5.BOLUM

257 26 19
                                    

"Abi bir şey mi oldu" dedi baekhyun beni dürterek.
"Hayır"dedim kendime gelerek.
"Geçin oturun ben size bir şeyler hazırlıyım" dedi chanyeol.
Koltuklardan birine oturdum ve bana dik dik bakan adama baktım. Sinirliydi bakışlarından anlaşılıyor.








Baekhyun da Chanyeol yanına mutfağa gitti. Bizi baş başa bıraktılar neden böyle olmak zorunda neden.
"Senin burada ne işin var yoksa chanyeol altınada mı yatacaktın"
"Saçmalama salak o benim kardeşimin sevgilisi"
"Senden beklerim"
"Bak sana bunları ilk defa diyorum ve beni kesmeden dinle. Bir ben Sürtük değilim ve fark ettiysen ben sana ilkimi verdim. O isteyerek oldu ama ikincisini ben istemedim ve sen bana zorla tecavüz ettin. Şimdi de chanyeol altınamı yatacaksın diyorsun kafayı mı yedin sen" diye bağırdım.











Sehun o kadar bağırdım ki şaşırmıştı. Baekhyun hemen yanına geldi.
"Abi ne oldu"
"Ben dışarı çıkıyorum"
"Tamam bende geleyim mi"
"Yok sen sevgilin ile kal"dedim gülerek.
"Ben onunla giderim"dedi Sehun.
"Hayır"diye bağırdım
"Geliyorsum o kadar" dedi ve kolumdan tutup dışarı çıkardı.








Ona sinirli bir şekilde baktım ama bana bakıp gülüyor.
"Neden gülüyorsun"
"Çok sevimlisin ve tatlı"
"Kapa çeneni"
"Tamam gel hava alalım"dedi ve koluma girdi. Hemen kolundan çıktım ama bu sefer elimi tuttu.
"Ben Sürtüğüm tutma biri görür" dedim ve elimi çektim.










"Özür dilerim"dedi başını yere eğerek.
"Dileme"dedim ve önden yürümeye başladım. Midem bulanıyordu ve başım dönüyordu evden çıkarken yemek yememiştim.
"Yemek yemeğe gidebilir miyiz"dedim sakince.
"Tabi ki" dedi ve elimi tekrar tutup arabanın olduğu yere götürdü. Bu çocuğun benim elim ile derdi ve sıkıntısı neydi bir anlasam.










En korktuğum şey ona aşık olmak. Şimdi doğruya doğru bu kadar yakışıklı birine kim aşık olmazdı ki her ortama girse o dikkat çeker buna kesinlikle eminim. Ama sehun yakında evlenecek ve bende öleceğim o yüzden bu duygulara kapılmamalıyım. Bir ramen dükkanında durdu araba. Hemen kapıyı açıp dışarıya çıktım çok acıkmıstım ve onu bekleyemezdim içeri girip kendime en büyük ponsiyon ramen söyledim.










Hemen sehun yanıma geldi ve bana bakmaya başladı.
"Ne oldu"dedim.
"Beni neden beklemedin"
"Çünki açım"
"Ah seninle çok işim var"
"Benimle işin falan yok buradan sonra bir daha görüşmeyelim mümkünse"
"Onda emin olma"dedi ve göz kırptı. Tam bir şey söylecek iken yemedim geldi ve yemeğe başladım. Onu umursamadan yemeği yedim.











"Yavaş ye boğulacaksın"
"Sanane"
"Luhan"diye bağırdı. Bir dakika benim ismi mi nereden biliyordu.
"Adımı nereden biliyorsun"
"Sen benimkini biliyorsun ben seninkini bilemem mi"
"Sana adımı söylemedim"
"Sen benim adımı nasıl öğrendiysen bende öyle öğrendim"dedi.  Nasıl yani sehun beni ml araştırdı çok saçma.









Ona aldırış etmeden yemeğe devam ettim. Sanırsam fazla yemidim ve içimden kusma dürtüsü geldi. Masadan kalktığım gibi tuvalete koştum kapımı kilitleyip kusmaya başladım. En nefret ettiğim şey kusmaktı daha doğrusu kusamıyorum sırtımı biri ovalamadıkca rahatlamam gerekiyor ama olmuyor. O sırada kapım çalındı ve istemediğim sesi duydum.









"Luhan iyi misin" dedi Sehun
"Evet"
"Yalan konuşma kapıyı aç"
"Git başımdan"
"Aç yoksa kırarım" dedi. Dediğini kesin yapardı bundan eminim mecburen açmak zorunda kaldım. Yanıma gelip sırtımı ovalayarak beni rahatlattı ve kusmama yardımcı oldu.
"Sana o kadar yeme demiştim"diye bağırdı.
"Sehun ben hiç iyi değilim"dedim ve sonrası aklımda yok.

Küçük Aptal Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin