16. bölüm : çiçeklerini suladım

98 27 21
                                    

Iyı okumalar bitanecikler ..

Ekin'in attığı mesaj üzerine
şaşkınlığımı henüz üzerimden atamamıştım ..
Demek işi pişirmişti , onun adına çok sevindim en azından benimle uğraşırken Asel'in yanında iki kere düşünür ..
Bugün dil anlatım ve matematik için etüt vardı . En iyisi üzerimi değiştirmeden Barış 'ı arayıp Ekin konusunda bilgisi var mı diye ağzını yoklamak ..

Hira: Alo Barış , nasılsın ?
Barış : iyiyim canım sen nasılsın ?
Hira: bende iyiyim , şey soracaktım
Ekin'i konuşturdun mu ? Yani nerede olduğunu biliyor musun ?
Barış : Henüz aramadım .. ben de onu görmedim , sen nerde olduğunu biliyor musun ?

Kendimi tutamadım ve Attığım kahkaha üzerine ;

Hira: Pişiriyor .. şey yani sanırım yemek yiyordur ..
Barış : Birşey anlamadım ..
Hira : Neyse akşam bizde misiniz ?
Barış : her akşam sizdeyiz bugün dışarı çıkalım ..
Hira : Tamam ayarlayın bana da konumu atarsın .
Barış : Tamam canım ..

Telefonu kapattım ve dolabıma yöneldim , bugün sadece spor ve rahat giyinmek istiyordum. Dershaneye gittikten sonra okula geçip Austin'le konuşmam gerekiyor , nasıl yapacaksam kesin sulu gözlülügüm tutar çünkü ben kendimi biliyorum ,

Ayy kesin filmlerdeki gibi aynı anda "sana birşey söylemem lazım " deyip tek tek anlatmaya başlayacağız ..

"Ah Hayır önce sen söyle "

"Sen söyle sen "

"Hayır Hayır önce sen "

Eh yeter be ben söylerim , hayallerimin bile içine ediyordum, o sırada telefonuma mesaj gelince salakça düşünüp kendi kendime sırıttığımı farkettim ve kafamı iki yana salladım .
Allahım ne oluyor bana kafayı yedim galiba ..
Austin mesaj atmıştı ..

" Slm Hira saat kaçta okula geleceksin ?"

"Slm , saat 1 de matematik ve dil anlatımdan etüt var ordan okula geçerim .. "

" Tamam ben seni dershaneden alırım beraber gideriz ."

"Olur "

###

Dizden yırtık yüksek bel kot pantolonum üzerine sade siyah salaş tişörtümü pantolonumun kenarına geçirip konverslerimi giyindim .
Göz kapaklarıma beyaz far ve incecik eyeliner çekip telefonumu şarjdan çıkardım .

Şimdiye kadar yüzüme fondöten ve pudra koyduğum zamanlar çok nadir olmuştur ki her koyduğumda yüzüme sivilceler Akın eder ..

Deri siyah sırt çantamı alıp direk evden çıktım yolda giderken de elime simit alıp yemeyi ihmal etmedim ..
Bir elimde simit diğer elimde telefon taxiye binip dershanenin önünde indim.

Pek bi çevrem olmadığı için duraksayıp kimseyle konuşmam gerekmedi , bu durumumdan da hiç şikayetçi değilim oh kafam rahat , dert yok tasa yok .

Sınıfa girdim ve ders boyunca sadece onunla ne konuşacağımı aklımda tasarlayıp düşündüm ..
Ders bittikten sonra dershaneden çıktım ve kapının önünde kırmızı spor araba önunde de arabanın kapısına yaslanmış çekik gözlü bir oğlan gördüm ..

O kadar güzel bakıyordu ki o gözlerin içinde kaybolmamak elde değil ama bugünden sonra bana birdaha böyle bakabilecek mi ?

Istese de bakamaz çünkü o gözleri bir daha göremeyeceğim ..
Yanına gittim ve selamlaştık yanaktan selamlasirken burnuma öyle bir koku geldi ki beni benden aldı ..
Hani insan unutulur ama kokusu unutulmaz derler ya işte aynen böyle bir his ..

Bir Şehir Efsanesi : 2. Boyut #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin