6.Bölüm.(İkinci mesaj)

2 0 0
                                    


26 Ekim Çarşamba gece yarısına yaklaşıyordu. Murat'a gelen ikinci mesajda kısa bir talimat yazılıydı. "Kimseye bahsetme 26 Ekim Çarşamba gece 00.00'da Ulus metro çıkışında bekle! Dikkat çekme, siyah elbiseler giyin!" yazılıydı. Akşam annesi yemek olarak kuzu kapama yapmıştı. Yemeği afiyetle yedikten sonra:

"Baba bu akşam arkadaşlarımla buluşacağım az dinlenip çıkacağım beni beklemeyin" dedi. Semra Hanım kulak kabartarak:

"Hayırdır oğlum bu saatlerde çıkmak pek adetin değildir? "Deyince renk vermemeye çalışarak:

"Amerika'da beraber okuduğum bir arkadaşım ziyaret için Ankara'ya uğramış uzun zamandır görüşemiyoruz da " diyerek kafalardaki soru işaretlerini profesyonelce dağıttı. İpek ince bir bakış attı. Sanki ağabeyinin söylediklerine pek inanmamış gözükerek göz kırptı. Neyse fazla panik yapmadan işi halletmişti. İçindeki fırtınayı belli etmemeye çalışıyordu.

Yemek bitince İpek'ten bir sütlü neskafe istedi. Alacağı kafein belki içindeki fırtınayı dindirir diye düşünüyordu. Beyni anafora takılmış hızla okyanusa batan Titanik gibi panik yaşamaktaydı. İpek istediği kıvamda bir kupa uzatarak:

"Hazırladım iç! Yarın bu konuyu araştıracağım merak etme benden kaçamazsın!" Diyerek gülümsedi. Neskafe buharı yarı tüterken burnuna götürüp keskin kafe kokusunu içine çekti. Ağzında neskafenin sütle karışık tadı düşüncelerini uyuşturmuş adete sahte bir mutluluk yaşamış gibi hissetti.

Salondaki eski guguklu saatin akşam 10.00'u hatırlatan ses haliyle tekrar kendine geldi. "Gu guk! Gu guk! Diye on kere öttü." Elbiselerini değiştirmek için odasına yollandı. Siyah bir kot üstüne siyah bir kazak ve siyah monttan oluşan kutsal elbise üçlüsünü tamamladı. Siyah bir spor ayakkabı giyerek evden dışarı çıktı. Arabasını yanına almak istemedi. Nereye gideceğini biliyordu ama sonrası bilinmeze açılıyordu. Labirente girdiğinde kaybolma tehlikesi gibi.

Apartman girişine indi acele etmek istemiyordu. Annesi acele etmesinden şüphelenmesin diye yavaş hareket etmeye karar verdi. Sokağın ilerisinde taksi durağı vardı. İlerleyip taksi durağına yöneldi. Duraktaki taksiciler muhabbet ediyor yaptıkları çaydan yudumluyorlardı. Apartmanlarına yakın olduğundan Murat ve ailesini tanırlardı. Selam verdiğinde:

"Buyur Murat Bey çay içelim dediler. Sağ olun anlamında başını sağlayıp sıradaki arkadaştan taksi istedi. Taksi sırası Ahmet'teydi.

"Buyur Murat abi gidelim!" dedi.

Ahmet'in sarı taksi Fiat'ın Doblo serisinden geniş kasalı bir taksi idi. Taksi üç yaşında y eni bir araba idi. Ön koltuğa oturdu. Ahmet'in kontak çevirme sesi ile motor tıkırdamaya ben hazırım demeye başladı. Sonra

"Nereye abi yolu tarif eder misin? Dedi. Murat Bir arkadaşımla buluşacağım onu yormak istemedim. Beni Ulus yeraltı treni girişinden alacaklar dedi. Kafasını salladı Ahmet bastı gaza yollar akşamları sakin olduğundan trafik sıkışıklığı olmadan yol aldılar. Opera binasının karşısındaki yoldan Gençlik parkının Soluna dönerek istenilen adrese getirdi. 15 TL. Tutan ücrete Murat 20 TL. Vererek:

"Sağ ol Ahmet kardeşim teşekkürler." Dedi. Ahmet

"Eyvallah Murat abi kolay gelsin" Dedi. Gaza basarak hızla uzaklaştı.

Saat 23.15'ti daha 45 dakika var ne yapsam diye aklından geçiriyordu. Birden Kriptolu cep telefonuna eli gitti. Biraz web 'de gezinirim vakit geçer diye web tarayıcısını açtı. Yer imlerinden biraz haberleri gezindi. Çok değişik bir habere rastlamadı sıradan haberlere yer veriyordu. Biraz sosyal medyaya takıldı. Selfi çekimleri ile dolu sayfalar ve geyik muhabbetlerden için bayılacak gibi oldu. Teknoloji sayfalarında gezinmeye başladı. Geleceğin dünyasına bizimle adım atın diye sağ köşede garip bir reklam gözüne çarptı. O adresi tıkladı. Karşısına Da Vinci'nin, Vitrivius Adamı çizimi çıktı. Geleceğin teknolojisi ile ortaçağ bağlantısı nedir diye kendine sormaya başladı. Bulunduğu sayfayı unutmamak için yer imlerine ekledi. Vaktin nasıl aktığını fark etmeden saat 23.55 olmuştu. Beş dakikam var bakalım neler olacak diye iç geçirdi.

Saat tam 00.00 gösteriyordu saatinin kadranında ve birden yanına siyah bir minibüs yaklaştı. Ne olduğunu anlamadan bir sprey sesi ve bir koku hissetti. Başı dönmeye bilinci kendinden uzaklaşmaya başladı.


Kod KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin