Merhaba Afifeler!
Keyifli okumalar..
Tuğrulhan
Eve girdiğimde sanki tuvaletim gelmiş gibi bir izlenim veriyorum bizimkilere.Ardından kendimi banyoya kitleyiveriyorum.Kalp atışlarımı düzenlemeye ve kulaklarımın rengini kırmızıdan daha açık bir renge dönüştürmem gerek .Aynadaki yansımama bakarken 'nasıl bir bahane bulurum da İstanbul'a giderim?' diye kara kara düşünüyorum.Kafamda kırk tilki dönerken ve hiçbirinin kuyruğu da birbirine değmezken yengem can havliyle kapıyı yumrukluyor.Eğer yengem sıkışmasaydı ömrümün kalanını bu fayansların üzerinde oturarak geçirebilirdim.
Amma ve lakin bizimkiler ergenlikte bile beni kendi halime bırakıp bunalıma girmeme izin vermediler.Kapının kırılacağına kanaat getirdiğimde yerimden aceleyle kalkıyorum.Hamilelik bu kadına da yaramadı vaktinin yarısından çoğunu resmen tuvalette geçirir oldu.
Neyse ki annem maaile salonda otururken üzerime gelemiyor da rahat bir nefes alıyorum.En azından bu gece şans benden yana.Ama yarın babam ve abimin ortalarda olmadığı bir anda bana bu gecenin hesabını soracağına eminim.
Annemin çaktırmadan attığı 'sonra alacağım senin ifadeni' bakışları da bu hissiyatımı destekler nitelikte.Bu nedenle kıyın kıyın odama yollanıyorum annemin bakışlarıyla uyguladığı baskıdan kurtulabilmek için.
Tam olarak şu anda biriyle konuşmaya ihtiyacım var.Yoksa kıvrım kıvrım kıvranacağım bu gece.
Telefonumu elime alıp beni benden iyi tanıyan Mine'yi görüntülü arıyorum hemen.
Mine'yi yatarken görmek beni hiç şaşırtmıyor nedense.Kendisinin odasında ayrı bir cumhuriyeti var."Gecenin bu vakti kulakların kıpkırmızı bir halde beni arıyor olmandan korkmalı mıyım?"
Telefonu açar açmaz kulaklarımı farketmesine mi şaşırayım yoksa pis imasına mı kızayım şaşırıyorum açıkçası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Hovarda #wattys2019
HumorAşkta macera ve eğlenceyi bir arada arayanlara özel... Ben Gizem Çepni. Kaosu karakteri olarak benimsemiş aksiyon sevdasını şırıngalarla, ajanlık dürtülerini ise hemşire takip dosyalarında bastıramamış bir hemşireydim. Di'li geçmiş zaman ekini kull...