16

4.9K 292 32
                                    

Merhaba Afifecikler!

İyi Okumalar...

İyi Okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Makyaj masamın önünde oturmuş kırmızı rujumu sürerken Tuğrul'u o günden sonra hiç görmemiş olmamı düşünüyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Makyaj masamın önünde oturmuş kırmızı rujumu sürerken Tuğrul'u o günden sonra hiç görmemiş olmamı düşünüyorum.Dudaklarımı birbirine bastırıp biz kızların o çok sevdiği sesi çıkarıyorum ardından.Aynadaki görüntüme son kez baktıktan sonra çantamı alıp ses çıkarmamaya özen göstererek evden çıkıyorum.Çünkü her sabah işe giderken bizimkilerle ses çıkardığım için rutin bir tartışma yaşıyoruz.

Konumuza dönecek olursak Tuğrul efendi 'sık sık görüşeceğimizi' söylemişti en son.Haliyle hiç ses seda çıkmamasına aklım takılıyor.Bir parça hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmem gerek.

Arabam tamirde olduğu için durağa doğru yürümeye başlıyorum.Sıcak bir Ağustos gününde otobüse binmekten daha kötü bir şey varsa o da sıcak bir Ağustos gününde buram buram ter kokan bir otobüse binmektir.
Asık bir suratla otobüs beklemeye devam ederken lacivert Duster önümde duruyor.Bu Barış beyden başkası değil.Çalıştığım hastanede iç hastalıkları uzmanı kendisi.

"Gizem!"

Barış beyin seslenmesiyle zoraki bir şekilde kendisine dönüp gülümsüyorum.Şahs-ı muhterem oldukça ukala bir doktordur.İki hafta önce bir hastanın yatış işlemleri gerçekleşirken birbirimize girmiştik.Anlayacağınız kendisinden pek haz ettiğim söylenemez.Bu nedenle "günaydın Barış bey" derken samimiyetsizlikten ölüyorum.

"İstersen hastaneye bırakabilirim?"

Barış beye teklifi için teşekkür ederken içimden 'nezaketin sende kalsın' diye söyleniyorum.Ardından uzaklara dalmış bir şekilde otobüs beklemeye koyuluyorum.

"Gereksiz gurur yapıyorsun şu an."

Sesini kulağımın dibinde duymamla sıçrarken Barış bey yüzündeki yamuk gülüşle beni izliyor.

"Korkuttunuz beni."

Duymazdan gelerek elini belime hafifçe yerleştirip arabaya doğru yönlendiriyor beni.Önce itiraz ediyorum fakat ciddiye alınmadığımı farkedince uzatmıyorum.Sabah sabah milletle akraba olmayacağıma da bir parça seviniyorum doğrusu.

Aşk-ı Hovarda #wattys2019 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin