"greg, bir sorunum var."
greg esnedikten sonra uykulu sesiyle cevapladı: "umarım gece ikide beni uyandırmana değecek kadar önemli bir sorundur."
"aslında bunu telefon yerine yüzyüze konuşmayı tercih ederim." dedi john. fazlasıyla stresliydi.
greg durumun ciddiyetini anlamış olacak ki "her şey yolunda mı?" diye sordu. "sherlock nerde?"
"sorun sherlock." dedi. "the place'e gel, konuşmamız gerek."
"15 dakika." diye süreyi belirterek telefonu kapattı greg. john üzerine çeketini alarak merdivenlerden indi ve bu saatte taksi bulabilme umuduyla caddeye çıktı.
yaklaşık yarım saat sonra greg ve john bol kafeinli kahve içerek karşılıklı oturuyorlardı.
"evet seni dinliyorum." diye söze girdi greg. çünkü john pek konuşacak gibi görünmüyordu.
"sherlock ile artık bir ilişkimiz olduğunu biliyorsun. yani; sevgiliyiz."
"evet ve bu beni hala şaşırtmıyor, aranızdaki bağı görmemek için aptal olmak gerek."
"ve bazı sorunlar yaşıyoruz," diyerek devamını getirdi john. "bir tür anlaşmazlık diyelim."
"hangi konuda?"
"seks."
greg şaşkınlıkla john'a baktı. "beni gece ikide seks hayatınızı konuşmak için mi uyandırdın?"
"aslında bir bakıma evden kaçmaya çalışıyordum. sherlock bazen çok.. çok şey olabiliyor."
"sinir bozucu, evet. onu 7 yıldır tanıyorum unuttun mu?"
john neredeyse utanmış bir ifadeyle gözlerini kaçırdı. "aslında sinir bozucu demeyecektim. o bazen çok şey olabiliyor. şey.."
greg anlamamıştı. john'da kendi isteğiyle anlatacağa pek benzemiyordu. biraz zorlamak gerekiyordu. "dostum, konuşmazsan yardımcı olamam değil mi?"
"istekli" deyip ellerini yüzüne kapadı john. greg'in söylenen sözü kavraması biraz zaman almıştı. istekli.. neye karşı? ah, doğru ya. john seks demişti. yani sherlock sekse karşı çok istekliydi?
greg elinde olmadan, tamamen istemsizce, kahkaha attı. "aman tanrım!"john ellerini yüzünden çekmeden "greg, bu ciddi bir mesele." dedi.
"evet, sherlock'un azgın bir ergen gibi davranması. kulağa fazlasıyla ciddi geliyor."
ve gülmeye devam etti.beş dakika kadar sonra, greg sakinleştiğinde, john aynı utangaç tavırlarla konuştu: "onun yeni şeyler öğrenmeye ne kadar meraklı olduğunu bilirsin. ve hayatında ilk defa seks yapmak istediği biri olduğunu söyledi, yani aklındaki her şeyi benimle denemek isteyecek, anlıyor musun? evdeyken sürekli peşimde dolanıyor ve her fırsatta kelimenin tam anlamıyla üstüme atlıyor. ve ben.. ne yapacağımı bilmiyorum? daha önce hiç bir erkekle birlikte olmadım."
dedektif gülmemek için kendini zor tutuyor gibi gözükürken john ciddi ses tonuyla devam etti " eğer gülersen seni öldürürüm."
"john, bunun ciddi bir konu olduğunun farkındayım ama elimde değil, gerçekten. çok çaresiz görünüyorsun ve bu fazla komik."
ardından yine birkaç dakikalık bir gülme seansı yaşandı.
"tamam, pekala." greg gözünden gelen yaşları sildi. "sanırım en mantıklı çözüm bunu açıkça sherlock ile konuşman. ondan kaçıp durman durumu daha kötü hale getirebilir."
"ne yani, karşına çıkıp 'seninle seks yapmaktan korkuyorum çünkü bu konuda fazla beceriksizim ayrıca senden utanıyorum' mu diyeyim? sence bunları konuşabilecek olsam sana yardıma gelir miydim?"
greg bir an ciddi bir düşünme havasına girdikten sonra john'a baktı ve gerçek bir çözüm bulmuşçasına " sanırım" dedi. "o konuşmayı yaparken çıplak olman biraz yardımcı olabilir."
john sıkıntıyla başını masaya koyarken greg çoktan kahkaha atmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
johnlocked ✔️
FanfictionSherlock, sabırlı biriydi. Sevdiği adamı yıllarca bekleyecek kadar. Yaptığı tüm yanlışları, hataları göz ardı edecek kadar. (Burda John'un onlarca kızla randevulaşmasından bahsediyordu, elbette) Ama sabrının da bir sınırı vardı. Neyse ki o sınıra ge...