5

6.9K 331 27
                                    

Merhaba arkadaşlar!
Ben yine dayanamadım bölüm yazdım.

Keyifli okumalar!

Sinirden titreyen ellerimi kimseye göstermeden bizimkilerin yanına döndüğümde başıma gelenlere inanamadım.Suyun içine resmen balık gibi atlamış bu kadar insanla sadece aramızda bir kaç metre olmasına rağmen Tuğrul'a demediğimi bırakmamıştım.

Cinnet anında yükselttiğim sesimi duymamış olmaları bir mucizeydi.Kısa bir aydınlama anından sonra içimi bir korku sardı.Ya bu Tuğrul bana daha fazla tahammül edemeyeceğini söyleyip gittiğinde başıma gelenleri herkese anlattıysa?

Ben neden böyle rezil anların baş rolü oluyordum?

Kalabalığın içine karıştığımda yüzüme ölçülü bir gülümseme yerleştirip bizimkilerin yüzünü tek tek yakın kadraja alıyorum.Tuğrul denen lanetin ortada olmadığını görünce kimsenin bir şeyden haberi yoktur diye umut ediyorum.Ne demiş atalarımız;umut fakirin ekmeğidir.

Fakat bilmediklerine emin olmak biraz zor.

Masaya vardığımda baştan aşağı su içinde olduğumu gören ahaliden hayret nidaları dökülüyor.Eh, karşılarında günü birlik denizciler gibi dikiliyorum.Olsun o kadar.

Kısa süreli şokun ardından herkes halimin sebebini sorarken abim kahkahalara boğuluyor.Abi, abi değil azılı düşman mübarek!Düşene el oğlu bile vurmayıp insaf ederken benim abim bana hunharca tekmeler indiriyor.

"Ha nedur bu halun hamsi gibusun!"

Hatice teyzenin yönelttiği soruya 'sen git o saftrik oğlunda ara cevabı' dememek için kendimi nasıl tuttuğumu ah bir bilsen!Beni avuç içlerin acıyana kadar alkışlardın.

Ne demek 'sen kendin düştün?' sana yazıklar olsun 'Afife' dedim bağrıma bastım seni yakıştı mı?

Altın kural;Senin durum ne olursa olsun benim yanımda olman sevgili okur.

"Gizem bir açıklama yapacak mısın artık?"

Babamın sesinden tahammülünün son raddesinde anlamak zor değil.Adamcağız zaten beni gönderirken tereddütlüydü bu başıma gelen olacak iş miydi şimdi?

Ben düştüğüm rezil durumu anlatabilmek için uygun cümleler ararken bu esnada bulunduğumuz masaya doğru yürüyen Tuğrul ve yeğeni Kuzey'i gördüğümde aklıma gelen şeytani planla gülümseyip bizimkilere dönüyorum. "Tuğrul abi beni düşürdü!"

Tuğrul'da dahil masadaki herkes yüzüme şok içinde bakarken devam ediyorum yalanıma.Farkettiniz mi bilmiyorum Tuğrul'a laf arasında abi diyorum ki yanlış anlaşılma olmasın.

"Tutturdu ayağım sakat ben bu duvara atlayamam diye bende cesaret vermek için duvara atlayıp elimi uzattım elimi tutamadı üstüne beni de dereye düşürdü."

Tuğrul'un yüzünde şu an tam olarak "sen gerçekten Firdevs Hanım'ın kızıymışsın" bakışı var.

Gerçi ben bile kendimden bu kadarını beklemiyordum ama yapacak bir şey yok artık.Yalnız üzerime kitlenen bakışlarından biraz ürktüğümü itiraf etmeliyim.Yine de çaktırmıyorum.

Abim "bu hikayede bir karışıklık olmasın" yorumunu getiriyor hemen.İlla beni bozacak illa beni rezil edecek.İçi rahat etmez öbür türlü.

Tuğrul halini anlayan abime minnetle bakıp "al benden de o kadar" derken annesi Hatice teyze "sus fişku yiyenun uşağu" diyor gülerek.

Tuğrul'un yüzü renkten renge girerken kahkahamı bastırmaya çalışıyorum.Bu esnada Hatice teyzeyle bakışlarımız kesişiyor kadının gözlerindeki munzur bakış bir anda gözüme çok komik geliyor.Komutan görünümünün altında çok fena bir kadın var belli.

Aşk-ı Hovarda #wattys2019 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin