6.BÖLÜM

170 10 3
                                    

Harika bir tatilden sonra eve dönüyorduk.Dün gece Justin'le ikinci birlikteliğimizi yaşamıştık.Doğruyu söylemek gerekirse bu..harikaydı.Onun bana dokunmasını ve dokunuşları altında erimemi seviyordum.Justin'in telefonu çaldı.Ekrana baktığında yüzü sararmıştı.Açtı ve konuşmaya başladı. "Ne var? Hayır dostum,bana hiçbir zaman iyi bir haber vermedin...tamam."

Eve vardık.Bana dönüp Dudağıma öpücük kondurdu. "Ryan aradı ve..orada işler iyi gitmiyor.Sen eve geç ve beni bekle,erken dönerim." Kafamı sallayıp arabadan indim.Kapıya ulaştığımda Justin'e el salladım.Nihayet eve ulaştım.Hayatımın en güzel haftasonunu geçirdim ve şimdi de evimdeydim.Aklıma ailem geldi ve telefonu elime aldım

"Alo..anne,sanırım dönmeyi düşünmüyorsunuz..her şey harika! Yarın görüşürüz" Kapı çaldı.Justin bu kadar erken gelmemeliydi.

Kapıyı açmamla kapatmam bir oldu.Gelen yine Derek'ti.Ayağını kapının arasına sıkıştırdı. "Git Derek.Seni hayatımda istemiyorum." "Sadece seninle konuşup Kanada'ya döneceğim Emily,sadece konuşmama izin ver." Bir süre düşündükten sonra direnmeyi bıraktım. "İçeri girmene izin veremem,üzgünüm.Bahçede konuşsak iyi olur." Onaylayarak eliyle geçmem için yol açtı.Bahçedeki salıncağa oturduk.Konuşması için suratına bakıyordum.Eskiye oranla çökmüş gibiydi,zayıflamıştı ama kas yapmıştı.Gözlerine bakamıyordum çünkü aklıma ihaneti geliyordu ve bu gerilmeme sebep oluyordu. "Neden geri döndün Derek? Amacın hayatımı boka çevirmekse başardığını itiraf etmeliyim."

"Sadece..seni özledim Emily.Belki bir şans daha-" "Bir şans mı? Aklını mı kaçırdın sen? Beni aldattın.Açıklama bile yapmadan gitmeme izin verdin.Beş ay daha Kanada'da kaldım.Belki gelir benden özür dilersin diye..Belki bana her şeyi açıklarsın diye..Bana gelip bunların hepsinin bir yalan olduğunu söylemen için beş ay boyunca Tanrı'ya dua ettim.Bunun olmayacağını anladığımda ise bıraktım Derek,anlıyor musun? Kendime bir söz verdim.Bir daha hiçbir lanet olası erkek için ağlamayacaktım,Justin gelene kadar..Şimdi güzel bir ilişkim var,güzel arkadaşlarım var.En önemlisi de sen yoksun.Seni unuttum Derek." Parmağını susmam için dudağıma koydu.Kafamı çevirdim.

"Peki ben ne yaşadım biliyor musun Emily?" Diye sordu,sesi bir öncekine göre daha sinirli çıkıyordu. "Her gece kendine zarar verebileceğin aklıma geliyor ve çıldırıyordum her gün-" Sinirlenmeye başladım. "Eskiyi konuşmanın bir anlamı yok Derek.Geçmişi konuşmak bize bugünü geri vermeyecek.Eğer konuşman bittiyse git,lütfen." Sadece suratıma bakıyordu. "Vay be! Eski Emily değilim derken şaka yapmıyormuşsun.Bakire olmadığını gözlerime bakmamandan anlıyorum.." Suratına aniden bir tokat attım. "Sen kendini ne sanıyorsun? Bakire olup olmamam seni ilgilendirmez.Ben Justin'le mutluyum ve ne var biliyor musun? Senin aksine ona aşığım,hayatımda hiçkimseyi sevmediğim kadar çok seviyorum onu." Bunları söylerken gözlerine bakıyordum.Sözcükler ağzımdan değil kalbimden dökülüyordu..

Belki de geri dönmemeliydin Belki de bana geri dönmemeliydin Çok Üzgün olmaktan bıktım Kızgın olmaktan bıktım Belki de geri dönmemeliydin

JUSTIN BIEBER'IN AĞZINDAN

Ryan'a işleri bu haftasonu da benim için halletmesi gerektiğini,Emily'nin evde yalnız olduğunu söyledim.Beni kırmadı.Ilk defa odunluğu bir kenara bırakmalıyım diye düşündüm ve Em'e çiçek aldım.Bahçenin kapısına girecekken Em ve bir adamın konuştuğunu duydum.Çalılıkların arasından girerek onları dinledim.Siktir! Bu Derek şerefsiziydi.Emily ona,onun için beş ay boyunca dua ettiğini söyledi.Emily'nin duygusuz oldum demesini şimdi anlayabiliyordum.. ' Justin'e aşığım..'

Emily bunları söylediğinde kalbimde bir şeyler titredi.İşte benim kızım!

"Ona gerçekten aşıksın Emily,bunu gözlerinden anlayabiliyorum..Belki de bu kadar yolu benim olmayan bir kadına boşuna yalvarmaya geldim.Herneyse,hoşçakal!"

Bu piçten bu kadar kolay kurtulacağımı tahmin etmemiştim.Kapıdan çıkıp giderken omzuma çarptı.Bana 'bu ne sikim?' bakışları attıktan sonra arabasına binip uzaklaştı.Hiçbir şey olmamış gibi elimde mor orkidelerle içeri girdim.Emily salıncakta sallanıp boş gözlerle yere bakıyordu.Benim geldiğimi görünce biraz telaşlanmıştı.Bu telaşına anlam verememiştim ama bunu geride bırakacaktım. "Justin,ne zamandan beri buradasın?" "Yeni geldim bebeğim,bir sorun mu var?" Şimdilik ona onları dinlediğimi söylemeyecektim.Gülümseyerek bana sarıldı. "Hiçbir lanet sorun yok,lanet okul yok,aileler yok..Sadece sen ve ben varız,şimdi,burada.." Dudağıma yaklaşarak tutkulu bir öpücük kondurdu. "Düşündüm de sevdiğim kıza onun sevdiği çiçeklerden almalıyım." diyerek konuşmaya başladım. "Artık bir kız olmadığımı unutuyorsun Justin-" Parmağımı susması için dudağına götürdüm.Onu daha da kendime çekip ellerimi beline yerleştirdim.Kulağına doğru eğilecek fısıldadım. "Fark etmez bebeğim,sen benim kadınımsın..Önemli olan da bu."

"Seni çok seviyorum Justin,bunu unutma!" "Ben de seni seviyorum bebeğim..Dışarıda üşüyeceksin,içeri geçmeliyiz." Beni onayladı ve elimi çekiştirerek içeri soktu.Hayatımın aşkını bulmama yardım ettiği için Tanrı'ya şükrettim.

ÜÇ GÜN SONRA

EMILY'NİN AĞZINDAN

Annemler tatilden dönmüş,ben de evime gitmiştim.Okula gittiğimde iki teneffüs boyunca Alis'e Justin'le yaşadığımız o muhteşem tatili anlattım. "Aman Tanrım! Em..yani siz şimdi,Justin ve Sen? Yani bildiğimiz aşk mı? Senden korkulur bebek!" Sanırım haklıydı.Ders zili çaldığında sınıfa girdik.Ön sırada oturan tanıdık simayı görmemle Dünya başıma yıkılmıştı, ya da Justin yıkacaktı..

"Merhaba Emily..Los Angeles'ı çok sevdim ve bir süre daha burada kalmaya karar verdim.!"

MIXER LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin