VARİS ; Kayıp Prenses

Ihanetin Bedeli

  Ihanet... Ne acı kelimeydi böyle... Krater gerçekleri öğrendiğinde Amaraya olan tüm güveni yıkılmıştı. Oysa ki o Amarayla bir ölümsüz bir ömrün hayalini kuruyordu. Ama artık değil bir gelecek onun yüzünü görmek istemiyordu. Amara kraliçenin piçiydi. Tahtda zerre hakkı olmayan bir piçti! Horos hanedanından geliyor olması yeterli değildi. Annesi kraliçe hanedan kanı taşıyan bir prenseste olsa Horosta bebeklerin babaları önemliydi. Ve Amaranın babası yoktu. Açıkçası belirsizdi. Bunu öğrendiği andan itibaren askerleriyle Amaranın idamı için onu almaya gelmişti. Koca sarayda sarışın bir kızı bulmak zor olmamıştı. Amara Leilayla beraber sarayın ana katında bir koridordaydılar. Krater Amarayı ormanda buluşmalarından sonra görmemişti. Üzerinde bej rengi sade bir elbise ve duvağı vardı. Yeşil gözleri endişeyle onu süzüyordu. Leilayla önlerinde Amaranın gücünü gösteren yeşil bir kalkan vardı. Ana katın bu küçük koridorunda misafir salonunun önünde duruyorlardı. Krater savurduğu kopatrisiyle Amaranın kalkanını parçalara ayırmıştı. Kız ani bir hareketle kenara çekildi. Leilanın oluşturduğu çicek demeti askerlere isabet ederek dikkatlerini dağıtırken Amaranın yarattığı bir bahar fırtınası herkesin bir kenara fırlamasına yol açmıştı. Amara koridorda koşmaya başladığında Leila bile yerde boylu boyunca uzanıyordu. Amara Leila'yı daha sonra gelip ordan kurtaracağına dair söz verdi. Peşinden kimsenin gelip gelmediğini kontrol etmek için arada arkasına dönüyordu. Bir kere daha arkasına döndüğünde başını sert bir bedene çarparak sendeledi. Kime çarptığına bakmak için döndüğünde şaşırdı. Horos Kralı Asrot...

Eveettt...Kitaba cok uzun bir ara verdigimin farkindayim. Fakat bundan sonra kitaba ara vermeyi dusunmuyorum. Iyi bir yazar olcagima soz veriyorum. :D

Yorum ve oylarinizi bekliyorum. Unutmadan hayalet okuyucu olmayin!

→★←