1. bölüm ; Tuhaf bir gün

231 43 25
                                    

"Gözlerimi açtığımda ikinci boyuttaydım ,gülen gözler sahte sözlerden oluşan ..
Düşüncelerin önemsendiği , yalanların başladığı boyut ..
Boş gözler , dolu sözlerin hakim kılındığı bu dünya da ,
beni sizden ayıran tek parçam,
birinci boyutum ,kendi dünyam .."

Neyse ki yarın okul yok , gün ışığı sarıdan kırmızıya geçiş yapana kadar uyuyabilirim ..asıl kötü olan gün ışıyınca güzelim yıldızların kayboluyor olmasıydı .. uzandığım yerde biraz kıprandıktan sonra kolumu kafamın arkasına yaslayıp en rahat pozisyonumu almıştım ..yıldızlarla beraber kurduğum hayal dünyamın derinliklerine dalarken titreşim sesinin geldiği yöne kafamı çevirdim . Annemden mesaj gelmişti .
" Kızım sütünü çalışma masanın üstüne koydum geç kalma aşağı in"
( Annemin bana karşı süt takıntısı olduğu doğrudur .) uzandığım yerden doğruldum ve yıldızlara kısa bir vedanın ardından aşağı inip hayalime rüyamda devam ettim..

" Hiraa!" Uyandın mı ?

"Hayır uyanmadım hala yatıyorum ."

" Ama konuşuyorsun ".

Kafamı yorganın altına gömer vaziyette ,
"Ben uyur konuşuruum!! Ekin bırak beni Allah aşkına..
bugün okul yok ve benim planım da güneş gözlerini kapayıncaya kadar gözlerimi açmamak var , ayrıca üzerimdeki yorganı çekiştirmeyi kes .."

"Yalnız o uyur gezer olmayacak mıydı? Ayrıca istersen ben gözlerini suyla açabilirim hem bak birşey hissetmeyeceksin sadece gözlerin açılacak ."

"Ekiiinn!! Felsefe yapma, Bak benim gözlerim açılırsa sen bir daha gözlerini açamayacaksın o yüzden ısrar etme sen git ben geliyorum ."

" Ama geleceksin ."

"Tamam be adam gelecegim git yaa !"

" Her ne kadar uyanmak istemesem de onca lafın ardından uykunun u'su kalmamıştı ..

Dağınık saçlarımı arkaya savurup gözüme gelen tutamları hızla üfleyerek geriye attım. Uyanınca yaptığım ilk iş olarak aynada ki suratıma baktım ( ki her sabah aynanın karşısına dikilme gibi saçma bir huya sahibim ) , baktım da bakmaz olaydım pek farklı birşey gördüğüm yok , şiş gözler dağınık saçlar vs.

Aynanın karşısından çekilip perdeyi , hemen ardından da pencereyi sonuna kadar açtım ve yorganın altındaki alıştığım Loş hava, açılan pencerenin etkisiyle loşluğunu kaybedip yerini serinliğe bıraktı ..

En sevdiğim havalardan ...
açık gökyüzü , serin rüzgar , rüzgarın etkisiyle savrulan saçlar..
Kendimi filmlerdeki kızlar gibi hissettim ..her neyse ,
rüzgarın etkisiyle saçlarımla beraber üzerimde savrulan beyaz salaş tişörtüme bakıp ağır adımlarla lavaboya doğru yürüdüm .
Ilık suyla yüzümü yıkadıktan sonra
Açılan pencerenin etkisiyle ıslak yüzüme çarpan rüzgar serinlememe bir nevi katkıda bulunuyordu .
Kendime gelme aşamasındaki oyalanmamın ardından gardrobuma yöneldim..

Üstüme kısa kot şort ve sade siyah askılı tişört giyinip ince bir eyeliner ve mavi rimel ile işim tamamdı . Saçlarımı en önden başlayacak vaziyette arkaya doğru salaş örgü yapıp aralara minik gümüş boncukları yerleştirdim mi aşağı inebilirim.

" Herkese Günaydın.."
Lydia ve Elisa da ( amcalarımın kızları ) buradaydılar .
babama dönünce bugün yüzünün güldüğünü farkettim .

" Sana da Günaydın kızım."

Lydia'nın bakışlarında sinsilik seziyordum , sen varya sen şeytan' a pabucunu ters giydirir ayakkabı bağını da cözmemek üzere katkat bağlarsın..

Bir Şehir Efsanesi : 2. Boyut #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin