Bölüm 2

189 38 12
                                    

Merhaba. İlk bölüm için yaptığınız yorumlar beni gerçekten çok mutlu etti. Umarım bu bölümü de beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. 

Başka bir kız benden önce davranıp ona ilanı aşk mı etmişti? O kızı yolarım. Bunu cidden yaparım. Derin derin nefes alıp ekrana tekrardan baktım. Kız gerçekten bir sürtüktü. -Yani bunu sorduğu sorulardan rahatça anlayabilirdiniz.-Ne yapacağımı düşünürken bende ona bir soru sordum. “Merhaba. Ben altta saçmalayan anonim değilim. Ama o bana cesaret verdi.” diye sordum. Bu soruma karşı verdiği cevap sizce neydi? “Gel gel sen de gel.” Daha önce yaptığım tespitte haklı olduğumu bu cevabından anladım. Evet, o kesinlikle bir odundu. Birkaç soru sorduktan sonra onu oldukça meraklandırmayı başarmıştım. Gerçekten çok merak ediyordu. Benim kim olduğumu öğrenmek için her şeyi yapabilirdi. Bunu cevaplarından anlamıştım. Fakat ben kendimi belli etmemeye karar vermiştim. Ta ki Ask.fm sorularını anonime kapatana kadar. Lanet olsun. Şimdi ne yapacaktım? Kendime hemen fake bir hesap açtım. “Yardley’in Anonimi” diye.-Niye bu isimde açtığım konusunda hiçbir fikrim yok. Şu an aklı başında düşünemiyorum.- Bu hesaptan “Niye anonimlere kapattın ki ?” diye sordum. Cevabı ise ondan beklenilebilecek üzere “Bu hesabı kapat. Yoksa seni engellerim.” Ben bunun gibi birine nasıl âşık olmuştum? Böyle birine… Ben de bir anlık gelen deli cesaretiyle “Tamam. Sen bilirsin. Seni Facebook’tan ekleyeceğim. Sonunda beni görürsün.” diye sordum. Soruyu gönderdiğim anda ise pişmanlığım başladı. Ben bunu nasıl yapmıştım? Neyime güvenerek? Güzel değilim, zayıf hiç değil, popüler hiç hiç değil. Ben bunları düşünürken sorunun cevabı çoktan gelmişti. “Tamam. Merakla bekliyorum.” Bir kere söz vermiştim. O yüzden dediğimi yapmalıydım. Yeni bir sekme açtım. Ellerim titriyordu ve hava sıcak olmasına rağmen oldukça fazla üşüyordum. Şifremi yazdım. Onun adını yazıp profiline girdim. Tanrım! Ne kadar mükemmeldi. Neyse şu an bunu düşünmemeliyim. Arkadaş ekle butonuna bastım. 20-25 saniye sonra kabul etmişti. Şimdi ne yapacaktım? Tam o anda arkamdan gelen sesle irkildim. Bu annemdi. “Evanna bilgisayar başından hemen kalk. Ders çalışman gerek.” Hadi ama şimdi bu olamazdı. “Anne bana 5 dakika…” daha cümlemi tamamlamama fırsat vermeden bilgisayarı resetlemişti. “Anne!!! Sen ne yaptın? Bunu şu an yapamasın.” “Evanna tek kelime daha duymak istemiyorum. Ya odana gider ders çalışmaya başlarsın ya da ben bu bilgisayara balkondan aşağı fırlatırım.” Bu kadının derdi neydi? Cevap bile vermeden odama gittim. Şu an kafam o kadar karıştı ki. Hemen Cortney’i aradım. Uzun uzun çaldıktan sonra açtı. Daha Cortney’in konuşmasına fırsat vermeden olan biten her şeyi bir çırpıda anlattım. Ben anlattıktan sonra telefonda uzun bir süre hiçbir ses gelmedi. Galiba Cortney’e bu kadar heyecan fazla gelmişti ve kalp krizi geçirip ölmüştü. Birkaç dakika sonra bu yaratıcı tahminimin yanlış olduğunu anladım. “Evanna sen ne yaptın?” “Cortney sakın üstüme gelme. Hiç iyi değilim zaten. Yarın konuşuruz. Cevabı beklemeden telefonu kapattım ve uçak moduna aldım. Şu an kimseyle konuşmak istemiyordum. Çünkü rezil olmuştum. Yatağıma girdim-Saat erkendi ama uyumak istiyordum.- Çünkü yarın çok önemli bir gündü…

 Sabah alarmın sesiyle uyandım. Tanrım, 11 saat uyumuştum. Bugün çok önemli bir gündü ve benim gözlerim şişti. İnanmıyorum. Çok süper ya. Okul kıyafetlerimi yavaşça giydim ve saçlarımı düzleştirdim. Saçlarıma bugün özeniyordum. Benimki de bir umut işte. Odamdan çıkıp annem ve kardeşime iyi günler diledim. -Siz de merak etmişsinizdir belki. Babamdan hiç bahsetmiyorum. Annemle ayrılar. Ben pek konuşmayı sevmiyorum onun hakkında. Belki ilerde bahsederim.- Aşağı indiğimde servis gelmişti. Servise binip okula doğru ilerledim. Yarım saat sonra varmıştık. Ama ben servisten inmek istemiyordum ya. Ama korkunun ecele faydası yok işte. Yavaş yavaş okul kapısına ilerlerken ileride onu gördüm. Hayır, bu olamaz. Yerimde kalsam bir dert yürüsem bir dert. Ama ben yürümeyi seçtim. Kafamı kaldırdığım anda onun da bana baktığını gördüm. Aramızdaki mesafe git gide azalıyordu. Hadi ama. Şimdi ne olacaktı?

Şanssızlar KrallığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin