Otel odası oldukça geniş ve beyaz renkle döşenmişti. Mimarın zevki her odada farklı olmalıydı. Büyük karşılıklı duran iki duvarda boydan boya dolaplar vardı, iki geniş yatak odanın orta kısımlarında yer alıyordu. Yatakların ayakuçlarında duvara dayalı duran tuvalet aynası oymasıyla zengin bir görüntüsü olan başlığıyla güzel yüzleri ağırlamayı bekliyordu. Geniş banyo odaya uygun tasarlanmıştı, dört duvarı siyah ayna kaplamalı bu banyo mimarın zevkini ortaya çıkartıyordu. Büyük jakuzi dikkat çekiciydi. Duş almayı uzun tutan Yeşim için en güzel yer burasıydı. Klima dışarıdaki sıcaklığı unutturacak şekilde önceden ayarlanmış ve serinliğiyle tatlı bir huzur sağlamıştı. Yeşim burayı sevdiğine karar vermekte geç kalmadı. İdil için yatağın ve dolabın olması yeterliydi, o dışarıdaki eğlenceyle aklını meşgul ediyordu. Her anı dolu dolu geçirmeye niyetliydi, üzerini değiştirip siyah küçük bikinilerini giydiğinde Yeşim'e alaylı gözle bakıyordu, onun hiçbir zaman böyle cesaretli olmadığını biliyordu. Yeşim karşı koymamaya söz vermişti, hiç itirazsız o da beyaz mayosunu üzerine geçirdi, sırtındaki ipler belini sarıyor ve iki taraftan kesilmiş bir şekilde düz göbeğinin üstünde birleşen kumaş büyük bir kemer süsüyle hoş bir görüntü veriyordu. Üzerine aldığı pareo sade bir tülden ibaretti. Gözlerden uzak yalnız başına geçireceği ilk tatildi bu ve diğerlerinden farklı olacağını İdil'in yüzünden anlıyordu. Dinlenme isteği olmayan bu genç kadın Yeşim'i fazla yoracağa benziyordu. Otelin kendine ait olan sahili çok sayıda insanı ağırlayacak şekildeydi.
İdil çoktan gözüne kestirmiş olan yakışıklı ve kalıplı erkeklere davetkâr şekilde baktıktan sonra boş bir şezlongun başında durakladı. Yeşim hiçbir şeyle ilgilenmiyor, oturduğu şezlongda vücudunu kremlemeye çalışıyordu.
-Yeşim, görüyor musun şunu?
İdil şaşkın bir şekilde çevresindeki yarı çıplak adamları incelerken Yeşim'in de ona ortak olmasını istemiş gibi dikkatini çekmeye çalışıyordu.
-Gören de hayatında hiç erkek tanımadın sanacak İdil, maşallah ilk dakikadan gözlerin yuvalarından çıktı.
Kıkırdayan genç kadın arkadaşının bu hayret dolu bakışlarını seyretmeyi ihmal etmemişti.
-Ne kadar ayıp, sadece hakkını vermeyi biliyorum, diyen İdil şımarık çocuklar gibi görünüyordu. Onun bu maymun iştahı görülmeye değerdi. Bazen kendini suçlardı Yeşim, nasıl oluyor da arkadaşıyla aralarında böylesi bir uçurum olabiliyordu, gerçekten bilmiyordu.
Yanlarına yaklaşan orta boylu ince vücutlu esmer adam kızlara sevimli bir gülücük attı. Esmer teni burada uzun zamandır olduğunun göstergesiydi. Belli ki Bodrum'un yerlisiydi. Belki de otelde çalışan bir personeldi. Yeşim bunu anlamak için İdil'in hamlelerini izlemenin yeterli olacağını biliyordu.
-Selam, dedi genç adam. Otuz beş yaşlarında olduğunu belli eden kır saçları ve sıcak bakışları dostaneydi. Uzun kirpikleri kahverengi küçük gözlerinin üzerinde kaşlarına kadar dans eder şekilde kıvraktı. İnce uzun parmakları İdil'e doğru uzanmış tanışma isteğini belli etmişti.
-Merhaba, dedi genç kadın kendi narin elini uzun parmakların içine bırakarak.
-Ben İdil ve arkadaşım Yeşim.
Bu tanışma ilk dakikadan Yeşim'in hoşuna gitmemişti ama gülümsemesi gerektiğini biliyordu. Bu bir nezaket kuralıydı. Yeşim'le el ele geldiklerinde adam sıradan tavrını hiç bozmamıştı, bakışları da değişmemişti. Yeşim biraz rahatladığını hissetti.
-Ben animasyon şefi Cem, on kişilik ekibimizle bu otelde çalışıyoruz, aktivitelerimizde bizimle yer almak ister misiniz?
Bu doğal soru karşısında İdil hemen atlayıp kabul etmişti ona eğlence olsun yeterdi. Ama Yeşim hevesli olmayan bakışlarıyla dost canlısı Cem'e uzunca bir süre bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanı Geri Alabilsem
Teen FictionAşkta gurur olmaz demeyin! Gururuna aşkını kurban eder bir kadın...