Bölüm 7

20 4 0
                                    

"Çikolata istiyorum" Dedi yattığı yerden doğrularak.

"Sen önce yemeğini ye bakalım Kemal! Sabahtan beri ağzına bi lokma girmedi. Hadi yavrum aç ağzını bakalım. " Dedi Annem ısrarla.

Kemal'i ayrı bir odaya almışlardı. Artık onu ziyaret edebiliyorduk.
Durumu iyiydi. Doktor annem ve babama söylemişti ona ne olduğunu.
Annemin ağzını arasamda bana sadece küçük bir travma geçirdiğini ve onu atlattığını söyleyip duruyordu.

"Kemal yemeğini yersen söz ben gidip en kralından sana çikolata alacağım."
Dedim ikna ol artık ya!
Sonunda mercimek çorbasından bir kaşık yutup yüzünü ekşitti.

Telefonum çalınca yerimden doğruldum ve odadan çıktım. Arayan Aykuttu.
Alo

Efendim Aykut

Okula gelmiyorsun merak ettik seni. Seni kaç kere aradık ya meşgul ya ulaşılamıyor. İyi misin?

İyi değilim Aykut.

Ne oldu? Neredesin Alev?! Söyle gelelim yanına! Alev?

Kardeşim... yanağımın ıslandığını hissettim.
Kardeşim kaza geçirdi. Yani kaydıraktan düştü. Sey- t-travma ge cir miş. Yoğun ba-
Daha fazla konuşamadım. Aykut ise hastanenin yerini sordu. Ne kadar gerek olmadığını söylememe rağmen emrivaki sesi karşısında attım konumu ona.
Kardeşim iyi.
İyi olacak.
Beni sinir edecek.
Dalga geçecek. Sakin olmak o kadar zor ki. Benden bir şey saklıyorlar bunu adım gibi eminim. Ona bişey oldu kemalim de bir şey var bana söylemedikleri.

"Sürpriz!" Diye birden kapı açılması ile yerimden zıpladım.
Başak, Didem, Caner,Aykut,Giray...
Ellerinde balonlar,çiçekler, oyuncak ayılar, abur cuburlar...
Canlarım benim ya! Kardeşlerim...
Annem ve babam sadece onlara şaşkınlıkla bakıyorlardı.

"Ne gerek vardı? Çok sağolun. Canlarım" diyerek onlara sarıldım.
Giray hemen balonları yatağın başına astı. Caner ise ayıları Kemalin yanına yerleştirdi. Başak ve Didem... Abur cuburları hem kendileri yiyor aynı zamanda Kemalin ağzına veriyorlardı. Çiçekler yerlere saçıldı resmen. Burası bir hasta odasından ziyade parti odasına dönmüştü.
Ama kemalin yüzü gülmüştü. Bence bu her şeye bedeldi. Aslında geldiklerinden çok o çorbayı içmeyecekti. Gülüyordu Kemal. Anneme bakarak...

"Nasılsınız Büşra Teyze. İyi gördüm sizi." Allahını salağı Giray. Annemin saçı başı dağılmış göz torbaları şiş. Kadın zor ayakta duruyor. Gerizekalı.

"Sağ olasın Giray. İyi olmaya çalışıyorum." Dedi Annem.

"Ha bu arada haberi duyunca koşup geldik. Kemali de iyi gördük neyi var mış?" Dedi Didem.

"Önemli bir şey degil. Küçük bir kaza. Aslan oğlum atlattı çok şükür." Dedi babam. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorlardı. Çünkü Kemal de üzülüyordu.
"Neyse biz çıkalım. Siz de Kemal in  yanında olun. Bir ihtiyacınız olursa çağırmanız yeterli." Dedi babam ve annem ile odadan çıktı.

"Gerizekalı!" Kafamdaki acı ile nöronlarımı katleden kişiye baktım.
"Neden bize söylemedin Alev? Biz hangi güne duruyoruz?!" Diyerek bağırmaya devam etti.
"Üzgünüm. O kadar kötüydüm ki kimseyi arayamadım." Dedim.
Bana sarıldı. Gerçekten hâlâ kendimi çok kötü hissediyorum. Onun o hali gözlerinin önüne gelince daha da kötü oluyorum. 3K olur bir kere! 2k diye saçma bir şey olamaz!

"Okuldan ne haber? Sınav oldunuz mu?" Dedim konuyu değiştirmek için.
"Yok olmadık! Hocalar anca sözlü yaptı! Yine yırttın Alev! " Dedi Caner.
"Gerizekalı kuş beyinli hayvanos! Sanki ben yırtmak istedim!! Keşke böyle birşey olmasaymış da gireymişim sözlüye. Başlarım-"

"Sakin ol şampiyon!" Diyerek güldü Caner.
Uf! Bu 3 günde yaşlandım ya! Ömürümden ömür gitti! Şimdi aklıma geldi! Şu boka benzeyen saç rengi olan... Onu genellikle hep görürdüm ama yok! Şaşırdım ve aynı zamanda 'gerizekalı Alev! O kim ki?' Diyerek kendime kızdım. Lan! Telefonda 27 arama diye çıktı.

Alo sen kimsin neden beni aradın seni engeleyeyim mi ha? Lan Adamsan karşıma çık da laf et yiyosa. Seni-

Hop hop! Ben oğuz! Merak ettik diye aradık da iyisin iyi!

Merak etme sen beni! Sen kimsin hayvanos!!! Kapat telefonu sinirlerim yine bozuldu! Seni var ya mahvederim ben! Seni gidi yampirik yürüyüşlü p-

"Kapattı hayvan! Yemedi tabi dimi! Allahın sığırı." Diye bağırdım.

"Kulağıma Sıçtın Alev!" Dedi Aykut.

"Kusura bakma da sığır aradı ondan."

"Lan neden vermedin bana telefonu?!! Ona iki çift laf edeceğim de zor tutuyorum kendimi!" Diye kükredi Aykut.
Benim uyumam lazım! Gerçekten 2 gündür uyuyamadım sinirlerim alt üst! Dinlenmeliyim. En azından hafta sonuna kadar ki annem müdürle konuşacak...
"Aykut sen bizimkileri al gidin artık sizde. Çok teşekkür ederim Her şey için. Sizi de yordum ya" Dedim üzüntüyle.

"Boşver ALEV! Nasıl olsa dost olmak bunu gerektirir öyle değil mi?" Dedi bana sarılarak.
1 saat sonra birlikte çıktık. Onlar okula yöneldi ben ise eve...
Bu akşam çıkacakmış Kemal bu yüzden odasını toparlamam lazımmış. Tabi toplarım Kemalimin!!
Eve girince ilk duş aldım ardından Kemal e odasını hazırladım. Ardından ben de birşeyler atıştırdıktan sonra kendimi yatağa attım.

ARKEdaşlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin