1.Bölüm (24 Ekim 2022)

4 0 0
                                    



Bir sis bulutu şehre çöreklenmiş ve insanlar melankolik bir ruh haline bürünmüştü. Kurdun sisli havada avlandığında gözün gözü görmediği, av olacak canlının ürkek ve tedirgin bakışları vardı sanki. Akşam sanki sonbahar gününün zamanın yavaş akmasını sağlamış saat daha yeni sekiz olmuştu. Murat çalıştığı binadan biranda çıkmaya can atıyordu. Sanki odalar üstüne üstüne gelir gibi hissetmişti. Aslında panik atak krizi de geçirmemesine rağmen, o ruh halinde bir panik yaşamaktaydı.

Asansör meşgul olduğundan beklemeden hızla merdivenlere yöneldi. Zamanı ileri bükmek ve yapmak istediği işe ulaşmak telaşında idi. Merdivenleri birer birer inmek yerine ikişer, üçer atlayarak inmeye başladı. Biran önce çalıştığı binanın dışında olmak istiyordu.

Çalıştığı bina otuz senelik bir geçmişe sahipti. Binanın dışında ilgi uyandıran bir denizkızı ve deniz kabuklarından oluşan dış figürlerle bezenmişti. Ama geçen yıllar bu figürlere merhametli davranmamış; bozulmuş ve yer yer dökülmüşlerdi. Geçen yıl bir firma yenileme ihalesini kazanmış ve binayı eski haşmetli görüntüsüne kavuşturmuştu.

Murat giriş kapısına yaklaştı. Yüz metre koşan kısa koşucu gibi dış kapıda buldu kendini. Işıltılarla dolu bir yoğunluk üstüne gölge oyunları oynuyordu. Denizkızı eski ihtişamıyla deniz kabukları ile dans ederken, altın misali parıldayan levhada "İç İşleri Bakanlığı altında ise Strateji Daire Başkanlığı yazıyordu.

Dışarda hava sisten azalarak, hafif hafif yağmaya başlayan yağmura bıraktı. Murat trençkotunu düzelterek Karanfil sokakta ilerlemeye devam etti. Öğlen yemeğini hafif geçiştirdiği için, kan şekeri düşmüştü. Midesi ve beyni arasında bando ihtişamla alarm zilleri çalıyordu. Sokak üzerinde bulunan su kafeye acil giriş yaptı. Boş bir masa belirledi. Akşam olmasına rağmen kafe tıklım tıklım görünüyordu. Gözüne kestirdiği bir masaya yöneldi. Oturduğunda sanki açlıktan bayılacak gibi olmuştu. Acil bir atıştırmalık alırım diye düşündü. Oturduğunda ne kadar yorulduğunu fark etti. Temiz giyimli yakışıklı bir garson yanına yaklaştı. Kibarca:

"Ne arzu edersiniz." diye sordu. Murat menüyü inceleyerek:

"Tiramisu!" dedi.

"Hemen efendim" diyerek garson hızla uzaklaştı.

Zaman sanki durmuş kendi ise uykuya dalmış bir ruh haline bürünmüştü. Bakanlık bünyesinde çok özel personele verilen kripto özelliği güvenliği en üst düzey ulaşan telefonuna gelen ve kaynağını belirleyemediği mesajda kalmıştı. Tam bu uyku halinde beyni gelgitler yaşarken bir sesle irkildi.

"Buyurun efendim tiramisunuz " kibar bir hareketle tatlıyı masaya bıraktı.

"İçecek bir şey alır mıydınız ?" deyince kafasını kibarca hayır anlamında salladı.

Garson uzaklaşırken tiramisusundan bir parça alarak ağzına götürdü. Ağzında labne peynirinin ve karışımın nefis tadı aklını başına getirdi. Beyni glikoz alarak çalışma kıvamına geri dönmüştü. Kan şekeri normale dönerken aklı gelen mesaja yoğunlaşmaya başladı. Akşamüzeri saat beş civarında mesaj kendine ulaşmış. Daire başkanına bir sunum hazırladığı için mesaja bakmaya vakit bulamamıştı. İşi diğer toplantıya katılan bilirkişilerle daire başkanına açıklamalarından dolayı uzamıştı. Sunumu güzel geçmiş ve bir aksilik çıkmamıştı. Çıkışta daire başkanı elini sıkarak tebrik etmiş ve ekibi ile odasına doğru yönelmişti. Tiramisusunu bitirip ağzını peçete ile temizledi. Şimdi bilinci iyice açılmıştı. Kendi biriminde strateji ve araştırma uzmanıydı. Böyle kriptolu bir telefona bilinmeyen bir mesajın gelmesi için üst düzey bir teknoloji gerektiğini düşündü. Bilişim konusunda bir arkadaşını aramak istedi sonradan vazgeçti. Bu mesajın ne içerdiğini kendisinin çözmesi gerektiğini düşündü. Bu tür karışık durumlarda nasıl kararlar alacağı üzerine eğitimler almıştı. Yurt dışında edindiği birikim ve katıldığı özel seminerler sayesinde bilgi sahibi olmuştu. Kimse ile paylaşmadan bu konuyu halletmeye karar verdi. Ailesine bile bu konuda konuşmama kararı aldı.

Garsondan hesabı istedi. Garson adisyonu kibar bir kutu içinde getirdi. Ücreti bol bahşişle vererek su kafeden dışarı çıktı. Telefonuna gelen mesajı düşündü. Ne bir açıklama nede adres veya özel bir not düşülmüştü. Sadece iki kelime içeriyordu.

Kod: Kırmızı yazıyordu.

Kod KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin