Bölüm 9

8 3 0
                                    

2 AY SONRA...

Yarın... Kampa gidiyoruz!
Ve ben acayip heyecanlı,agresif ve şey sanırım kokuyorum! Şaka bir yana duşa ihtiyacım var. Bu kadar açık sözlü bir kişiliğe sahibim...
Duşa girdim. Aslında bu koku ile hamama gitmeyi düşündüm de en son annem ile gittiğimiz zaman yaşlı bir teyzenin sırtını citilememi istemişti. O günden beri hamamlardan uzak duruyorum...
Şimdi tabikide alışverişe gidiyorum!
Bunu son güne bıraktım biliyorum...
Hemen üstüme birşeyler geçirdim ve babamın yanına gittim,
"Oha karizmaya bak!"

"Alev cüzdanım dolabımda..." Demesiyle dolabından cüzdanı alıp babama verdim.

"Baba 20 lira nedir ya?"

"50 lira ile ben bi t shirt alırım be!"

"Kredi kartını vereceğim! Sakın cıvkını çıkarma yoksa kampa para yollamam!" Diyince babamı öpüp evden çıktım.
" ^cıvkını^ çıkarmam" Dedim ve kötü bir gülüş atarak otobüse bindim.
Geçen bir dergide okumuştum. Hangi ülke olduğunu unuttum ama otobüsler dışkı ile çalışıyormuş. Abi düşünsene binerken otobüs bileti değil kutu içinde bok veriyorsun!
Alev senin beynine...

Avm ye gelince ilk başta sağa sola baktım. Şu gerizekalı Oğuz beni takip ediyor mu etmiyor mu diye...
Herkesi kestikten sonra avm ye girdim.

"Oh be sensiz alışveriş geçmezdi zaten!" Diyerek Didem'in yanağını öptüm. Evet Didem'i Çağırmıştım.
Tek başına asla alış veriş yapmam!
"Hadi bakalım ilk şuraya girelim!" Demesi ile suyu gören karetta kaplumbağa tarzı bir giriş yaptık.
Tabikide ilk erkek reyonun baktım.
Ne yalan söyleyeyim dolabımın yarısından fazlası erkek reyonu ya...
Ama  ben düşünceli bir ablayım!
Kardeşlerim büyüsün onlara vereceğim.
Soyunma kabininde dans etmek, Didem ile saklambaç oynamak ve oradaki görevliyi Dideme ayarlamak dışında herşey normal gitti.
Normal...
"Ben bi big King dabule patates aynı şekilde büyük boy Cola, soğan halkaları, Sarımsaklı mayonez, ketçap, barbekü sos."
'Yok bide beni de isteseydin' Bakışı atan kasiyere nike gülüşü attım.
Birlikte bir masaya geçtik ve yemeğimizi yedik.
"Ve ben o kıza ne dedim biliyor musun?"

"Bilmiyorum Didem..."

"-şey demiştim yaa dur dur tam dilimin ucunda ya Unuttum!" Dedi.
Sıkılıyorum! Yeter Didem sus!! Allahını seviyorsan sus! Bende hatrın olmasa burun deliklerine pipet sokup oradan nefes alacağım ya!

"Alev..."

"Ne Didem?" Dedim ve gözümü devirdim. Eğer birdaha bilmiyorum derse...

"Alev poşetler nerde lan?"

Hemen kalktık ve direk Oyun Konsollarının olduğu yere gittik.
Ah Gerizekalı kafam! Nerdedir kim bilir? Allahım eğer ölürsem Didem sesini kaybetsin, Giray ve Caner Bülent Ersoy ile tanışıp sudyen renkleri hakkında fikir alışverişinde bulunsun, Aykut sigarayı bıraksın! 3K odamı kapmasın Amin!
"Burada poşetler vardı! Onları gördünüz mü?" Dedi Didem Görevli ile konuşuyordu.
"Hanımefendi biz nerden bilelim allah allah yhaaaa!" Sarı saçlı botoks dudaklı kadın ağzını yaya yaya konuşuyordu.
"Allahın Belası sen hangi güne burada duruyorsun lan?" Dedim bağırarak.
"Ya of senle mi ugrascam yha defol dfol gıt doydon mo? Dıfol gıt!" Demesi ile Didem saçlarından tutup kızı oyun konsollarında kafasını sürtüyordu.
"Sen kimsin lan!" Didem çığlık atan kıza böyle yaparken ben hâlâ poşetleri arıyorum. Allahım delireceğim ya!
"Tamam gel Didem!" Diyerek kolundan çekiştirip oradan çıktık.
"Sni davaaa edicem Be! Ahahaha rujum dağıldı pff!" Sarı saçlı yelloz saçlarının yarısını kaybettiği halde rujunu düzeltiyordu.
Avm de çaresizce dolaşıyorduk...
Evet kaybettik yenisini alabilirsin ne kasıyorsun sözleri işitiyor gibiyim...
Abi onların bana uygun tek ve en müthiş bedenlerini bulmuştum.
Neyse artık eskileri giyeriz sıkıntı yok
Bir tane 12 13 yaşlarında çocuk geldi ve bizim poşetleri,öyle sanıyorum markalardan belli, bana verdi. Ve gitti. Koşarak uzaklaşan çocuğa
'Sağol delikanlı adam...' bakışı attım. Ve şaşırdım.
"Didem şansa bak ya!" Diyerek Dideme sarıldım.
"Harbiden Alev! Haydi bakalım gözün aydın."

Eve gittim saat 5 olmuştu. Yemek yedikten sonra telefon ile uğraştım biraz. Daha sonra lol oynadım.
Oyun bağımlılık yapıyor ya...
Akşam yemeğini de yer yemez en sevdiğim şeyi yapmak üzere odama gittim. Tabikide bavul hazırlamak benim için fa-vo-ri!
Hemen sticker lı bavulumu dolabımın üstünden aldım ve fermuarı açtım.
Hemen heyecanla yeni aldığım kıyafetleri tek tek poşetten çıkarttım.
Bir de ne göreyim!
Kot şortlarım... Harika bluzlarım?
Hayır onlar yoktu!
Sarı elbiseler, yazlık şapka, yeşil elbiseler...
"Ananı s-" diyemeden telefonuma mesaj geldi.
Oğuz götü,
Beğendin mi? ^^

Bu bardağı taşıran son damlaydı!
Yeter bırak peşimi yalvarırım...
Dur sen bakalım!! Kamptan ayrılmak için müdürün ayaklarına kapanmanı büyük bir zevkle bekliyorum.
Hadi bakalım!

Merhabalar!
Yarın kampa gidecekler her şey yeni başlıyor...
Bu 9 bölüm sadece eğlenmeniz için yazılmış bölümlerdi.
Macera yeni başlıyor!

Takipte kalın.  ~tuana korkmaz

ARKEdaşlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin