Bölüm 2

192 105 19
                                    

   Multimedyada ki Mısra'nın söylediği Tatlım Tatlım  Şarkısı.!

______


"Ne yapıyorsun be!"

" Yaptığın şeyi telafi etmeye çalışıyorum."

" Bu şekil de mi? Ağzımı kapatıp sürükleyip zorla arabaya bindirerek mi?Söyleseydin gelirdim."
" Gelir miydin?Emin misin.Seni az çok tanıyorum.Hem gelseydin seni bu şekilde arabaya bindirmezdim."

Doğru demişti aslında.Ben alsa binmezdim arabaya.Üstelik okuldan kaçarak asla!
  " Okuldan kaçmış oluyoruz farkında mısın?"

" Sence umrumda mı?"
" Değil.Peki nereye gidiyoruz?"
" Benim çok sevdiğim bir enstrümancı Halit ustam var.Gitarı tamir edecek."
" Neden yeni bir gitar almak yerine tamir ediyoruz? Paran yoksa ben verebilirim.Hem provaya geç kalacağız."
Ben asla paramla hava atmam ama provaya geç kalacağız  ve ben hiç hocanın dırdırını çekemem.
" Birincisi sence param yokmuşa mı benziyorum ? ikincisi ben ve geç kalmak?Üçüncüsü bu gitarı bana vefat eden dedemin hediyesi."
dedenin hediyesi mi? Gerçekten önemliydi.Ne diye alıyorsun ki zaten.Manevi değeri çok büyüktü.
" Gerçekten üzgünüm.Bilerek yapmadım zaten.Elimden kaydı işte."
"Üzül diye demedim zaten.Hem biliyorum istemeden yaptığını."

Aslında iyi çocuktu Batu.Çok ön yargılı davrandın.Niye hemen yumuşuyorsun mısra !
  "Telefonunu benden almayı unutmuşsun ufaklık.Yalnız çok çaldı telefon."

Telefonu uzattı.Hemen aldım.Nasıl unuturdum telefonumu onda.Kafa mı kaldı bende.OHAA
Doruk'tan 12 cevapsız arama,47 mesaj varmış. 
  " Yuhh telefon bu kadar çalana kadar nerdeydin?"
" Sen duyma diye sessize aldım"
Ya akıllı.Sessize almışmış.Telefonum çaldı.Arayan doruktu.Açmamaya karar verdim ama bayağı çaldırdı.
" Açsana belki önemli bir şey olmuştur."
Kafamı tamam der gibi salladım ve müziğin sesini kısmasını işaret ettim.
" Efendim doruk."
" Neredesin Mısra . Mesajlarıma niye bakmıyorsun.Mesajları geç,telefonlarıma da cevap vermiyorsun.
  " Görmemişim."
" Neredesin sen!Kaan'a sordum,O sizin okula yeni gelen çocuğun arabasına binmişsin Gitmişsin.Üstelik öğleyin de de prova var.Sen böyle şeyleri kaçırmazsın.Hem kim o yanındaki çocuk?"
" Arkadaşım."
" Sen ne zamandan beri her arkadaşının arabasına biner oldun Mısra?!"
  " Doruk lütfen uzatma.Hem sana açıklama yapmak zorunda değilim.Biz ayrıldık.Kabullen artık.Arayıp bana bağırmayı da kes.Beni aramayı da bırak artık."
Gına gelmişti artık.Biz ayrılmıştık ve bana böyle hesap soramazdı sinirlendim.Sinirden gözlerim doldu.
" İyi misin?"
kafamı salladım.Eğer ses çıkarsaydım sesim boğuk çıkardı ve ağladığım belli olurdu.
"Kimdi arayan?"
Derin bir nefes aldım.
" Doruk.Yani eski sevgilim.Ayrıldık ama kabullenmiyor.Beni istediği yerde bulamayınca bağırıp çağırıyor. Kalbimi kırıyor.Ama umurunda değil.Her şey onun istediği gibi olsun istiyor.Sanki dünya onun etrafında dönüyor."
İşte tutamamıştım kendimi.Ağlayabildim.
  " Ştt .Ağlama ufaklık."
Eliyle gözyaşlarımı sildi.Bu dünya da beni düşünen kimse yok muydu?  Herkesin istediği gibi yaşamak istemiyorum.Benim istediğim gibi yaşamak istiyorum.Ama Mısra kimsenin umurunda değil.

"Mısra hadi uyan ufaklık."

Gözlerimi açmakta zorlandım.Neredeydim ben?

  "Ne geldik mi? Neredeyiz? Kesin provaya geç kaldık dimi ? Niye uyandırmıyorsun Beni?
  " Geç kalmadık sakin ol.Ben gitarı bile yaptırdım.Çok güzel uyuyordun uyandırmak istemedim."

Ama eğer şimdi kalkmazsan geç kalacağız."
Okulun otoparkına girdik.Saate baktığımda provaya 15 dakika kalmıştı.Arabayı park ettik.Çıkıp benim kapımı açtı.Saksı mı düşmüştü bunun kafasına.
  " Buyurun ufaklık."
" Teşekkür ederim."
Arabayı kilitleyip okula doru yürüyoruz.
  " Ooo bizim Batu da buralardaymış."
  İkimiz de sesin geldiği tarafa döndük.İki çocuk vardı.Biri diğerinden uzundu.
  "Oğlum sizin ne işiniz var burada"
  " Nasıl en işiniz var?Biz artık bu okulluyuz.Hem sen niye telefonları açmıyorsun."

KALBİMDEKİ LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin