Sherlock, ne yapacağından emin değildi. John'un davranışları olumluydu, ama eskileri düşününce -ikisinin birlikte olduğunu sanan herkese "ben gay değilim" diyen John'u- biraz ikileme düşüyordu.
Ya John hala gay olma fobisini yenemediyse, ki bu çok büyük bi ihtimaldi.O zaman Sherlock ne yapmalıydı?
Belki ilişkilerini gizli saklı yaşamalarını teklif edebilirdi, ama bunun için belirli bir gelişme kaydetmiş olmaları gerekiyordu. İşte muhteşem dedektif danışmanı Sherlock Holmes, konu aşka gelince tıkanıp kalıyordu.Basit bir insandan farksız bir hale bürünüyordu.
"Yeni bir dava mı var?"
John'un sesiyle transtan çıktı Sherlock. Düşünce alemine fazla dalıp gitmişti. "Hayır," diye cevapladı. "Bir süre tatil yapmaya karar verdim."
"Sen? Tatil mi?" John'un sesindeki inanamazlık elle tutulur derecedeydi. Sherlock boşver der gibi elini salladı, ki bunu daha önce hiç yapmamıştı.
"Ne oldu sana böyle?"
Aşk, demek istedi Sherlock. Gerçekten istedi, ama yapamazdı. Niye yapamayacağını da bilmiyordu.
Cidden kötü durumdaydı.
"Hiç," diye geçiştirmeye çalıştı. "Sadece bir deney üzerinde çalışıyordum."
"En fazla kaç nikotin bantı takabilirim deneyi mi? Tanrı aşkına, 4 tane sencede çok fazla değil mi?"
"Sorunum 4 bantlık," dedi Sherlock.Bu şimdiye kadar ki en yüksek sayıydı.
"Lestrade'ı arayacağım, iyi değilsin sen."
"O benim bakıcım mı ki?" diye sordu alayla.
"Hayır, ama arkadaşın. Belki bana söylemediğin sorununu biliyordur." Ardından telefonunu alıp aşağı indi.Niye aşağı indiğini anlamamıştı ama önemsemedi de. Lestrade'dan bir şey öğrenemeyeceğini biliyordu. En azından biraz daha yalnız vakit geçirebilecekti. Tekrar aşk hakkında düşünmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
johnlocked ✔️
FanfictionSherlock, sabırlı biriydi. Sevdiği adamı yıllarca bekleyecek kadar. Yaptığı tüm yanlışları, hataları göz ardı edecek kadar. (Burda John'un onlarca kızla randevulaşmasından bahsediyordu, elbette) Ama sabrının da bir sınırı vardı. Neyse ki o sınıra ge...