3.BÖLÜM

210 11 4
                                    

Hisleri hatırla,o günü hatırla.

Taş kalbim kırılıyordu.

O dakikalarda başka biriydim sanki.

Aşkım geri geldi ve düştüm

Bir kızın güçlü oldugunu sana gosterecegim

Bunu yapamazdım,onu öpemezdim.İstiyordum ama kalbimin bir daha kırılacağını hissediyordum.Kendimi çektim.Justin bana şaşkın,bir o kadar da sinirli gözlerle bakıyordu. ''Sen arabaya git.Birazdan geleceğim.'' Bir şey söylemeden odadan çıktı.

Duştan çıktığımda bana çıkardığı mini eteği ve t-shirt'ü giydim.Hafif makyaj da yaptıktan sonra aşağı indim.Arabaya bindiğimde açık bacağıma bakıyordu. ''Benim çıkardıklarımı giymezsin diye düşünmüştüm.'' Soğuk davranıyordu,konuşurken yüzüme bakmıyordu.Cevap vermedim.Telefonum çalmaya başladı.'Annem arıyor' diye düşünerek ekrana bakmadan açtım.

''Efendim anne?'' ''Anne? Tanrı aşkına eve mi kapatıldın yoksa?'' Karşıdan gelen sesle kim olduğunu anlamam uzun sürmedi. ''Toby? sen misin..'' Bunu söylememle Justin'in direksiyondaki elleri daha da sıkılmıştı. ''Evet,bebeğim.Akşam müsaitsen bir yerlere gideriz diye düşünmüştüm.Senin için bir sıkıntı olur mu?'' Bir şey söylemek üzereyken elimden telefonun çekildiğini hissettim.Justin,telefonu alıp dışarıya atmıştı.Sinirlenmeye başlamıştım. ''Ne yaptığını sanıyorsun sen?'' Cevap vermemişti ve bu daha da sinirlenmeme sebep oluyordu. ''Arabayı durdur!''

Ani frenle boş araziye girip arabayı durdurdu.Kapıyı açıp dışarı çıktım,o da benimle birlikte çıkmıştı.Üzerine doğru yürüyerek bağırdım. ''Neden sürekli hayatımı boka çeviriyorsun? Neden sürekli her şeyime karışıyorsun? Bu hakkı sana kim veriyor.'' Suskunluğunu bozup konuştu. ''Toby piçiyle çıktığından beri!'' O kadar yüksek sesle konuşmuştu ki etrafta arabaların olmaması lehimeydi. ''Sana ondan uzak durmanı söyledim Emily,ama sen her seferinde dediğimin dışına çıkıyorsun.''

''Sen benim babam veya annem değilsin Justin.anla artık..İstediğimi yaparım ve sen buna karışamazsın.'' Arkası dönükken bir anda yüzüme bakmıştı. ''Seni korumaya çalışıyorum,neden anlamak istemiyorsun?'' ''Ben kendimi koruyabilirim anladın mı? Neden kararlarım veya yaptıklarım seni bu kadar ilgilendiriyor ki..Ned-''

''Çünkü seni seviyorum.Lanet olsun,sana aşığım Emily,anlıyor musun? Birinin sana dokunmasını istemiyorum,zıttıma gitmeni istemiyorum.Benim olmanı istiyorum.!'' Ağzım şaşkınlıkla açılmıştı,tek kelime edemiyordum.Justin beni mi seviyordu yoksa hayal mi görüyorum? Bana her gün benden nefret ettiğini söyleyen adam,sürtüğü için bana bağıran adam bana aşık olamazdı.Birbirimize bakıyorduk.Justin bir cevap beklermişçesine soluyordu.

''Justin,sen ne dediğinin farkında mısın? Beni seviyor olamazsın..Sen..benden nefret ettiğini biliyorum.Eğer bu da başka bir kalp kırma planıysa boşuna nefesini tüketme.'' Ayağını arabaya hızlıca vurup konuştu. ''Seni kırmaya çalışmıyorum.Siktir! Emily,hayatıma girdiğinden beri uyuyamıyorum,sürekli aklıma geliyorsun.Bazen seni öpmek,bazen de öldürmek istiyorum.Seni unutmaya çalıştım,Jenna ile takıldım.Seni sevemezdim,seni de bu boktan hayatıma alamazdım Emily.Lanet olsun ki aşk engel tanımıyor.''

Bunu söyleyen Justin miydi? Aklımı kaçırmak üzereydim.Arabanın kapısına çömelip uzanan Justin'in yanına oturdum.Bana bakmasını sağladıktan sonra konuştum.

''Okula ilk geldiğimde Alis beni uyarmıştı.Serserinin teki olduğunu anlamak zor değildi.Herkes senin katil olduğunu düşünüyordu ama ben..kalbinin derinlerinde hala bir şeylerin canlı kaldığına emindim.Her defasında kalbimi kırdın ama her seferinde sana daha da çok bağlandım.Yani..Ben de seni seviyorum Justin.'' Yüzlerimiz arasında milimler vardı.Gözlerimi kapattığımda dudaklarının dudaklarımı kapattığını hissettim.Önceki öpüşlerinden çok farklıydı bu.Kaybetmekten korkar gibiydi,narind ama aşk ve tutku doluydu.Elimi ensesine götürdüm,ellerini belime yerleştirdi.Nefessiz kaldığımı anladığımda ayrıldım ve gülerek Justin'e baktım.Elini yüz hatlarımda gezdirdi,her santimini.. ''Seni çok seviyorum Emily,bana yeniden sevmeyi öğrettiğin için teşekkür ederim.''

''Ben de seni çok seviyorum Justin..Bana geçen yıl Kanada'da bıraktığım duygularımı yeniden verdiğin için teşekkürler.''

Beni kollarının altına alarak saçımı okşamaya başladı.Başımı göğsüne yasladım ve gözlerimi kapattım.Bir süre sessizce durduktan sonra Justin yerinde kıpırdanarak ayağa kalktı. ''Seni hala bir yere götüreceğim ve daha gidemedik.'' Gülümseyerek ayağa kalktım ve arabaya bindim.O da bindikten sonra gitmeye başladık.Bir sahilin önünde durduğumuzda kışın ortasında denize nasıl gireceğimiz sorusu geldi aklıma.Arabadan inip sahil kıyısına,kayalıkların üzerine oturdum.Sırtıma çarşaf koydu Justin ve kendisi de yanıma oturup içine girdi.Elindeki şarap şişesini açarak ikimize de birer bardak koydu.Şarapları içerken dalgaları seyrediyorduk.Burası harika bir şeydi. ''Justin..Burası muhteşem.Nasıl olur da Los Angeles'a gelirim ama burayı farketmem?'' Bana gülerek bakmıştı. ''Sinirlendiğimde ya da canım sıkıldığında buraya gelirim.Bazen işlerden bunalrım veya birileri beni çok kızdırır..İşte o zaman..burası en güzel kaçış yeri.''

''Sanırım artık bir değil iki kişi burayı biliyor.'' Başıyla onayladıktan sonra dudağıma küçük bir öpücük kondurmuştu.Merak edip sormaya başladım. ''Ne tür işlerle uğraşıyorsun Justin?'' Uzaklara bakıp cevap verdi. ''Karanlık işler Em..Burnunu sokmamanı tavsiye ederim.ki Tyler ile tanışman zaten burnunu soktuğun anlamına geliyor.'' Anlamamış gözlerle ona bakıyordum.Bu Justin'den korkuyordum işte.Uzaklara dalan ve hep bir şeyler düşünen Justin'den.. ''Ne demek istiyorsun?'' diye sordum. ''Seni ara sokakta sıkıştıran çocuk.Tyler..O benim baş düşmanlarımdan biri.İstediğini elde edebileceğini zanneder ve genelde elde eder.Sana karşı olan korumacı tavrım yüzünden hedef olabilirsin ve her şey benim suçum olur.'' Elini sıkıca kavrayarak ona yaslandım. ''Sen bana aşkı yeniden tatmayı öğrettin Justin,bana hayatı yeniden öğrettin.Bana bir şey olmayacak çünkü artık yanımda sen varsın.'' Yavaş yavaş sarhoş olmaya başladık.Justin'e kalkmamız gerektiğini söyleyen bir bakış attım.Ama bu halde sürücü koltuğuna oturamazdı.Arabayı burada bırakıp bir taksiye bindik.

Eve girdik.Ben Justin kadar içmediğim için biraz da olsa ayıktım ama o ayakta dahi duramıyordu.

Onu yukarı odasına çıkardım.Yatağa yatırdığımda beni de kendine çekti. sarhoştu ama onu istiyordum.Kendime çekip dudağından öptüm. evet bana karşılık veriyordu. "Seni istiyorum Em,her şeyinle.." Onayladığımı belli edip daha da sert öpmeye başladım. evet gece bizim için uzun olacağa benziyordu

MIXER LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin