Yavaş yavaş kendime gelmeye başlayınca havada olduğumu hissettim birini kucağındaydım, gözlerimi zorlukla açtım gök yüzü halen karanlıktı beni taşıyan kişinin yüzünü göremiyordum, ormanın içinde ilerliyorduk gözlerim yeniden karardı.
Gözlerimi açtığımda beyaz tavan ile karşılaştım, birden bir ağrı girdi başım gözlerimi bir kaç kere kapatıp açtıktan sonra etrafıma baktım, bir hastane odasındaydım üstümdeki elbiselerim yoktu onun yerine hastane kıyafeti vardı kolumda'da bir serum vardı, yanımdaki tekli koltukta bir çocuk oturuyordu kafasını eline yaslamış uyurdu, siyah bir kapüşonlu hırka vardı üstünde altında kot pantolonu vardı. Koray ve ağabeyim neredeydi acaba kesin çok korkmuşlardı, kapın açılması ile gözlerimi kapattım başımdaki koltukta hareketlenme sesi geldi, uyanmıştı galiba.
"Neden halen uyanmadı".
"Bedeni çok yorgun, uyuması doğal bir şey, sevgilini için korkacak bir durum yok delikanlı yakında uyanır".
Kapı kadandı ve oda eski sessizliğine geri döndü, birden elimde sıcak bir el hisetim kimdi bu.
"Hiç değişmemişsin biliyor'musun eskisi gibisin Feride".
Birden Sarı saçlarımın arasında bir el hissettim saçlarımı okşuyordu. Kime benziyordum ? Kimdi bu çocuk ? Eskisi gibi derken ne demeye çalışmıştı ? . Tam gözümü açıp soracaktım ki odanın kapısı tekrardan açıldı hemen ellerini çekti üstümden, Koray'ın korku dolu sessi yankılandı oda'da.
"Feride"
Yavaş bir şekilde gözlerimi açtım, ağabeyim ve Koray başımdaydı ikisi'de endişeli gözler ile bana bakıyorlardı, bende arkadaki çocuğa bakmaya başladım yüzünde anlam vermedim bir tebessüm vardı o kadar samimi bir tebessümdü'ki bu gözlerim yüzünde takılı kaldı gamzeleri vardı baya derin hemde.
"Siz kimsiniz?".
Benim sormak istediğim soruyu Koray benden önce davranıp sormuştu. Çocuk kafasına taktığı kapüşonu indirdi, yüzü tamamen açığa çıktı.
"Ben Murat. Ferideyi ormanda buldum aslında ilk başta çığlığını duydum sonra sesin geldiği yöne doğru koştuğumda yerde yatığını gördüm. Ve alıp hastaneye getirdim".
Ağabeyim birden çocuğa sarıldı.
"Çok teşekkür ederim delikanlı. Çok sağol".
Görünen o ki ağabeyim baya korkmuştu.
Murat biraz daha kalmıştı sonrada gitmişti, ağabeyim Korayı'da eve yollamıştı yanımda kendisi kalmıştı, baş ucumdaki teki koltukta sabaha kadar uyumadan oturmuştu ara ara uyandığımda fark'etmiştim bunu. Ama asıl sorun o çocuk kimdi ?
:3 GÜN SONRA:
Hastaneden bu gün çıkıyordum, aslında düştüğümde çok bir şey olmamıştı uzun süre kalmamın tek sebebi vücudumun yorgun olmasıydı, ne doğru düzgün bir şey yiyordum ne de uyurdum annem ve babamdan sonra. Hastanede kaldım süreçte iyice toparlanmıştım şuan yeni evimizdeydik bana geçici bir oda vermişlerdi asıl odam daha hazır değilmiş bir kaç aksilik olmuş yakında hazır olacakmış, ağabeyim artık eskisinden daha fazla üstüme titriyordu. Koray Nermiş ve ağabeyim üç koldan bana yemek yediriyorlardı. Eve gelmiştik kahvaltı masasını bana yedirdikten sonra, okula gitmek istediğimi söyledim tabi herkes karşı çıktı ama zorla hepsini ikna etmiştim. Zaten Koray'da benin yüzümden okula gitmiyordu, neymiş efendim beraber gidecekmişiz ilk günümüz olduğu için, zaten okul formamı'da giymeme izin de vermedi, bu ilk günümüz diye kendi giydirdi beni, (Feride'nin ve Koray'ın kıyafetlerini yukarı koyuyorum)bana gri ince bir kazak giydirmişti altıma'da pileli siyah bir etek seçmişti çorap giymeme izin bile vermedi onun yerine uzun botlarımı giydirdi yinede bacaklarım açıkta kalıyordu, üstüme'de siyah bir kaban seçmişti siyah bir omuzdan asmalık bir çanta ile kombini tamamlamıştı hiç boşuna yalan söylemeyeyim zevkli çocuktu yani. Kendisini benden aşağı kalır yanı yoktu yani, beyaz bir gömlek giyip üstüne siyah bir kazak giymişti kazağın üstünde beyaz desenler olduğu için farklı bir hava katmıştı altına'da sıradan bir siyah kot pantolon giymişti siyah botları ve siyah montu ile düzeni bozmamıştı oldukça havalıydı. 'Okula gidiyoruz farkındasın demi' demem rağmen çıkarırsam küseceğine dair büyük yeminler etmişti. Şuan arabada okula doğru gidiyorduk, gidene kadar Koray başımın etini yedi bir sürü resim çekip hesabına yükledi. Araba okulun bahçesinde durduğunda inmeye yeltenince Koray izin vermedi kapsını açtı indi, arabanın arkasında dolanıp benim kapımı açtı elini bana uzatıp çıkmama için bekledi, elini tutup çıktım soğuk hava bacaklarıma hemen işlemişti. Koray'ın koluna girmiş binalara doğru yürüyorduk, hava soğuk olduğu için bahçede az kişi vardı olanlarda bize bakıp fısıldaşıyorlardı. Okulun adı 'Zirve Koleji'idi binalar beyaz renkti çatısı lacivertti ve ikisi'de üç katlıydı, binanın sağ tarafından arkaya doğru uzanan sahalar vardı Tenis sahası, Basketbol sahası, Voleybol sahası, Futbol sahası, Geri kalan kısım çimenlik'ti ara ara yerle'de çardaklar vardı güzel ve gösterişli bir okuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum Balkonu
Teen FictionUçurumun kenarında öylece duruyorduk arkamda olduğunu hissede biliyordum, aramızda çok az bir mesafe olduğunu anlamıştım çünkü koştuğunu beli eden nefes alış verişi vardı dalgaların sessini bile bastırıyordu, sessizce onun dalgalara karışan nefes al...