Güvenmeyerek Güvenmek

70 32 21
                                    

(Şarkı ile okumak isteyenler için;
Bulutsuzluk özlemi..)

《" Peşinde koşuyorum diyerek boşa kirletme yollarda aşkı ve sende kirlenme o yıllarda..."
Mine beyza》

Bu bölümü Anneme -biricik sulatanıma- itaf ediyor ve keyifle okumanızı diliyorum. ~♡ ~
•••
Name
Bugünü her neyse deyip geçiyorum.
Yarını banane.. sonrasını hep bahane ile...Nede olsa dünyanın çivisi çıkmış..
***
İzmir yolunda halâ süratle hareket eden aracın içerisinde radyodan yankılanan ses harici başka bir ses yoktu. Onca hareketlenmenin cezasını şimdi vücudun yorgunluğu olarak hissediyordum. Arkada çalan hafif bir tınıda mayıştıran şarkıya rağmen açık kalan göz kapaklarımın yangına uğrayan dipleri kendini belli ediyordu. Bunu kendimi dikiz aynasında izlerken fark etmiştim.
Arabanın koltuğunun hareket etmesi sonucu dudaklarımdan 'ayy' gibi bir nida yükselirken refleks olarak yamana doğru döndüm. "Korkma, sadece dinlen diye indirdim koltuğu. Yorgunluğun besbelli name." Gözleri yoldayken hafif sitem belirten sözlerinin adresi bendim. Yorgunluk baş gösterse de içim el vermedi huzurlu bir uykuya. "Neden izmir?"
"Neden orasııı,bilmem acaba neden?"
Yamanın gerilim içinde olan havayı dağıtmaya çalışması bile komik geliyordu. Ki,buna gülmemek elde değil di. Eee bende hafif kıkırdadım haliyle. Bana döndü kaşları yapmacık bir şekilde çatılmış "hoşuna mı gitti küçük hanım" dedi. Ona baktım,baktım,baktım olmayacak bu iş. Uyarayım dedim. "Rotamız mı değişti?İzmir yerine bizi tahtalı köye mi göndereceksin?" Küçük çaplı bir kahkaha atıp önüne döndü. İzmire gitmeye daha o kadar çok yol vardı ki. Hem benim aklımdaki soruları yanıtlamaya hem de dinlenmeye zaman olacaktı elbet. Uyumak için değil de sadece dinlenmek için kapanan gözlerimin arasından sızan korku bana dinlenmeyi haram kılıyodu.
Gözlerimi açarak kestane rengindeki rampalı saçlarıyla hafif kemerli burnuna baktım. Damarları belli olan ellerini direksiyona tıklatarak fondaki şarkıya eşlik ediyordu. Arabayı gayet ustaca sürüyordu. Nerede öğrenme fırsatı bulduğunu bilmiyorum fakat bundan 3 yıl önce her üç ayda bir;
İki veya üç gün ortalardan kaybolduğu ve bazen bir hafta yok olduğunda benim sessiz ama şiddetli ağlama krizlerimi tek başıma üstesinden gelmem gerektiğini çok net hatırlıyorum. "Anlat" dedim sessiz ama net bir sesle "neyi anlatmamı bekliyorsun?" "Neyi biliyorsan, yani her şeyi" bu sefer fısıldama gibi çıkan sesimle birlikte gözlerimin yanan dipleri de serinleyip rüyasız bir uykuya sürüklediler.

