Kod KIRMIZI

14. Bölüm ( Murat'ın kutsanması)

Murat başı eğilmiş yerde çökmüş bir durumdaydı. Kılıçlar sırtına yöneltilmiş batması muhtemel bir durumda kalmıştı. Uçları keskin kılıçlardan bazıları sırtında minik çizikler açarak kanamaya başladı. Başkanları:

"Aramıza kabul edildin! Bu senin için bir lütuftur. Buradan iki çıkış var biri canlı birisi ölü olarak!"

"Tam bir itaat ve ketumluk baş kuralımızdır. Eğer bunun aksi bir davranışa yönelirsen bu kılıçlar seni nerde olursan bulur ve görevini yaparlar."

Murat kabul edercesine başını salladı. Kılıçlar üzerinden çekildi. Çiziklerden oluşan kan pıhtıları temizlendi. Kendisine bir maske, pelerin ve kılıç getirildi. Emanetleri alan Murat yere elindekilerle diz çöktü. Başkan:

"Aramıza hoş geldin. Bu karargah sadece İlluminati yani aydınlanmışların yeridir. Buraya üst düzey masonlar ve özel seçilmişler kabul edilir." Dedi.

"Bulunduğumuz yer Augustus Tapınağı. Herkes yukarısını ve Hacı Bayram tarafını bilir. Bu tapınağın gizli geçiş kapısını bizlerden başka kimse bilmez." Dedi.

"Buradan tünellerle de Justinyen dikitine gidilir. Bu iki merkez bizim ayin yerlerimizdir. Her iki yer içinde gizli girişler vardır. Zamanında buraları arkeologlar araştırırken kendi adamlarımız giriş noktalarını gizleyerek sakladılar. Bulmak isteyenlerde görevli arkadaşlarımız tarafından imha edildiler.

Yüz yıllardır sırlarımızı saklayarak korunduk ve güçlendik. Baphomet efendimize itaat etmenin mükafatlarını her zaman aldık. Artık vakit yaklaştı. Deccal! İn gelişi müjdelendi. Yenidünya düzeniyle dünyanın her bölgesi bizim yönetimimizle değişecek. Bilgi ağımızla dünyanın her bölgesi ile bağlantı halindeyiz. Baphomet efendimizin izni olmadan asla adım atmayız. Yenidünyayı onun emirleri ile değiştireceğiz."

"Yaşasın Baphomet!" diğer üyeler bir ağızdan seslendiler. Ses tonlarında gurur vardı. Aslında Allah'ın huzurundan Şeytanı kovduran kibriydi. O özelliği kendine inanlara da geçmişti. O kibir ve gurur ses tonlarında hissediliyordu. Ama onların bir planı varsa Yaratıcının da olmalıydı.

Murat ayağa kalktı. Başkan ve ekibiyle gezerken duvarlardaki resimleri incelemeye başladı. Ceylanı vahşi gözlerle boynundan parçalayan bir şeytan figürü resmedilmişti. Duvarda ayrıca farklı ilişkilerle resmedilmiş erkek ve kadınlar göze çarpıyordu. Çarpık ilişkiler ve kan resimlerde yer alıyordu. Pagan ayinlerinde şeytanın onlara öğrettiği özel büyüler ve yılanların insan vücuduna sarılarak dans edişleri görülüyordu.

Oradaki ortam meşalelerle aydınlanan görünümüyle korkutucu bir hava oluşturuyordu. Yavaş yürüyüşlerle Jüstinyen anıtına doğru yürüyorlardı.

Murat verilen pelerini üstüne giyindi. Mahzendeki soğuk havayı hissederek gayri ihtiyari böyle davranmıştı. Yanındakilerin de bir şey söylemediğini görünce rahatladı. Yeni bir düzene adım atmıştı. Hiçbir şeyi ailesiyle bile paylaşmaması gerekiyordu. Onları yanlış bir şey yaparak riske atamayacağını anladı. Bu kişilerin hiçbir şakası ve toleransı bulunmamaktaydı.

Murat için bugün milat olmuştu. Dün bitti, yeni bir gün farklı bir sayfa yazılıyordu onun için. Bedeli ne olacak diye geçirdi içinden. Başkan içinden geçenleri anlamış gibi:

"Bugünden sonra senin için artık yarın var yeni bir gelecek seni bekliyor olacak. Merak etme ilerde sınavlarını geçtiğinde hem maskesiz görüşecek ve ses değiştirme cihazı olmadan konuşacağız onunda vakti gelecek ama şimdi değil!" Dedi.

Demek ki birkaç sınavdan daha geçmesi gerekecekti. Acaba aileme zarar verirler mi diye düşündü? Yok, herhalde kurallara uyarsa bir zarar görmezler diye düşündü ama içinde hala sorular vardı?

Jüstinyen anıtının altında bulunduklarını söyledi başkan. Burası daire şeklinde geniş bir yer ile ona bağlantılı odalardan oluşmaktaydı. Duvarda aynı Augustus Tapınağındaki gibi pagan figürlü resimlerle bezenmişti.

Piramit içindeki göz resmedilmişti. Amerikan dolarındaki figürlerin aynısı buralarda bulunmaktaydı. Amerikan dolarını basma yetkisini elinde bulunduran Yahudilerin nerelerden ilham aldıkları su getirmez bir gerçek olmuştu. İlluminati dünyanın her yerinde yeraltında örgütlenmişti. Tapınak şövalyesi adı altında yapılanmış Fransa'daki idamların ardından yer altına yönelmişler ve bunu yapanlardan intikam almaya yemin etmişlerdi.