Ertesi Gün...
Alarmın iğrenç sesiyle gözlerimi araladım. Lanet Müdür aklımdan çıkmıyordu! Eminim ki ailemle güzel sohbet etmeyecek.Okul kıyafetlerimi üzerime geçirdim ve aşağı indim. Babam benden önce çıkmasına şaşırmıştım. Annem krebimi önüme koydu ve kardeşlerime kızmaya başladı,
"Kemal... Kerimin burnuna zeytini sokma!!"
"Kenan çatalını Kemal'e batırma!"
"Ben kime söylüyorum? Düzgün oturun. Kemal! Terliği yiyeceksin ha!"
Okula doğru yöneldim. Yönelmez olaydım.
"Ah! Dün okuldan erken ayrılmana üzüldüm açıkçası..." Dedi boka benzeyen saç rengi olan.
"Ne kadar düşüncelisin(!).." diyerek mırıldandım.
"Kamp için gruplar eşleşti. Müdür bey açıkladı." Dedi.
Gözlerimi ayırarak ona baktım."Ciddi misin? Sakın şaka yapayım deme sol gözünü de morartırım." Dedim.
"Ama be! Seni düşünende kabahat zaten." Diyerek önümden hızlıca geçti.
"Gerizekalı! Evet doğru kabahat sende!" Dememe rağmen tepki bile vermedi.
Önüne doğru hızlıca koşup önünde durdum. Hızını alamayıp bana çarptı birlikte yere düştük.
"Sığır! Hayvan gibi devrildin üzerime! " Dedim.
Sırıtmaya başladı. Ya sabır!"Ben mi devrildim? Yoksa sen vücudunu kullanarak beni durdurmaya mı çalıştın? Sen nesin böyle?" Diyince kafasına indirdim.
"Asıl sen nesin? Yaz kampına gidilecek diyor çekip gidiyorsun!" Dedim meraklı gözlerle.
Birşey demeden bana bakmaya devam edince kafasına bir tane daha indirdim.
"Kime diyorum ben? Senin gözlerini oyarım oğlum!" Dedim
"Kafama vurmayı kes! 1 2 nöronum var o da mı battı sana ha?!"
Yerden doğruldum ve okula doğru gitmeye devam ettim. Tabi boka benzeyen saç rengi olan da arkamdan geldi.
Okula gittiğimde bana panoları gösterdi. Başlığını okuduğumda 'Yaz Kampı için öğrenci düzeni' dikkatli baktığımda A3 de olduğumu ve grupta 5 kişi vardı. İsimleri okudum.
-Alev
-Oğuz
-Ahmet
-Selin
-Berk
Bir süre daha baktım,baktım ve baktım. Belki adaşım diye soy adım ve numarama tekrar tekrar bakmama rağmen lanet yerim değişmiyordu. Arkamdaki sığır sırıtmaya başladı."Aynı grupdayız tesadüfe bak!" Dedi.
Ya sabır! Okulda olmasak..."Bir dakika bir dakika... Yaz Kampına herkes katılmak zorunda mı?" Dedim.
"Galiba." Dedi.
"Ama kurslara yazılanlara ne olacak?" Dedim.
"Kampta hem tatilin keyfini yaşarken aynı zamanda ders de verilecekmiş dün sordum" diyerek cevap verdi Sığır.
Kampa gideceğim diye mutlu mu olayım yoksa şu sığır ile aynı grupta olduğum için ağlayayım mı? Ama şöyle birşey var ki benim kampa gitmeme ailem izin verir! Çünkü Ahmetle aynı grupdayız. Ve ayrıca herkes katılacağını öğrenince... Mutluluktan önüme gelene sarılmamla yere düşmem bir oldu."Ne yapıyorsun kızım sen? Az kalsın dirseğini kafama geliyordu! Ya gelseydi? Ne yapardım ben? Dikkat et adamın asabını bozma!" Dedi. Sesin olduğu yere bakınca Ahmet'i gördüm.
Beni gömmeye devam etti,"Kahretsin! Birde aynı grupdayız. Sakın orada da sarılmaya kalkma. Allah korusun sakatlanmak istemem!" Dedi Ahmet büyük bir ciddiyetle.
Deli bu çocuk şizofren! Kafasına bişey olacak diye kaldırım yerine yol ortasında yürüyor ki binalardan birşey düşmesin kafasına!"Valla Aho beni üzemezsin! Kampa gideceğim istediğini söyle..." Dedim. Acayip mutlu olmuştum. Bizimkilere bakayım onlar hangi gruptaymış diye baktığımda sadece Giray ve Başak aynı gerek kalkanların hepsi ayrı gruptaydılar. Yüzüm düşmeye başladı. Hani Kampta birlikte olacaktık...
Bizimkilerin yanına gittiğimde Giray başladı söylenmeye,"Cerenle aynı grupta olmak nedir abi? Asın beni, yıkın beni!" Diyerek feryat ediyordu.
"Sen gene de iyisin ben bir şizofren ve bir sığır ile aynı gruptayım." Dedim.
Bana anlamaz gözlerle bakınca devam ettim.
"Ahmet ve Oğuz. Ve tanımadığım 2 kişi daha var." Dedim. Oğuz diyince Aykut'un kaşları çatıldı.Didem söze atladı,
"Ya ben öğretmene sordum gruplar farklı olsa da kamp alanı aynı. Yani yine birlikte olacağız!" Dedi heyecanla. Oh be! Şimdi rahatladım.
Bizimkiler olmadan bir yaz düşünemiyorum. Hepimiz tek tek Didem'in alnını öptük.
Okul bitti ve eve koşar adım gitmeye başladım. Eveeeet! Anneme bunu söyleyecektim. %99,9 ihtimalle kampa gidecektim.Kapıyı çalıp içeri girdim. Annem mutfakta yere kurulmuş mantı açıyordu.
"Kızım hoşgeldin." Dedi Annem."Hoşbulduk Buşiş!" Dedim sesimi sevimli hale getirmeye çalışarak.
"Kız ne oldu? Bu sevinç ne? Okuldan dönünce genellikle sessizce bir köşeye çekiliyordun." Dedi.
"Anne ne olmadı ki! Bugün ilk defa okulu sevdim anne!" Dedim bağırarak.
"Hayırdır inşallah. Çıkar ağzındaki baklayı bakalım" Dedi.
"Annem Kampa gidecekmişiz! Dedim annem tam itiraz edecekken devam ettim. "Annem herkes katılacakmış. Gruplara ayrıldık ve bizim grupta Ahmet bile var. Ve ayrıca kampta ders de verilecek miş tam senin istediğin ortam işte!" Dedim. Annem mantıyı bırakmış bana bakıyordu,
"Kızım. Kamp meselesini konuştuğumuzu hatırlıyorum." Dedi. Of anne! Neden istediğim şeyler olmuyor ki! Sesimdeki tüm sevecenlik buharlaşıp uçunca ben başladım bağırmaya,
"Anne! İyice abarttın! Yeter artık herkes gidiyor, ders veriliyor, Ahmetle aynı grupdayız bu sana yetmiyor! Anlamıyorum ki seni! Ne dersen de beni eve bağla okuldan al genede gideceğim o kampa! Hayatımı yaşayayım 11. Sınıfta zaten hayat diye bişey kalmıyor. Şu yaz tatilimi arkadaşlarımla geçirmek istiyorum." Dedim ve odamın kapısını sertçe kapattım.Kapım aralanınca gözlerimi araladım saat epey geç olduğunu havanın kararmasıyla idrak edebilmiştim.
Birisi lambayı açınca ışık görmüş vampir gibi yatağımın içine daha da sindim. Gözlerimi kısıp baktığımda babam yanıma geldi ve yatağıma oturdu. Üzgün görünüyordu. Ben de yerimden doğruldum ve ona baktım."Tartışmışsınız." Dedi sessizce.
Şimdi idrak ettim. Anneme çok bağırmıştım. Bir şey diyemeden kafamı eğdim öne."Kızım, bir tanem... Kampa gitmek çok istiyorsan elbet izin veririz. Hem annen Hayır dememiş ki! Neden ona bu kadar bağırdın? Çok üzülmüş biliyor musun."Dedi ve elimi tuttu. Sonra devam etti,
"Alev. Kamp,eğlence, arkadaşlar... bunlar hayatta daima vardır. Fakat aile hayatında 1 kez sahip olabilirsin.
Biz senin iyiliğin için hep destek verdik kızımız ilerde mutlu olsun kendi parasını kazansın diye. Kabul ediyorum biraz üzerine gittik. Diyince gözlerine şaşkınca baktım.
"Yani şey... tamam tamam çok üzerine gittik bir tanem. Bunu için üzgünüm. Sen mutlu ol diye yaparken seni üzdük. Bu yüzden se-" diyemeden sarıldım boynuna. Canım babam... oda bana sarıldı sımsıkı ve kulağıma fısıldadı. "Git annenin gönlünü al kızım. Yoksa nohut yemeği yapacak haberin olsun"Uzun bir bölüm yazdım ve sonu gelmeyeceğini söyleyeyim baştan :))
Yorumlarınız benim için VOTE den daha önemli en azından hatamı görebilirim.
Beğendiğiniz bölümlere VOTE koymanız dileğiyle...
YB gelmesi için biraz desteğe ihtiyacım var. Sevgili okurlarımın beni yalnız bırakmayacağına inanıyorum. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKEdaşlar
AdventureAlev küçüklüğünden beri Arkeolog olmak ve her fırsatta bununla ilgili aktivitelere katılmayı istemesine rağmen ailesi bu mesleği seçmesini istememiştir. Ama Alev ve Tayfası bir şekilde yaz kampına gitmişlerdir. Onlar orada eğlenmek ve ilginç maceral...