7.BÖLÜM

177 11 3
                                    

Derek gitmemişti...Lanet olası piç Los Angeles'ta kalmıştı. Şaşırdığımı aynı zamanda da sinirlendiğimi belli eder şekilde sordum.

"Umrumda değil, sadece merak ediyorum Derek neden gitmedin?" Tam cevap verecekken Bay Arthur sınıfa girdi.Ardından Justin de sınıfa girdi, suratına bakıp gözlerimle ona yalvarırken ne olduğunu anlamamıştı. Kafasını Derek'in olduğu tarafa doğru çevirince bütün sinir sağ yumruğunda toplanmıştı ancak derste bir şey yapamazdı...

Dersten sonra Justin'e mesaj atıp arka bahçeye gelmesini söyledim. onu ağacın altında beklerken bir çift kol belimi sardı.Bu Justin'den başkası olamazdı.Çenesini boynuma koydu ve mırıldandı. "Biliyorum Derek konusu hakkında sinirlenmemi bekliyordun ama değilim bebeğim, inan bana.Ona karşı hiçbir şey hissetmediğini biliyorum." Bunları dinlerken ağzım açık kalmıştı ve gülerek konuştum.

"Sen kimsin ve Justin'e ne yaptın?" O da gülümsedi, beni erkekliğine bastırdı.İnledim.Beni kendine çevirip açlıkla öpmeye başladı, ben de ona memnuniyetle karşılık veriyordum. Nefessiz kalıp ayrıldıktan sonra Justin burnunu burnuma sürttü.

"Justin.." "Efendim bebeğim?"

"Kendinde misin, çünkü genelde böyle davranmazsın..Doğruyu söylemek gerekirse hiç davranmazsın." Sırıttı, beni hışımla kucağına alıp döndürdü.Herkes bize şaşkın gözlerle bakıyordu. "Justin! İndir beni herkes bize bakıyor."

"Olay da bu Em, herkesin benim olduğunu görmesini istiyorum, vücudundaki her hücreye kadar benimsin.." Bunlar çok romantik ve beklenmedik sözlerdi.Kızararak elime baktım. "Ben zaten seninim Justin, bunu birilerine kanıtlama gibi bir endişen olmasın." Sırıttı.

"Bazıları daha anlamamış sanırım." diye mırıldandı Derek'i ima ederek. "Hani o olay ile ilgili sinirli değildin? Yemin ederim bir suçum yok Justin, geldiğini bugün öğrendim."

"Sorun yok bebeğim sadece bir şey söyledim..Hadi, sana bir sürprizim var." Sürpriz mi? Evvett! İşte şimdi keyfim yerine gelmişti.Justin ayağa kalkmama yardım ettikten sonra elini sıkıca tuttum.

Bir barın önünde durduk. Arabadan çıktım, Justin'in elini tuttum.Justin de buraların güvenli olmadığını bildiği için belimden tutup beni kendine çekti. "Justin, bir bara geleceğimizi söyleseydin ona göre giyinirdim." diyerek çıkıştım. "Sen her halinle seksisin Em, özel olarak makyaj yapıp süslenmene gerek yok." Böyle ortamlarda daha önce hiç bulunmadığım için biraz rahatsızdım. O da anlamış olacak ki parmak boğumlarımı okşayıp beni rahatlatmaya çalıştı.

"Rahatla bebeğim, sen benimsin ve ne var biliyor musun? Benim olana kimse dokunamaz." Bunu nasıl yapabiliyordu, her ortamda her şartlarda söyledikleriyle kızarmama sebep oluyordu.Bar taburesine oturduk. Justin "Ne düşünüyorsun?" diye sorarken beni düşüncelerimden alıkoydu.

"Hiç..Sadece nasıl söylediğin tek sözle bile kızarabiliyorum onu düşünüyordum." Kahkaha attı ve bana yaklaştı.Ellerini bacaklarımda gezdirdi, eteğimin altına sokup özel bölgeme sürttü.

"Buna aşk deniyor bebeğim, aynı etkiyi sen de bende bırakıyorsun diyebilirim." Sırıtma sırası bendeydi sanırım. "Hadi ama, onlarca kız sana ağzı açık bakıyor, bu zamana kadar birçok kız siktiğinden eminim..Benim gibi bir kız üzerinde nasıl bir etki bırakabilir ki?" Söylediklerime ben bile şaşırtmıştım.Ne ara bu kadar cesur olmuştum ben..Sanırım bu kadın olmak ile alakalı.Bir sevgilin olunca, her zaman seni düşünen, sana 'benimsin' diyen ve bakireliğin elinden alınınca daha cesur oluyorsun...Sanki Dünyan'nın merkezinde sen varmışsın gibi.Justin'e bir cevap beklercesine baktım.

"Gel buraya.." Ona anlamayan bakışlarımı attım.Ama ona güvenim tam olduğu için sorgulama gereği duymadan yanına gittim.Bir anda beni kucağına, erkekliğinin tam üstüne oturttu.Normalde olsa 'herkes bize bakıyor' gibi şeyler söylerdim ama burada herkes kendi halindeydi ve kimin kiminle yiyiştiği çok önemli değildi.

MIXER LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin