"Son kararınız" dedi . Gitmek mi? Kalmak mı? Hiç düşünmeden gitmek dedim. Bu hayat nereye kadar gidecek bir de burdan görelim..
"Gözlerimi açtığımda ikinci boyuttaydim ,
gülen gözler , sahte sözlerden oluşan..
"Düşüncelerin önemsendiği ,yalanların b...
Hala ağlıyordum , yüzümü yasladığım yastık sırılsıklam olmuştu Mavi renkli yastığımı diğer tarafını ıslatmak üzere ters çevirip yüzümü tekrar gömdüm ve ağlamaya devam ettim ..
Bizimkilerin sesi kapının önünden karmakarışık geliyordu çünkü hepsi hep bir ağızdan konuşuyorlardı .
" Hira ! Aç şu kapıyı nasıl bize söylemezsin!"
" Abi Tamam zaten birşey hatırlamıyor sakin . Hiraa canım aç kapıyı sadece konuşalım ."
Kahretsin ! Allah kahretsin böyle işin ..!! Hatırlamıyorum hiçbirşey ha-tır-la-mı-Yo-rumm!! Hiçbir tık yok düşünceler beynimi kemiriyor telefonuma gelen onlarca beni affet mesajı .. çekik gözlü oğlan .. Amerika Herşey gözümde birer kelime kavramından başka birşey ifade etmiyor ! Yeterrr !!
Kendi kendime bağırırken daha fazla dayanamadım ve sinirlerimi bir nebze olsun hafifletmek adına attığım çığlıkla odamdaki kilitli kapının kırılması bir oldu .
Ağlamaktan kızaran yüzümü elimle kapatırken göz yaşlarım kollarımın arasından süzülüp bacağıma damlıyordu .. Ekin kapının kırılmasıyla direk içeri daldı ve beni kollarının arasına aldı .
"Şş sakın ol Tamam sadece senin için korktuk ağlama artık "..
Burama kadar gelmişti ama yeter.. hiçbirşey konuşmadan sadece ayağa kalkıp çantamı aldım ve koşar adımlarla dışarı çıktım .peşimden gelmesinler diye ayakkabılarımı giyinerek zaman kaybetmek istemedim. Ayağımda sadece mikili parmakarası terliklerim vardı .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ilk gelen taksiyi durdurdum , İzmir'i pek bilmediğim için beni sakin bir yere almasını istedim buraya yakın bir yerlerde küçük bir park olduğunu söyledi orası kafa dinlemek için sakin ve güvenli bir yermiş .
Ak saçlı orta yaşlı amcaya güvenerek beni oraya almasını istedim .
Elimdeki çantayı cuzdanımı getirmiş olmak için dua ederek açtım. oh neyseki cüzdanım yanımdaydı iyiki önceden kulaklığımı ve telefonumu da çantama atmışım ...
Beni küçük bir o kadar da güzel olan parkın yanında indiren taxici amcaya teşekkür ederek arabadan indim .. Yeşil çınar ağacının altındaki banka oturdum .Ağaç o kadar görkemli ve güzel görünüyordu ki sanki beni içine alacakta herkesden herşeyden onca konuşmadan kurtaracakmışcasina yaprak ve dallarını yatay olarak uzatmıştı. Yaslandığım bankta oynayan çocukları izlerken elim çantama kaydı ve kulaklığımı telefonuma geçirip pera'nın çok sevdiğim "Ağla" Şarkısını açtım ..
Şarkıya mırıldanarak eşlik ederken gözüm sürekli ayağımdaki parmak arası terliklerime kayıyordu .çünkü terlikle dışarı çıkmak alışık olmadığım durumlardan sadece biriydi.
