Prenses Mi ?

6.2K 300 7
                                    

Saraya vardığımızda bir askeri birlik karşıladı bizi onların başında ise oldukça rürbeli ve kral Asrot olduğunu tahmin ettiğim adam vardı. Beni görünce hafifçe gülümsedi. Atımdan inince askerler önümde eğildi. Kral gururla bana baktı. Hafifçe başımı eğdim. Nede  olsa kraldı. Elini uzattı. Bir an kulaklarıma takıldı gözleri sinirlendi. ' Eğil Amara.' Emrine itaat ettim. Başıma dokunan elleri geri çekildi. Eserine gururla baktı. Sonra kalkmam için işaret etti. Yanındaki asil giyimli kadına birşeyler söyledi. Bunları  benim hakkımda olduğuna emindim. Kadın elimi tuttu. Fakat nedense hepsi elfdi. Salak değildim. Izlediğim filmlerden falan biliyordum. Acaba bende elf miydim? Kulaklarım doğduğumdan beri biraz sivriydi. Ama bence hoş duruyordu. Yaşlı kadın beni özenli ve ancak bir prensese yakışacak şekildeki odaya soktu. Ben etrafı süzerken kadın bana yeni elbiseler verdi. Üzerime bunları geçirdim. Kadın benim Prenses Amara Asrona Baranda  olduğumu söyledi. Ve öykümü anlatmaya başladı. Annemin adı Barella babamın adı ise Asrot'muş. Ben doğduğumda herşey normalmiş. Taki bir gün kaçırılmışım. Babam annemi suçlu bulmuş. Ve yıllarca her boyutta beni aramış. Ve sonunda dünya boyutunda beni bulmuş. Fakat bir şüphe varmış. Düşman krallık Elimpes'de benim kaybolmamdan sonra bir prenses doğmuş. Adı Selina'ymış. Tabi varislerinin kaçırılmasında Elimpes'den şüphelenmişler. Bu yüzden yine savaş çıkmış. Fakat bu savaş diğerlerinden daha yıkıcıymış. Bu yüzden Selina'nın babası kral annesi ve onu dünyaya göndermiş. Fakat Elimpes prensesi o savaştan sonra bile Elimpes'e dönmemiş. Kadın bunları anlatınca kafamdaki tilkiler Prenses Selina'nın da ben olma olasığını düşünmeden edemedim. Sonra birden 17 yıldır görmediğim annem geldi aklıma heyecanla kalkıp odadan çıktım. Babam olduģunu umduğum adama Asrot yanına gitmek için izin istedim. Taht odasına alındım. Askerler eşliğinde yanına vardım. Dizimi hafifçe kırdım ve eğildim.
Prensesim ...
Baba ...
Tahtından kalktı ve bana sarıldı. Neden bilmiyorum ama içimden bir his bu adam baban değil diyordu. Şimdilik annemi görene kadar rol yapmalıydım. Babammış gibi ... Sarılışı özlem ve evlat hasreti doluydu.
Baba , annem onu görebilir miyim ? Lütfen efendim.
Hafifçe  başını eğdi. Sanırım biraz daha rol yapacaktım.
Efendim annem sizin eşiniz ve kraliçeniz izninizle onu görmek istiyorum.
Pekala ! Ernika ekselanslarını kraliçenin yanına götürün !
Muhafız eğildi. Peşinden çıkarken Asrot'un önünde başımı eğdim. Selam verdi ve çıktık. Kapının önüne gelince Ernika yavaşca kapıyı açtı. Oda oldukça şık ve güzeldi. Yatakta asil suratlı bir kadın başucunda ise en az 3 nedime bekliyordu. Ağır adımlarla yatağa süzüldüm. Kadın nedimelerine dönüp kim bu dercesine baktı.
Anne ...
Diye fısıldadım. Kadın güzel mavi gözlerini açarak baktı.
Amara Asrona Baranda diyebildi. Nedimelerini ve Ernika'yı odadan pışpışladı. Yalnız kalınca beni biraz sevdi. E  ne diyim tuhaf bir anne ... Sonra bana aslında babamın Asrot değil Elim bir tüccar olduğunu fakat tüccarın kulaklarının asil bir elfinki gibi olduğunu bana şaşkaza hamile kaldığını Asrot'la sırf benim için evlendiğini ve prenses Selina'nın ben olabileceğimi kaçıran kişinin babam olduğu sonra ise Leydi Danberi -babamın karısı- ile dünyaya yolladığını kendisinin ise ölümsüz elfleri öldüren Naif hastalığına yakalandığını ve yakında öleceğini söyledi. Doğrusu annemdi üzüldüm. Ama sanki benden nefret ediyor gibiydi. İçim ona ısınmamıştı. Ben daha çok üveyde olsa annem Danberi'yi seviyordum. O beni büyütmüş. Benim için herşeydi. Ama öz annem ... Ne bileyim bana çok soğuktu. Yinede birşey belli etmemeye çalıştım. Annemdi sonuçta ... Gitme vaktim gelince Ernika beni odama bıraktı ve arkamdan kapıyı kilitledi. Harika bir sofra kurulmuştu. Ve güçlerim hala yoktu. Yemeği yedikten sonra tüm günün yorgunluģunh atmak için kuştüyü yatağıma uzandım.

VARİS ; Kayıp Prenses Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin