Bağışlanma

1.1K 25 0
                                    

   "Nereye bakacağız? "diye sordu Rebecca.Telaşlanmıştı.Eleanor nereye gitmiş olabilirdi ki?

"Bilmiyorum.Kahretsin ki bilmiyorum!" dedi Derek elini direksiyona vurarak. Çok sinirli görünüyordu.Rebecca elini Derek'in koluna koydu.

"Tamam bak. Sakin ol.Eleanor'u sağ salim geri getireceğiz.Hem daha bir şey olup olmadığını bilmiyoruz ki."

  Derek iç çekti.

"Teşekkür ederim. Yanımda olduğun

için." Rebecca sadece gülümsedi.

  Yanında olmayıp da ne yapacaktı ki? Eleanor'u sevmişti.Ayrıca Derek'i de seviyordu.

" Nereye gidiyoruz?"diye sordu karanlık yola bakarken.

"Eleanor'un evine. Belki bir şey bulabiliriz."

  Evin önüne geldiklerinde Derek arabayı durdurdu ve başını koltuğa yasladı.

  Sonra hızla başını kaldırdı ve "Haydi yapalım şunu." Dedi.

Evin içi olması gerekenden daha karanlık gibiydi. Derek ışığı açtığında aniden Rebecca'nın gözleri kamaştı.

"Nereye bakacağız?"

"Sen buraya bak, ben odasına bakayım." Dedi Derek merdivenlere yöneldiğinde.

Bir saat boyunca bütün evin altını üstüne getirdiler ama en uşak bir şey bulamadılar.

"Yok, yok, yok. Hiçbir şey yok! Delireceğim ya." Dedi Derek parmaklarını saçlarının arasından geçirerek.

  O sırada Rebecca'nın telefonu çaldı.Arayan Hunter'di.

"Efendim Hunter?"

"Sana çok önemli bir şey söylemeyi unuttum. O gün Eleanor'un beklediği arkadaşı aslında o adam değildi.Senin şu...Jessica'yı bekliyordu.Jessica ile beraber o çocuk geldi."

"Hunter bunu söylemeyi nasıl unutursun?" Dedi Rebecca aklından bir sesle.Unutulacak türden bir şey değildi ki.

"Çok özür dilerim Becky.Gerçekten.Bir yardımı dokunur mu?"

"Hem de nasıl?" Rebecca telefonu kapattı ve Derek'e döndü.Derek bir şey mi oldu dercesine bir bakış attı.

"O gün Eleanor'un başka bir ziyaretçisi daha varmış."

"Kimmiş o?"

"Jessica."

    Derek Rebecca'dan Jessica'nın da o gün orada olduğunu öğrenir öğrenmez yola çıkmıştı.Dört saattir yoldaydı ve Güney Dakota'ya varmak üzereydi.

  Eve gelir gelmez annesine selam bile vermeden salonda oturan Jessica'nın yanına gitti.Onu kolundan tutup sertçe ayağa kaldırdı.

"Eleanor nerede?"

"Neyden bahsediyorsun hayatım?"

"Bana masal okuma! Dün Eleanor'la görüştüğünü biliyorum.Yanında da o şerefsiz varmış. Annemi kaçıran şerefsiz.Şöyle nerede kardeşim?" Jessica kolunu kurtarmaya çalıştı ama Derek bırakacaga benzemiyordu.

"Tamam. Söyleyeceğim.O adam onu bir eve götürdü. Kendi eviymiş.Flo Rida'da bir ev."

"Ne istiyor kardeşimden?"

Bilmiyorum.Yemin ederim bilmiyorum." Dedi Jessica. Derek onu koltuğa fırlatıp ne olduğunu anlamayan annesine hiçbir şey söylemeden çıktı.O herifi gebertecekti!

                   +++++++++++

Derek Flo Rida'ya geldiğinde Rebecca'ya haber vermişti.Her ne kadar itiraz etse de Rebecca haberi duyar duymaz onunla gelmekte ısrar etmişti.

"Eleanor'dan ne istiyor olabilir?"

"Bilmiyorum."dedi Derek.

Yarım saatte Jessica'nın söylediği yere varmışlardı. Evin bahçesine girdiler ve ileride yandan bir ışık fark ettiler.

Biraz daha ilerleyince çardakta oturan biri olduğunu fark ettiler.

Eleanor'du bu.

İyi de o adam onu kaçırmışsa nasıl rahatça dışarıda oturabiliyordu?

"Eleanor!" Diye seslendi Derek.

   Eleanor başını kaldırıp onları görünce gergin bir şekilde yerinden fırladı.

Ne bok dönüyor burada? Diye düşündü Derek. Bana büyük bir açıklama borçlusun Eleanor!

BEKLENMEYEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin