Bu Defa Evet

952 19 2
                                    

   "Tamam Hunter. Sağol. Bana çok büyük bir iyilik yapıyorsun. "dedi Derek sessiz olmaya özen göstererek. Rebecca uyuyordu ve uyanıp da konuşmalarını duyarsa işin sürprizi kaçardı. Her şeyin mükemmel olmasını istiyordu. Rebecca'ya layık olmasını...

"Ne demek? Sizin için yapmayacağım şey yok dostum."

"Tekrardan sağol. Kapatmam lazım. Rebecca uyanırsa iş yatar."

"Bex'e selam söyle."dedi Hunter ve telefonu kapattı. Derek de telefonunu sehpaya bırakıp Rebecca'nın odasına çıktı.

   Hala uyuyordu. Ve uyurken nefes kesecek kadar güzeldi. Ellerini başının altında birleştirmişti. Saçının bir tutamı yüzüne düşmüştü. Ama kaşları çatılmıştı. Galiba kötü bir rüya görüyordu.

    Derek onu huzursuz etmeden yatağın kenarına oturdu. Yüzüne düşen saçları eliyle nazikçe geri itti.

"Rebecca. Birtanem uyan haydi. " Rebecca bir şeyler mırıldandı ama dediği anlaşılmıyordu. Derek gülerek

"Ne dediğini anlamıyorum. Kalk haydi. Kahvaltı vakti." Derek eğilip dudağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Ama daha saat erken!"diye mızmızlandı Rebecca.

"Yapma ya. Saat on bir buçuk. Ve ben kurt gibi acıktım. Kalk bakalım."

   Rebecca oflayarak doğruldu ve elleriyle yüzünü kapattı.

"İyi de ben kahvaltı hazırlamadım ki."

"Kahvaltıya gerek yok birtanem. Dışarıda yiyeceğiz. "dedi Derek Rebecca'nın ellerini yüzünden çekerek. Rebecca'nın gözleri parlamaya başlamıştı.

"Ayrıca..."dedi Derek Rebecca'nın burnuna vurarak." Bu akşam da evde değiliz. Eve girmen izin vermeyeceğim bu gece."

"Nereye gideceğiz? Sakın sürpriz falan deme. Çünkü şu an çok merak ediyorum."

"Maalesef."dedi Derek dudaklarını büzerek."Bunu duymsk hiç hoşuna gitmeyecek ama bu bir sürpriz."

"Offf Derek ya!"

"Mızmızlanma. Haydi giyin de çıkalım. Yoksa yemek yerine seni yiyeceğim."dedi Derek ve odadan çıktı. O gidince Rebeccs hemen yataktan fırlayıp dağınıklığını toplamaya başladı. Aceleyle yatağını topladı. Etrafa saçılmış kıyafetlerini toparlayıp kirli sepetine attı.

"Ne kadar dağınığım!"diye söylendi kendi kendine. Sonra dolabını açıp kıyafetlerini karıştırmaya başladı. Birkaç dakika ne giyeceğine karar vermedikten sonra bordo, sırtı transparan bir bluz ve beyaz bir pantolonda karar verdi. Ayağına da dolgu topuk, bluzüne uygun ayakkabılarını giydi.

   Aşağı indiğinde Derek koltuğun koluna oturmuş, arabasının anahtarlarıyla oynuyordu.

"Ben hazırım!"dedi Rebecca Derek'in önünde zıplayarak.

"Bakıyorum da çok neşelisin?"dedi Derek gülerek. Rebecca bu haliyle küçük bir kız çocuğu gibi duruyordu. 

"Öyleyim. Haydi çıkalım. Açım diye diye beni de acıktırdın."

   Dışarı çıktılarında Derek bir an için duraksadı.

"Ne oldu?"dedi Rebecca kaşlarını kaldırarak.

"Düşündüm de, hava çok güzel. Bence yürümeliyiz. "

"Harika olur."dedi Rebecca.

   Kahvaltıdan sonra beraber sahile gittiler. Hava o kadar sıcaktı ki insanın kendini oracıkta denize atası geliyordu.

BEKLENMEYEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin