12. Bölüm. (Semra Hanım)

2 0 0
                                    


Ali ikindi vakti gelen telefon belki önemlidir diye Semra hanıma telefon açtı. Sesinden tanıyan Semra Hanım;

"Ali evladım ne vardı sen lüzumsuz aramazsın?" Dedi. Ali olanı biteni anlattı. Mustafa amcanın işi çıkıp gittiğini acil bir şey olursa evi arayıp haber vermesini istedi diye izah etti.

"Sağ ol evladım aradığın için ben gelince Mustafa'ya bilgi veririm" Dedi.

Acil durumlarda bile Mustafa cep telefonu kullanmazdı. Semra Hanım şoförünü arayıp bilgi vermek için cep telefonuna uzandı. Telefonun dokunmatik ekranından numarayı tuşlayıp sinyal sesinden sonra açan şoföre:

"Alper evladım. Mustafa yanında mı? Dedi.

"Yok, Semra Hanım iş görüşmesine Gazi Osman Paşa'daki Göksu Restoranda geldik. Ben dışarda yemeği yiyip çıktım. Müşterileri Şehir dışından gelen kişiler. Onları bırakır bırakmaz notunuzu iletirim. Çünkü hiçbir şekilde konuşmalarımız bitene kadar rahatsız etme diye tembih etti." Dedi.

Semra Hanım, Ali'nin notunu iletti. Müsait olunca Mustafa'ya söylemesini tembihledi.

"Kolay gelsin evladım." Diyerek görüşmeyi sonlandırdı. Akşam yemeğini hazırladığı için kendine bir keyif çayı yapmaya mutfağa yönlendi. Çay olana kadar İpek'te okuldan gelir diye sıcak kruvasan sever diye fırını hazırladı. Tepsisinde fırına girmeyi bekleyen pişmeye hazır kruvasanlar duruyordu. 200 derece sıcaklık ayarına getirip tepsiyi fırına sürdü. 20 dakika içinde pişmeye bırakıp salona yollandı. Az sonra şen kahkahalar içinde kapıdan içeri İpek girdi.

"Selam annelerin en güzeli bu gün nasılsın?" Dedi.

"İyiyim kızım sana bir sürprizim var çay hazırladım az laflarız." Dedi.

"Merak ettim şimdi! Neymiş bu sürprizin?" Dedi.

Üstünü değiştir salona gel bende çayı getiriyim dedi. İpek odasına giderken mutfaktan gelen kruvasanın keyifli kokusunu içine çekti.

15 dakika sonra salona gelmiş annesinin kendisine yaptığı kruvasanlardan tabağına aldı. Cam kupalarda çay içmeyi seviyordu. Yemek öncesi bu tür tatlı atıştırmalar annesi ve kendine iyi geliyordu.

Biraz derslerden konuştu. Havadan sudan bahsetti annesinin boksörlerde yenmek için bekledikleri fırsat gibi gardının düşmesini bekliyordu. Zeki bir kız olduğundan fazla açık vermezdi. Baktı annesi bugünde kıvamında değildi. Çayını yudumlarken kruvasanın ağzındaki tadı ile çayın buluşmasını bekledi. Annesi heyecan içinde

"Abin dün gece eve dönmedi? Merak ettim ama başının çaresine bakar kocaman adam oldu. Ona uygun bir eş adayı arıyorum." Dedi.

İpek gözlerini pörtlemiş gibi şaşkınlık ifadesiyle açtı.

"Ne! Gerçekten mi?"

"Evet İpek. Ne var bunda bu kadar şaşıracak?"

"Ne Biliyim yani anne hiç düşünmemiştim?"

Annesinin bu konuyla ilgilenmesi yakın bir zamanda erkek arkadaşını ev halkına onaylatması demek ki.

Çayı daha bir keyifle yudumlamaya başladı.

"Var mı anne gözüne kestirdiğin gelin adayları?" Dedi.

"Şu an göz ucuyla bir iki adayı kestiriyorum. Bakalım birkaç teste tabi tutarak eleme usulü ile işi halledeyim. Sonra Abine konuyu anlatır onunda fikrini alırım."

"Sana hiç bahsetti mi bir kız arkadaşı var mı abinin? Seninle iyi anlaşır aranızda bu tür konuları bilir bize belli etmezsiniz de!"

"Olsa dükkan senin anne. Hem sen kaçın kurasısın. Senden kaçmaz merak etme olursa söylerim." Dedi.

Semra hanımın da keyfi yerine gelmişti çayla kruvasanları atıştırmaya devam ettiler. Hava kararmış akşam olmuştu. Babası ve abisi iki saat içinde eve damlarlardı.

"Anne akşam yemeğinde ne var?"

Kod KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin