğinde Angelina bir süre ne diyeceğini bilemedi. Shawn da bunu fırsat bilerek yanından ayrıldı ve geçip yerine oturdu.

Yavaşça dolmaya başlayan sınıfta kitaplarını çıkarıp derse hazırlanmaya başladı.

Running Low // SHAWN MENDES Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin