Çocuk kahraman

87 31 30
                                    

Multimedyayı öylesine koydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Multimedyayı öylesine koydum. Kitapla ilgisi yok

•••

Bölüm itaafı;
Esmanur_76 Doktor_46

Teşekkür ediyorum kendilerine. Birisi benim için çok değerli hocam. Diğeri bana saygı gösteren okuyucum.

•••

Name
Dünyadaki bütün hayatlar farklı. Hayat büyük bir kavram, dahada küçültürsek diller, biraz daha küçülse tenler farklı. Ama istekler hep aynı. Sende ağlamadın mı bir oyuncak için?sende korkmadın mı karanlıktan? Sonra bunları dile getirip sığınmadın mı anne ne babana?
Herkes bunları yapmamıştır. Ben yapmadım mesela. Yada yapamadım. Sen belki saygından yapmadın belki korkundan. Ama bunları okurken bile bir küçük üzüntü veya hafif bir mutluluk -eğer yaptıysan-duygusu hissetmiyor musun?
Dünyada farklı hayatlar var evet. Ama dünyada sadece iki çocuk var biri mutlu diğeri can çekişiyor. Hayatlar farklı olsada çocuklar aynı.
Bir farkla...
Biri yediğini bitmesede atıyor diğeri atılanı yarım da olsa bitiriyor.
Bu hayatta diğeri olmak işe yaramıyor. Önemli olan bu hayatta biri olmak.

•••

Büyük adımlarla hızlı bir şekilde marketten çıktım. Adam önümde, fakat geldiğimden emin emin olmak amacıyla arkasına bakıp duruyor. Tuğladan olan evlere doğru yürümeye başladık. Çamur olmuş ayakkabılarım yere batıp çıkıyor. Ağaçlar,bir araba ve iki siyah giyimli insanlar olan arazi gibi bir yere gelmiştik. Araba siyah, kenarları gri şeritli ve plakanın beyaz olması gerekirken kızmızıydı. Kapı açıldı. Camlar filmliydi. İçeri doğru hareketlendim,kırık beyaz koltuklar üzerinde oturan sakallı, açık kahverengi gözlü, tel tel saçlar olan az da olsa göbekli 50 veya çevresi yaşlara sahip bir adam oturuyordu.
Çok kavrayamasamda, gözlerinin içi gülüyordu. Ve tanıdık geliyordu. Bu adam kadir miydi? bilmiyorum. Bu adam iyi biri miydi? bilmiyorum. Peki bu adam beni yamana götürecekmiydi? Işte onu biliyorum. Beni dolaylı yoldan da olsa ona ulaştıracaktı bundan eminim. Kestanenin kızıla kaçan tonunda saçlarım kırık beyaz koltuğa oturunca kendini belli etmişti. Yamanı bulmam gerekiyordu, küçük detayları atlayıp artık net bir cevap almak dileğiyle soruları sormaya başladım."Kadir... sen misin?" Tok, kalın sesiyle "yamanı mı arıyorsun?" "Tanıdığına göre, sensin" ellerini cebinden çıkartıp koltuğun üzerine koydu. "Yanına gitmek istiyorsun değil mi?"
"Evet" hafif tebessüm etti. "Seni onun yanına götürmeden önce söylemek istediğim bir şey var ve senin bu söylediklerimi ona iletmeni istiyorum." evet, devam et der gibi başımı salladım. "Güneş yağdırmaya karlar inmeye başladı ufaklık, insanlar düzen istiyor. Anladın değil mi? Bunları harfi harfine söylemeni istiyorum." Dediklerinden hiçbirşey anlamamamıştım. Güneş kar mı yağdırıyordu? İnsanlar hangi konuda düzen istiyordu?. Yinede yapmam gerekeni biliyordum. Hepsini yamana söyleyecektim. Ancak önce yanına ulaşmalıydım. Adam arabadan indi. Ormanda başka araba veya ulaşım araçlarından birini göremiyordum. Bindiğim araba hareket etmeye başladı. Tekerlekler süratli bir şekilde ilerlerken edirnenin ıssız sokakları artık çokta ıssız değildi. Yollarda arabalar artarken büyük bir yokuşu tırmandı araba. Trafik ışıklarında durmak zorunda kalan araba trafik nedeniyle gerilerde kalmıştı. Aslında çokta trafik olmasada yolda ilerleme isteği fazla olduğu için yoğundu. Arabanın camlarına sürat nedeniyle birkaç çamur sıçramıştı. Bir erkek çocuk..
Küçük ellerinde sarı ve yeşil bir bez.
Arabanın filmli camları nedeniyle büyük ihtimal içeriyi göremiyor.
Sarı bezle ilk önce zıplayarak sildi.. Daha sonra ağzını açarak üfledi ve en son küçük elleriyle sildi..

•••

21/08/2008
"Yaman bu kadar yeter mi?" "Biraz daha yapalım name sonra sana kızıyor" omuzlarımı silktim. Yoruldum ben. Elimden tuttu. "Hadi otur name biraz dinlen ama beni bekle tamam mı kalkma" "tamam" elimdeki sarı bezi kaldırıma bıraktım. Siyah dizleri yırtık eşofmanımın cebinden kurumuş bir ekmek çıkarttım. Açtım...yedim. Bir kısmını yedikten sonra yaman için de kalan ekmeği cebime attım. Çamur sularının üzerinden geçen arabanın arkası kirlenmişti. Belki arkadan gelen arabayı göremez silmek ister ama silemez diye arkadaki camı silmek için ayağa kalktım sarı bezi alıp arka cama ilerledim. Yamana haber vermek için bağırdım." Yaman! Yaman! Yaaamann! " sonunda döndüğünde haber vermek için bir kez daha seslendim." Bak! Ben buradayım. Çağırdığında gelirim" " name bekle beni " ben ilerlerken oda arkamdan gelir diye durmadım.Bez cama değdiği anda yaman tekrar seslendi. "Name beni bekle!" Ama ben sildim. Elimle silkeledim ve üfledim. Bir kapı sesi. Arabanın kapısı açıldı. Bir adam. Yanıma geldi, bağırmaya başladı" napıyorsun lan sen! Bırak lan elindekini! Bırak!" Ben zaten adam bağırmaya başladığı zamandan gerilemeye başlamıştım. Elini kaldırdı. "Sen bu arabaya izinsiz nasıl dokunursun lan! Napacaktın! Çizecek miydin!" Korkudan dilim tutuldu sandım. "B-ben... ha-ha-hayır" yaman yanıma geldiğinde ilk önce bana. "name? Ne oldu" sonra adama. "Ne yapıyorsun abi sen!" Ve tekrar bana baktı. Elimden tuttu. Adam yamanı itip benim bileğimi tuttu."yürü! Senin iyi bir derse ihtiyacın var. Anan baban nerde lan!" Ben gitmemek için elimi çekmeye çalıştıkça o dahada ağrıtarak çekiyordu. Gözlerim doldu. Biraz ilerlemişken yaman göz önüne geldi. Adamın ayağına tekme attı ve kolunu ısırdı. Adam elini sallayıp ağıt yakarken yaman elimden tuttu ve koşmaya başladık. Sarı bezi unutursam kızacakları için onu almak için durdum. Alıp tekrar koştum. Yamanın yanına. Çocuk kahramanın yanına. Büyük konteynırın yanına saklandık. Bekledik.. Bekledik.. Bekledik.. gelen olmayınca bizde rahat bir nefes aldık. Duvara yaslandık. Gözlerimden yaş akarken sordum." Yaman" "efendim bitanem -küçükken bile korudun. Üzmedin. Düzgün söyleyemesen bile iltifat ettin be çocuk kahraman.-" "babamız olsaydı böyle olur muydu?." Biraz bekledi. Bana. Tam gözlerimin içine baktı. "Olmazdı bitanem." Tekrar sordum. "Yaman.." "efendim" "anneler nasıl kokuyor?" Bana baktı. Bu sefer daha duygulu, daha içten. Onunda gözleri doldu. Hıçkırdım. Hıçkırdı. "Bilmiyorum bitanem." Bana sarıldı. Ona sarıldım. Çöp konteynırının yanında ağladık o gün.

•••

Şöföre seslendim, seslenmekten öte bağırdım. "Aç kapıları!" "Aç!" Kapılar açıldı. Aşağı indim ilk önce. Yapmam gereken bir iş vardı yamanı bulmadan önce. Çocuğa seslendim" merhaba küçük."

•••

Bölüm sonu!!!
Öncelikle merhaba, umarım bölümü beğenmişsinizdir. Duygu dolu olmasını istedim. Yazarken da zaten bunun etkisindeydim.

Ayrıca aramıza yeni katılan arkadaşlar olduğunu görüyorum.
Bu beni mutlu ediyor. Benim sadece bu kitabı yazdığımı asıl sahibinin okuyanlar olduğunu unutmayın. Yeni katılanların da kitapla veya kurguyla ilgili yorum yapmasını istiyorum. Kendinizi belli edin, hayalet okuyucu olmayın.

Veee yorumu sürekli yapanlara itaaf yapmaya çalışacağım.

Birde merak ediyorum.
Hangi sahne sizi etkiledi???

Görüşmek üzere Allaha emanet olun.
Mine beyza.

Bu Hayatı HaketmedilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin