Bölüm 6: Ben dans etmem

9 0 0
                                    

Arkamı dönüp okula ilerledim, kaçıncı dersteydik pek bir bilgim yoktu en son ilk derste çıkmıştım sınıftan. Ön bahçeye geldiğimde bahçede gezen tek tük insanlardan teneffüste olduğumuzu anladım, okula girip sınıfa çıktım içeri girdiğimde pek kimse yoktu,Koray duvar kenarında oturuyordu duvara yaslanmış sırada yan bir şekilde oturumuştu, yanına gidip boş sıraya oturdum halen telefonu ile ilgileniyordu beni fark etmemişti bile, telefonu ellinden çekip açılan kolları sayesinde göğsüne yatım hemen.

"Küçük cadım gelmiş, neredeydin bakalım?".

Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde verdim, iyice yayıldım göğsüne elleri çoktan saçımdaki yerini aldı.

"Sadece biraz hava aldım. Acıktım ben Koray".

"Hadi kalk yemek yemeye gidelim".

"Nereye gideceğiz ? Ne alıcaksın bana ?".

"İstersen dışarıda bir yere götüreyim prensesimi ?".

"Yok yorulurum ben oraya kadar, yemekanede istemiyorum en iyisi kantine gidelim".

Ayağa kalkınca oda kalktı sınıftan çıkıp koridora geçtik, kolunu omuzuma atınca bende omuzumdan sarkan ellini tutum ve kantine inmeye başladı, kantine girince kalabalık olmadığını fark ettim galiba çoğunluk yemekanedeydi.

"Sen otur ben bir şeyler alıp geleyim güzelime".

Kafamı olumu anlamda sallayıp, etrafı taradım bir kaç kız dışında kimse yoktu. Köşede cam kenarı olan bir masaya oturup dışarıyı izlemeye başladım, masaya inene tepsi ile kafamı kaldırdım. Koray tost ve çay almıştı ama ben meyveli kek istiyordum, hani şu içinde mükemmel meyve parçaları olandan var'ya , hani böyle yeyince mutluluktan öldürenden ondan istiyordum. Kollarımı önümde bağlayıp suratımı asıp oturmaya başladım.

"Eğer o tost biterse bu senin olur."

Koray'ın ellinde en sevdim kekten vardı, hemen önümdeki tostu yemeye başlayıp çayımı yudumladım. 

''Aferin benim sarı kafama''

Korayı duymazdan gelip hızlıca tostumu yeyip yanında'da aldığı çayı içmeye başladım. Sonunda tost ve çay bitince bakışlarımı Koraya çevirdim elindeki tostu yerken telefonu ile uğraşıyordu he zamanki gibi, kafamı kollarımın arasına alıp ellerimi yukarıda birleştirdim, yalan dan öksürmeye başlayınca çok geçmeden elime konan paket ile başımı hemen kaldırdıp kekimi açıp yemeye başladım, yerken gözlerim ile etrafı tarıyordum, yaka kartı olan bir kız bana doğru gelmeye başlayınca gözlerimi onun üzerine diktim.

"Toplantı salonunda seni bekliyorlar".

Kafamı olumlu anlamda salayıp kekimi yemeye devam ettim, kız halen oturduğumu görünce tuhaf bir bakış atı 'ne var ya tabi'ki kekimi yarımım bırakıp gidicek değilim' yavaşça yeyip yerimden kalktım, Koray bana sorar gözler ile bakınca.

"Ah canım ablanın katılması gereken bir toplantı var gelirim sonra yanına. Özle beni terdeki ayıcıkım".

Ayağa kalkınca sinirle beni bekleyen nöbetçi kızın peşine takıldım, diğer binaya geçip 2. Katta sol taraftaki ilk kapıda durduk. Kapıyı çalmadan içeri girdim Murat ve Cem hoca büyük bir masanın etrafına dizilmiş sandalyelerde birbirine en uzak noktalarda oturmuşlarda içeri girince bakışları bana döndü, Murata bakınca gözlerindeki siniri gördüm yine kim bilir neye kızdı, kapıyı kapattıp masanın ortasındaki bir sandalyeyi cekip oturdum.

"Konuş bakalım Feride hanım ne istiyorsun ?".

Sandalyede iyice geriye doğru yaslanıp bakışlarımı Cem hocaya çevirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uçurum Balkonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin