15.bölüm

8.2K 385 117
                                    

Medya:Dağhan... (Dikkat! Kalp krizine sebep olabilir:))

🖤

Günler akıp giderken balayı adı altında yaptıkları tatilleri bitmişti Betül'le Dağhan'ın. Betül bu süreçte hiç bir şey düşünmemiş, Dağhan da bu konuda epeyce yardımcı olmuştu. Mesela göl kenarında yapılan geziler...Bahçedeki havuzdaki eğlenceli saatler...Dağhan'ın anlattığı komik şeyler...O kadar hızlı geçmişti ki zaman, Betül bile döneceği için üzülüyordu. Çünkü dönünce sorunlar tam gaz devam edecekti.

Barış ne anlatacaktı mesela? Ya da Burak...Bu işin peşini bırakmayacaktı emindi Betül bundan...

Daha kapıdan çıktıkları an başlamıştı işte diplere sakladığı sorunlar silkelenip gün yüzüne çıkmaya. Arabaya binip hareket ettiğinde de aynı sorulara cevaplar aramakla meşguldu iç dünyasında.

"Daldın yine..."

"Bazen kendimi böyle cennetten bir köşe diyebileceğim bir yere kapatıp her şey kendiliğinden hallolana kadar çıkmasam diyorum. Kitaplarım...Temiz hava...Gökyüzü...Yeşillik...Kuş sesleri...Bana yeterdi be."

Gülümsedi Dağhan. "İstersen biraz daha kalalım?"

Betül sıkıntıyla iç çekti:i. "Biz burdayken gerçekten her şey kendiliğinden düzelecek olsa hemen atlardım. Ama ben gitmeden, Barış'la konuşmadan hiç bir şey düzelmeyecek."

"Ne konuşacaksın?"

"Öncelikle bu bağımlılıktan kurtulması gerek. Bu konuda destek almalı. Ve ben de yanında olmalıyım. Sonrasına bakıcaz artık..."

"Bence her zaman yanında olman nasılsa benden vazgeçmiyor demesine sebep olabilir. Belki de sensizlikle cezalandırmalısın onu. Aşık bir adama en büyük ceza onu kendinden mahrum etmektir."

"Ben ona ceza vermiyorum ki. Sadece iyileşmesini istiyorum.ei eğer o süreçte güvenimi yeniden kazanamazsa ve biterse bile iyi olduğundan emin olmalıyım."

"Peki bir şey sorabilir miyim?"

Betül onaylayınca devam etti Dağhan. "Ona aşık mısın? Şu anki hislerin ne?"

"Şuan kırgınlığım ve kızgınlığım ağır basıyor. Onların arkasına saklanan duygularımı göremiyorum."

Dağhan sessizce devam etti arabayı kullanmaya. Bir şey diyemedi. Yol boyu aynı sessizlik sürdü arabada. Eve vardıklarında daha asansörden indikleri an bir süprizle karşılaştılar. İşte şimdi işler iyice karışmıştı...

----

Begüm cam kenarında otururken Burak oturdu yanına. Barış'ın olmamasını fırsat bilerek Betül meselesini konuşmalıydı kardeşiyle.

"N'aber tekne kazıntısı?"

"İyiyim abisinin nişanlısına asılan abiciğim? Sen nasılsın?"

"Bu konuyu konuşmamız lazım Begüm."

"Her şey yeterince açık değil mi? Betül abla abimle evlenecekken buna engel olmak için gittin abimi nezarete attırdın. Şimdi ne oldu? Betül abla birden beyninde ampul yanmış gibi sana mı aşık oldu? Hayır! Gitti Dağhan abiyle evlendi! Abine yar olmadı kabul. Ama sana da olmadı be abi. Değdi mi?"

"Eğer o herif orda olmasaydı, Betül mecbur bana evet diyecekti!"

"Betül ablayı birazcık tanıyorsam sana asla evet demezdi! Babasına herşeyi anlatır, Barış abimden uzaklaşmayı göze alır, yine de o imzayı atmayı kabul etmezdi!"

"Neden sadece Barış'ın kardeşiymişsin gibi davranıyorsun? Ben de abinim senin!! Ben de aşığım köpekler gibi! Barış'ın aşkı benim ki kadar büyük mü sanıyorsun?? Bir kere reddetse Betül, bir daha gururunu çiğneyip kapısına gider mi sanıyorsun?? Ben giderim! Beni o kapıya paspas yapsa üzerime bas öyle geç derim! Gıkım çıkmaz! Benim aşkımla kimse yarışamaz Begüm. Bunu asla unutma. Bir daha da beni bu konuda yargılama. Sakın!!!"

Ömürlük Yarim -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin