Bölüm 8

92 13 4
                                    

Merhaba :D 1K olmuşuz. Okuyan, yorumlarını ve oylarını benden esirgemeyen herkese çok teşekkür ederim. Son bölümler kısa olduğu için uzun bir bölüm yazayım dedim. 2 sayfalık yeni bölüm ile karşınızdayım. Multimedya'da Yardley var. İyi okumalar :D 

Evet, bunu yapacaktım. Ne kadar kendime ters düşsede yapacaktım. Size kendimle ilgili bir özellik daha söyleyeyim. Ben çok kapalı bir kızım. Yani nasıl anlatsam... Erkeklerle konuşmayı sevmem, yanlış anlaşılmaktan korkuyorum çünkü. Yanlış anlaşılmaktan kastım ya sevgili sanarlarsa. Niye böyleyim bilmiyorum. İnsanların ne diyeceğini, ne düşüneceği çok önemsiyorum. Psikolojik bir rahatsızlık galiba. Bu özelliklerimden dolayı da okulda sürtük diye anılan kızlardan uzak durmaya çalışıyorum. Ama şimdi sevdiğimin adamın sevdiği ve benim ilkolkul hayatımı mahveden kızdan Lanette'den intikam almak için Taylor ile takılmayı kabul edecektim. Taylor'u tanımlamak gerekirse; kısa boylu, oldukça zayıf, masmavi gözlere sahip tam bir karış etek giyen ve nerede nefes alan bir canlı varsa ona yavşayan ama masum gözükmeye çalışan bir kızdı. Popülerdi. Lanette'lerle yarışabilecek kadar. Ve işin ilginç tarafı bizimle takılmak için elinden gelen çabayı sarf ediyordu. Bunun nedenini bilmiyordum, elimden geldiğince kırmadan onunla takılmıyordum ama bu sefer onunla takılacaktım. Bunları düşünürken sınıfa varmıştık. Ben suratımda kocaman bir gülümseme ile Taylor'a gülümsedim ve yerime geçtim. Taylor oldukça şaşırmış gözüküyordu. Çünkü şu ana dek onla zorunlu olmadıkça iletişime geçmezdim. Sırama oturduğum zaman aynı şaşkınlığı Cortney'in yüzünde de görüyordum. Cortney uzun süre bana öyle baktıktan sonra konuşmaya başladı. "Evanna, senin gibi bir kız. Öyle bir sürtüğe gülümsedi. Dünya tersine mi döndü acaba?" Cortney'i fazla merakta bırakmamak için planımı anlattım. "Yani Evanna bilmiyorum. Şaka şaka mükemmel bir plan umarım her şey iyi olur." dedi. Biz konuşurken hoca gelmişti. Bu sefer iyi şeyler olacaktı. Bunu umuyordum. Planımı 2. teneffüsten itibaren uygulamaya koyacaktım. Çünkü ikinci ders kimya sınavımız vardı ve benim ilk teneffüs ona çalışmam gerekiyordu. Ders hızlı bir şekilde geçtikten sınava girdiğim sınıfa geçtim. Channe yine ordaydı. Bana dönüp baktıktan sonra önündeki kitaba döndü. Bende yerime geçtim. Artık bu çocuğun kendisi kadar ilginç bakışlarına alışmıştım. Hoca gelip sınavları dağıttıktan sonra sınavı hızlıca yaptım. Çalışmamıştım ama kimyaya doğuştan yeteneğim vardı. Cevaplarımı kontrol ettiğimde "A" almıştım. Fena bir not değildi. Cortney de hızlı çıkmıştı. O da cevaplarını kontrol etti. "B" almıştı. Cortney ile konuşa konuşa aşağıya indik. Bahçede Yardley ve aynı sınıfta olduğu arkadaşları vardı. Yardley eşit ağırlık okuyordu. Bu yüzden çoğu sınavdan erken çıkıyordu. Yardley, Yardley, Yardley. Bir insan nasıl olurda böyle kusurusuz olabilirdi. 1.95 boyunda ve 110 kiloydu. Ama şişman gözükmüyordu. Kaslı değildi. Yüzüne gelince kahverengi iri gözleri ve kapkalın dudakları vardı. Kirli sakalları ile mükemmelliği tamamlanıyordu. Kahverengi saçları rampa şeklindeydi. Ah Tanrım! Onlara dokunmak için her şeyimi verirdim. Yürümeye devam ederken karşımıza Taylor çıkmıştı. O da bizim yürümemize katılmıştı. Eskiden olsa hemen bir bahane bulup oradan uzaklaşırdım. Ama şu an bir planım vardı. Zilin çalmasına yakın Lanette ve sürtük grubu dışarı çıkmıştı. Taylor, Lanette'lerin 2 tık altında bir sürtüktü. Ama yine de sürtük sürtüktür şimdi. Yardley'lerin karşısındaki banka oturduk. Taylor benim yarım kadar yer kaplıyordu. Lanette'ler ise arada bizim tarafa arada Yardley'in tarafına bakıyordu. Lanette'nin yanına gidip "Ne oldu pis sürtük? Şaşırdın mı? Hadi gel de kapışalım?" tarzı bir cümle söylemek istiyordum. Gözlerimi kapattım ve bir ring gözlerimin önüne geldi. Ringin üstünden bir mikrafon iniyordu. Sunucu anonsa başladı. Sağ köşede 1.68 boyunda 50 kilo olan güzeller güzeli Lannette Bell... Sol köşede ise 1.75 boyunda 85 kilo olan -Evet ,kilomu öğrendiniz.Öküz gibiyim.- Evanna Earlena. Kazanan Alex Yardley Seven ile sevgili olacak. Maç için zil sesi çaldığında Taylor'un iğrenç cırtlak sesi ile gözlerimi açtığımda o kızı boğmak istedim. Hani inanın bana kızdan iğreniyordum. Aklıma planımı getirdim ve derin bir nefes alıp gülümsedim. "Yok bir şey canım. Öyle dalmışım" dedim tüm samimeyetsizliğimle. Cortney ise o anda lanet bir hata yaparak "Yardley mi geldi aklına." dedi. Söylediği cümlenin yanlışığınla iki üç saniye sonra varmıştı. Taylor ise o iğrenç sesiyle gülmüştü. "Aaa, Evanna Yardley mi? Neler oldu bana her şeyi anlat canım." dedi. Bir anda gaza gelip olan biten her şeyi anlatmıştım. Taylor dinlediğinde çok şaşkındı. Onun sürtüklüğünden beklenmeyecek bir  cevapla "Elimden gelen yardımı yapacağıma Tanrı'nın huzurunda söz veriyorum." sonra bir gülüş patlattı. "Evanna kıymetini bil. Ben ateistim ve sırf sen Tanrı'ya inanıyorsun diye yemin ettim." Bende gülümsedim bu arada zil çalmıştı. Yürümeye başladık. Tam giriş kapısının önündeyken Yardley ve Adam durdu. Bende onlara çarpmamak için kendimi geriye doğru attım. Tanrı'ya şükür düşmemiştim. Bu çocukların amacı neydi? Anlamıyorum ki ben. Sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam etti. Normal birine aşık olsam ayıp olur zaten. Sınıfa girip yerime geçtiğimde Taylor'un cümlelerini düşünmeye karar verdim. Belki de bu kıza çok ön yargılıydım o benim için iyi şeyler düşünüyordu ben ise ona sürtük diyordum. Bir an için kendimden nefret etmeye başladım ve ona gerçek bir şans vermeye karar verdim. Okul aynı sıradanlığıyla yine bitmişti. Eve gittiğimde takvime baktım. Tanrım! Yeni yıla bir gün kalmıştı. Benim şöyle bir inancım vardı yeni yıla nasıl girersen yılın devamı o şekilde geçerdi. Yani bu Yardley ile son şansımdı. Eğer olmazsam artık bu sene sonuna kadar olmazdı. Bu son planımdan sonra bir umudum vardı. Akşam annemler eve geldiği zaman yemeğe oturduk ve yılbaşı hakkında plan yapmaya başladık. Yılbaşımız genelde güzel geçerdi. Bir sürü meze yapardık ve ben kolayla kafayı bulurdum. Evet, annem asla ve asla evimize içki sokmazdı. İçki içmemiz de yasaktı. İstesem bu yasağı kolayca delebilirdim ama ben içki içerek popüler olmaya çalışan kızlardan değilim. O kızların da sonunun iyi olacağını düşünmüyordum açıkça. Akşam yemeği plan yaparken bitmişti. Anneme bulaşıklar yerleştirmesinde yardım ettim ve ders çalışacağımı söyleyip odama çekildim. Klasik bahanem buydu. Odama geçtim ve coğrafya notlarımı çıkardım. Yarın coğrafya sınavım vardı. Çalışmayı deniyordum ama notlar Yardley'in yüzüne dönüşüyordu. Tanrım! Sonunda bu da olmuştu. Kafayı yemiştim. Birden aklıma anneannemin anlattığı bir hikaye geldi. Yaşadıkları mahallede bir adam varmış ve bir kadını çok seviyormuş. Kadın ise adam ne yaparsa yapsın adamı sevmiyormuş. Sonra kadın başka biriyle evlenmiş. Adamda kara sevdaya tutulduğu için bu acıyı kaldıramamış. Sokaklarda çıplak çıplak bağırarak koşmaya başlamış. Adamı sonradan ülkenin en ünlü akıl hastanesine yatırmışlar. Aklıma bu geldiğinden deli gibi gülmeye başladım. 5 dakika böyle aralıksız güldükten sonra annem geldi. "Evanna kızım kafayı mı yedin? Neden odanda tek başına deli deli tek başına gülüyorsun?" ben direkt ciddileşerek "Coğrafya dersi işlerken komik bir olay olmuştu. O aklıma geldi" diyerek yalan söylemiştim. Ne hadi ama  "Anne Yardley diye birine deli gibi aşığım ama o beni takmıyor. Bizim olmayacağımızı söyledi. Benim de aklıma anneannemin anlattığı kara sevda hikayesi geldi. Ondan deli gibi gülüyorum." diyemezdim. Annem de "Tamam, iyi çalışmalar güzel prensesim." dedi. Annem odadan çıktığında ise ben deli gibi ağlamaya başlamıştım. Neden mi? Ben güzel değildim ve demin haline güldüğüm adam ise sonum olacaktı. Ders falan çalışamayacaktım. Yatağıma yatıp uyumaya çalıştım.Sabah uyandığımda yine aynı lanet sabaha uyanmıştım. Coğrafya sınavım vardı bu nefret ettiğim okulda her zaman sınav oluyorduk. Okula gitmek için hazırladım. İnanın kendime hiç özen göstermemiştim. Okul için servise bindim. Yanımda 9. sınıflar oturuyordu ve durmadan konuşuyorlardı. Sabah sabah bu kadar enerjiyi nerden buluyorlardı. Onları duymamak için son söz müzik açtım. Okula vardık ve direkt sınıfa geçtim. Cortney ve Taylor konuşuyordu. Biraz kıskandım ama belli etmedim. Yüzüme yapmacık bir gülümseme yerleştirdim. Taylor bunu fark etmemişti ama Cortney hemen bunu anlamıştı. Hoca yine erkenden gelmişti ve ikinci ders yine sınav vardı. Sürekli aynı şeydi zaten. Sınavı olup çıktığımızda gerçekten kafayı yemek üzereydim, cevapları kontrol ettiğimde "C" almıştım. Ben mi? Bu okul benim başarımı düşürmüştü. Normalde bu okula ait değildim daha başarılı bir okula gitmeliydim. Bunları düşünürken Cortney de çıkmıştı. O da kötü almıştı galiba. Tam o sırada tahminimce 10. sınıflardan olan bir kız "Emily hoca seni çağırıyor" dedi ve gitti. Beni neden rehberlik hocası çağırıyordu ki? Ben kendi aleminde sessiz sakin bir kızım. Cortney de şaşırmıştı. Rehberlik odasına geldik ve Cortney kapının önünde bekledi bense içeri girdim. Hoca önünde kağıtlardan kafasını kaldırmadan "Evanna Earlena eyaletin en iyi kolejinden kabul mektubun geldi." O kolej benim hedeflediğim yer ve kabul mektubu gelmişti. Ama Yardley ve Cortney... Tanrım! Ben ne yapacaktım şimdi? 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şanssızlar KrallığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin