Kod KIRMIZI

10.Bölüm ( Bülbül Deresi Caddesi )

Bilal, aldığı flash bellekle hücre ev olarak kullandıkları Bülbül Deresi caddesindeki iki katı tamamen kendilerine göre dizayn edilmiş apartmana döndü. Zemin kat ve giriş onlara aitti. Diğer katlar ev görünümü verilerek depo şeklinde kullanılıyordu. Arkadaşları onu bekliyorlardı.

Flash belleği bilgisayar dâhisi Ali' ye uzattı. Belleği bilgisayara takan Ali 140 ekran LED smart televizyona aktardı. Burada internet ağı için Ali'nin yazdığı bir maskeleme tekniği kullanıyordu. Kimsenin ağlarına sızması ve bilgi almaları mümkün değildi. Flash içinde yazılıma bağlı bir el göz ve ses tarama sistemi vardı. Beşinin bilgilerini içeriyordu. Onlardan başka kimsenin bu bilgiye ulaşmaları mümkün değildi. Ali sistemi çalıştırdı. El taraması ok verdi. Bilgisayardan kameraya göz bebeğini tarayacak şekilde yaklaştırdı. Ok onayı alınınca kulaklık ve mikrofon sisteminden sesine tanımlama verdi.

"Ben Ali. Hayat fani. Yaratan Baki" dedi. Ses tanıma sistemi ok onayından sonra Başkan tarafından İskoçya'dan gelen konuk. Dış işleri hayalet protokol onayı ve olaylarla ilgili bilgi akışı başladı. Yazıcıdan bazı yüzleri unutmamaları için çıktılar aldılar. Hedefte Ankara ve İskoçya arası gidilecek noktalar ve neler yapmaları talimatı vardı.

Fatma'yı ilgilendiren bir konuda yer alıyordu. Malum bir bebek maması şirketinde incelemelerde Genetiği değiştirilmiş organizma ürünlü malzeme bulunmuştu. Şimdiden bebeklerimize bile fütursuzca saldırıya geçerek her şeyi masum gösteren on dört kollu bir canavar vardı karşılarında. Bazı numune kayıtları ile bilgi ve doküman için çıktıları almayı ihmal etmedi Ali. Fatma'ya çıktıları uzattı. Pasaportları ve gidecekleri hücre evler için talimatları aldılar. Gidecekleri yerler için hücre evlerinde her türlü para ve malzeme bulunurdu.

Ellerinde çıktıları alıp yan odaya geçtiler. Herkesin iş bölümü zaten belirlenmişti. Sadece emir komuta zinciri içinde soğukkanlı hamlelerle hareket etmek zorundaydılar. Fatma markete gitmek için izin istedi.

İlk hedefleri İskoçya'da bilgi toplamak ve sonrasında yapacakları planları şekillendirmek üzerine olmalıydı. Ali, İskoçya'da çalışacakları bölgenin planlarını almaya başladı. Şato Milattan sonra ikinci yüzyılda inşa edilmişti.

Taş şatoda İki karşılıklı kare binaların yanlarında büyük burçlar bulunmaktaydı. Kareler ortada buluşan bir haliyle tamamlanıyor şatonun orta bölümünde yukarı yükselerek küçük burçlarla şatoya ayrı bir görünüm katıyordu. Şato Strathmore vadisinde bulunmaktaydı. Günümüz teknolojisi kullanarak ışıklandırma sistemi ve bilgisayar destekli güvenlik önlemleri bulunmaktaydı. Binanın incelemelerinde Ali bir açık keşfetti soldaki burçta güvenlik açığı bulunmaktaydı. Ben buraya odaklanacağım Şatoya sızma planımızı bur sol burç üzerinden yapalım dedi.

Fatma marketten iki adet Malum bebe mamasından almış laboratuvara geçmişti. Malzemeleri alıp hassas ölçümlere başladı. Yanılma payı olmasın diye iki adet almıştı malzemeden. Birincinin kimyasal ölçümlerini bitirdi ve beklemeye başladı. Sonuç pozitifti yani genetiği değiştirilmiş organizma içeriyordu. Tüpleri Hemen steril ortama aldı. Yeni deney tüpüne diğer malzemeye yerleştirdi. Sonuç aynıydı. Demek ki Fransa kaynaklı bu üründe Yahudiler çocuklarımızın geleceğine göz koymuş masum bebeklerimize masum bir şekilde zehir enjekte ediyorlardı. Gerekli notları alıp e-devlet özel şifresinden sonuçları Devlet başkanına raporları açıklamalar yaparak Mail attı.

Bilal pasaportları ve izin belgelerini hazırladı. Türk Hava Yollarının internet sitesinden yarın için beş kişilik bilet aldı. Akşam 18.00'de Esenboğa'dan direk sefer vardı. Yanlarına pasaport almaları yeterli idi. İskoçya'daki hücre evlerinde her türlü ekipmana sahiptiler zaten.

Bilal parapsikoloji uzmanıydı. Bu akşam kendi emri altında çalışan Müslüman üç cini ile konuşup onlardan yardımlar alacaktı. Cinlerinde içinde inananı ve inanmayanı vardı. Bu topyekun savaşta Şeytan ve ona bağlı cinlerle; inanan insanların ve cinlerin savaşı olacaktı. İman ve küfür Hazreti Adem var edildiğinde Küfür eden Şeytanla savaşa başlamıştı. Çağlar değişmiş, teknolojiler değişmiş ama iman küfür savaşı kıyamet gününe kadar sürecekti.

Akşam yatsı namazını kılan Bilal odasına çekildi. Bir takım tütsülerle üç cinin adını Allah'ın adıyla çağırdı. Bu yetenek küçük yaşlarda kendine bahşedilmiş özel bir yetenekti. Loş ışıkta üç siluet belirdi.

"Ne istiyorsun Efendi Bilal!" dediler sesleri derinden ve kalın tonlarda geliyordu.