Yıldızlarım vardı üstüne basıp gök yüzüne çıktığım. İki ay önce gök salandı yere düşüp kırıldılar, yeryüzünden topladım kırıkları... Bir tabuta koyup gömdüm ikisini'de, bu acı ayrılık konsun'da iyi olmadığımı gösteriyordu bana, kendime sahip çıkamadım o günden sonra bende yavaş yavaş kırılmaya başladım artık sonum geliyordu hissede biliyorum.
Soğuk toprakta oturmuş halen ağlıyordum kabanımın cebindeki telefonum çalmaya başladı çıkarıp baktım yüzüme bir tebessüm yayıldı.
:ARAYAN: Trendeki Ayı
Hemen göz yaşlarımı sildim boğazımı temizleyip telefonu açtım"Neredesin sen ? Ne oldu ? Neden evden kaçtın ? Çabuk neredeysen söyle seni alması için birini göndereceğim benim eve geçersin Çabuk Feride".
Konuştuğu zaman zarfında ahh pardon bağırdığı zaman zarfı boyunca telefonu kulağımdan metrelerce uzakta tutum çünkü sağır olma ihtimalim çok yüksekti.
"Mezarlık'tayım yerde oturuyorum, hatırlıyor'musun küçükken bizim evin bahçesinde oynarken annem gelip hep altımıza minder koyardı eğer üstüne oturmasak oynamamıza izin vermezdi".
Yüzümden aşağı doğru süzülmeye başladı göz yaşlarım, sesim boğuklaştı yine."Şuan yere yatsam annem gelip beni kaldırımı hasat ol'mıyım diye, üşü'miyim diye üstümü örterim sence".
Çantamı sırtımdan çıkarıp yere koydum sırt üstü yere yattım çantayı'da kafamın altına koydum, yerin soğukluğu hemen kendini hissettirmemeye başladı, gök yüzünü izlemeye başladım.
"Hadi kalk oradan bir tanem ben birini gönderdim gelip alacak seni birazdan".
Oda ağlıyordu sesinde anlamıştım.
"Yatıyorum gök yüzüne karşı annem bekliyorum.... Birazda gelir deme dayanamaz o bana, kıyamaz prensesine gel-"
Hıçkırarak ağlamaya başladım konuşamıyordum.
"Şuan hava limanına gidiyorum ilk uçak ile oraya geleceğim korkma tamamı yanında olucam birazdan".
Aramayı kapatıp telefonun da tamamen kapattım, gök yüzünü izlemeye başladım kafamı sağıma çevirdim annem yatıyordu sağ tarafımda, solumda ise babam kollarımı açıp ellerimi toprağın üstünde gezdirdim eskisi gibi ellerinden tuta'masamda buda artık benim için ellerinden tutmak gibi geliyordu başımı geri gök yüzüne doğru çevirdim göz kapaklarım yavaş yavaş kapanmaya başladı.
***
Üstüme ağır bir şeyin düşmesi ile birden uyandım gözlerimi açtığımda odamdaydım ve Koray üstümdeydi.
"İnsan böylemi uyandırılır lan kalk üstümden, Sana boşuna Trendeki ayı demiyorum ya ben, kalkkkk çabukk pestile döndüm bur'da".
Halen kalkmayıp üstümde kahkaha atıyordu itmeye çalıştım ama boş bir çaba içindeydim kıpırdamıyordu bile, sonunda üstümden kalktı yorganın altına girip yanıma yattı beni kollarının arasına alıp sıkıca sarıldı."Ben yanındayım geçti artık".
saçlarımı okşamaya başladı göğsündeki yerimi alıp her zamanki güven kokan kokusunu içime çekmeye başladım. Koray benim Tek kuzenimdi çocukluktan beri beraberdik beraber büyüdük, liseyi'de beraber okuyorduk ama 2.sınıfa geçtiğimizde Roma'ya okumaya gitti Romayı çok seviyordu benim şehrim diyordu oraya, ama amcamın baskısı ile 2. Senesinde buraya dönmek zorunda kalmıştı haftaya gelecekti ama dün geceki telefon konuşmamız yüzünden bu gün gelmişti. Birden kalkmaya yeltenince izin vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum Balkonu
Teen FictionUçurumun kenarında öylece duruyorduk arkamda olduğunu hissede biliyordum, aramızda çok az bir mesafe olduğunu anlamıştım çünkü koştuğunu beli eden nefes alış verişi vardı dalgaların sessini bile bastırıyordu, sessizce onun dalgalara karışan nefes al...