KALBİMDEKİ LEKE

Bölüm 1

   Okulun ilk günü ders işlenir mi? Tamam ders işlenir ama kimya işlenir mi? Hiç sevmiyorum şu dersi.Nefret ediyorum. KİMYA KİM YA?!
Yine kimya dersini sevdiren Erkan hoca vardı.Ama 2.Dönem gitti.Onun yerine başka hoca geldi.Adı Rana mı ne.Çok gıcık,havalı,kokoş birine benziyor. Sezgin Kolejine hiç yakışmadı bu öğretmen.Acilen değişmesi lazım.
"Mısra bize bu konu hakkında bir çözüm önerebilir misin?"
Hocanın sesiyle yerimde irkildim.Dalmışım.En son hoca ne demişti? Konumuz neydi?
"Mısra sana diyorum!"
Hocanın sesi çok cırtlak çıktı.Ne diyecektim ben 'pardon hocam dalmışım' ya da 'kusura bakmayın sizi dinlemedim' mi?
"Hocam birileri sizi dinlemek yerine kitabı karalamayı tercih etmiş."
Hale'ye ölümcül bakışlar attım.Kızın işi gücü benimle uğraşmak.Şimdi söyleyemezsem Hale'ye rezil olurum.Ve emin olun ki bunu sürekli dile getirir.Maalesef  Hale hala büyümedi.Liseden beri onla aynı sınıfta aynı havayı soluyorum.Şuanda da lise üçe gidiyoruz.Ama kız benimle uğraşmaktan bıkmıyor.Hödük.Of Erva'da gelmeyecek günü bulmuştu.Sanki bilerek bu günü seçmiş.Şimdi burada olsaydı bana hemen kopya verir-Çünkü Erva yanımda oturuyor-bende halelere rezil olmazdım.Ama maalesef yanım boş.
"Evet seni dinliyoruz Mısra"
"Şeyy hocamm..Ben..Önerim..."
Cümlemi bitiremeden içeri müdür girdi.Resmen kurtulmuştum.Hocam size ne kadar çok teşekkür etsem azdır.Herkes ayağa kalktı.
"Kalkmanıza gerek yok.Oturun.Size bir duyurum olacak gençler.Bugün okulumuza yeni bir öğrenci geldi ve 2. Dönem sizlerle birlikte olacak.Oğlum içeri gelebilirsin."

Herkes merakla kapıya bakıyordu.Bu ne ya her gelen öğrenci bizim sınıfa düşer.Kapı açıldı.İçeri uzun boylu bir çocuk girdi. Çok havalı bir şekilde yürüyordu.Çocuğun yürüyüşünden bile gıcık kapmıştım.
"Boş olan,istediğin yere geçebilirsin oğlum."
Kafasını salladı çocuk.Kafa sallamak nedir ya? İnsan 'tamam hocam' falan der.Artist.Çocukla göz göze geldik.Havalı bir şekilde göz kırptı.Bende hemen gözlerimi devirdim.Bir de göz kırpıyor geri zekalı.telefonum titremeye başladı.Erva mesaj atmıştı.
GÖNDEREN : Yürüyen Beyin
'Ders bitince hemen beni ara! Acill.Çok önemli bir konu.'
GÖNDERİLEN:
'Tamam'
Cevap yazıp telefonu hemen cebime koydum.Malum eğer Müdür görürse Çok kötü olur.Yanımda bir nefes hissettim.Kafamı kaldırınca çocuk yanıma oturmuş bana bakıyordu.Korkudan sessiz bir çığlık attım.İçimden resmen sövdüm.
"Evet çocuklar.Bir sorun yoksa ben çıkıyorum.Size iyi dersler."

"İtiraz ediyorum"
Çünkü yanım Erva'nın yeriydi Ve arkadaşımın yerini kimselere kaptırmam.Dağdan gelip bağdakini mi kovuyorsun ?Onun yerine kimseyi oturtmam hele ki bu mala asla.yanımdaki şahıs kulağıma eğilip fısıldadı;
"Eğer yanına oturmamdan şikayet edersen ben de seni müdüre derste telefonla mesajlaştığını söylerim"
"Sen beni tehdit mi ediyorsun ?"
"Sen nasıl anlamak istiyorsan öyle anla. "

Başka bir konuda asla göz yummazdım ama müdür bu konularda fazla ciddi olduğu için haber direk babama uçar.

"Evet mısra beğenemediğin şey ne? "
Boğonomodoğon şoy no? 
"Hocam siz Mısranın kusuruna bakmayın.Kendi aramızda konuşuyorduk sesi biraz yükselmiş ufaklığın"

Sensin ufaklık.Ukala.Bir dakika! o şahıs Mısra mı dedi?O benim ismimi nereden biliyor?
"Sen benim adımı nereden biliyorsun?"

"Benim tanımadığım kimse yoktur.Çevrem geniş.Bu okulda da pek bir namın yürüyor ufaklık."

"İyi ya büyükler konuşulur"
Pek bir havalı çocuk.Gıcık.yakışıklı. yakışıklı da nereden çıktı ? Kendine gel mısra! yanii biraz yakışıklı.Of neyse..
Sonunda zil çalmıştı.Koşar adımlarla merdivenden aşağı indim.Maalesef bugün babam beni almayacaktı.Neymiş efendim toplantısı varmış.Kapıdan dışarı çıktım.Şoföre gitmesini söyledim çünkü Erva ile konuşacaktım.Telefonu açıp yürüyen beyini aradım.Erva çok zeki olduğundan onu yürüyen beyin diye kaydettim.Kız bildiğin Einstein.
"Alo mısra?Bebeğim çıktın mı okuldan?"
"Evet Erva. yalnız şu çok önemli olan şey ne ? Ne diyeceksin çok merak ediyorum."