•••

Soğuk soğuk esen yeller saçlarımdan başlayıp bütün kipriklerime doğru savrulurken bu ürpertiyle araladım göz kapaklarımı. Halâ arkaya doğru açık olan koltuğun üzerinde yatıyordum. Sağıma baktığımda bir benzin istasyonunda olduğumuzu gördüm. Solum da ise kapısı kapalı fakat pencerenin yarısı açık bir camla birlikte boş bir koltuk gördüm. Ayaklandım. Kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Saat beş civarıydı sanırım..Nede olsa hava yeterince kızıllığa ulaşmış ve herkese nispet yapar gibi güzelleşmiş bir manzara sunuyordu bize. Halâ açık kapıdan destek alıp dirseğimi yasladım. Etrafa göz gezdirdiğimde ileride  'IZMIR 5 KM ' yazan yazıyla neredeyse geldiğimizi anladım.
Aralık kapıyı kapatıp biraz ileri giderek ellerimi çok açmamaya gayret edip esnedim. Yamanı ortalarda göremedim fakat nede olsa onun en sonunda benim yanıma gelceğini bilerek tedirginliği kara deliğe kadar sürdüm. Birkaç turlayış ve tuvalate girip ihtiyaçları gidermenin sonucunda arabaya doğru ilerleyip kapıyı açıp hızlıca içeriye girdim. Koltuk düzlenmiş ve yaman da arabaya gelmişti. Bunu bana kızar nitelikte olan sesinden anlıyordum.
"Ahh,name seni ne kadar çok merak ettim haberin var mı?" Kafamı bana beni merak ettiğini söyleyen ama daha neredeyse iki üç saat önce onu aramaya çıktığım adama çevirdim."sende uyandığımda arabada değildin yaman" "aynı şey değil ama..lütfen bundan sonra haber ver,bak nede olsa başka bir şehirde tanımadığımız yerdeyiz" bir şey demeden kafamı cam kenarına koydum. Elindeki poşeti bana uzatıp kemerini taktı. Dizlerimin üzerindeki poşet araba çalışıp hareket edince öne doğru savruldu. Içerisindeki poğaça, bir kaç kraker ve bir kaç çikolata yere düştü. Eğilip aldım fakat yemedim. Kaç saattir yoldaydık? Büyük ihtimalle yaman ne dinlenmiş nede yemek yemişti. "Ne kadar oldu biz yola çıkalı?" Hafif bir şekilde boğazını temizleyip" neredeyse beş saat oluyor. Ama az kaldı geldik sayılır." Beş saattir açsa ve araba kullanıp hiç uyumadıysa bithap düşmüş demektir.
Elimdeki poğçadan bir parça kopartıp ağzına götürdüm "aç ağazını pis pasaklı" dedim. Güldü ve bana döndü "pasaklı olmak bir marifet nemeciğim, baksana ben pasaklıyım ama sen pasaklı bile değilsin" aramızda geçen konuşma tamamiyle ters bir konuşmaydı. Oysa ki ben böyle mi derdim.. aslında pasaklı tamamen bendim..

•••
12/02/ 2010

"Pis pasaklı" dedi gülüp bana bakarak "sensin pis pasaklı" üzerimi silkeyerek ellerimi belime koydum. "Hıh..sen şimdi kendine bak, baksana senden daha temizim" ayağa kalkıp elini omzuma atarak yürümetmeye başladı. Ve aynı zamanda da konuşmaya. "Seninle benim evimin hayalini kuruyorum dinle beni " kafamı sallayarak onayladım " ben büyüyeceğim sen halâ küçük kalacaks-" kaşlarımı çattım ve ona bakarak "bende büyüyeceğim" dedim. Elini ağzıma koyup kapattı."sus ve beni dinle sözlerimi kesersen anlamassın" yanaklarımı şişirip bıraktım ve kafa sallayıp onu dinlemeye başladım "nerde kalmıştık,,hah tamam. Şimdi sen küçük kalacaksın ama ben büyüyeceğim. Çünkü seni ben büyüteceğim. Beni de hayat. Sonraa büyük bir evimiz olacak hani böyle saraylar var ya,,işte onun gibi. Kocaman bahçesi olacak içerisinde mor olan hani senin sevdiğin çiçekler var ya onlardan olacak. Denize bakan güzel salıncaklı bir bahçe olacak..Mutfağı olacak sen bana yemek yaparken ben bütün yemekleri yiyeceğim. Sonra birlikte yemek yiyeceğimiz bir masamız olacak ve ben sana aç ağazını pis pasklı diyeceğim. Tamam mı?" "Ama o zaman sana birşey söyliyeyim yamancım" "söyle bakalım bitanem" "hıh,, ben pasaklıyım en azından baksana sen pasaklı bile değilsin." Kahkaha atıp omzumu kendine daha da çekip sarıldı ve tekrar konuşmaya başladı."ben de bir şey diyeyim mi?" "Tamam de bakalım"
Sır verecekmiş gibi benim kulağıma eğilerek cevap verdi." Ben de büyüyünce seninle evleneceğim. Hep beraber olacağız. Kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim. Herkese güvenmeyerek güveneceğiz."
Ona bakıp gülümsedim ve biraz da olsa heycanla sarıldım "bende seninle evleneceğim" dedim.

•••

Elimle uzattım boğçayı reddedip benim için almasını söylediğinden beri açtı.
Zaten izmire girerek ilk uğradığımız yer küçük bir kulübe gibi olan restoranttı. Masada yediğimiz yemeklerin artıkları dururken ellerini birleştirip bana baktı. "Şimdi seni hayallerimize götüreceğim. Ama bana sorma burası neresi? burayı nasıl aldın? Diye. Sadece bil ki zamanında anlatacağım şeyler var. Ve kesinlikle şunu anlamalısın o ev bizim evimiz pis pasaklı." Biraz tebessüm ettim. Ve elimi elinin önüne koydum." Unutmam,,o ev bizim haylimiz. Ve sen de unutma zamanı geldiğinde herşeyi söyleyeceksin." Elini elime koyup "seni seviyorum" dedi ve ayağa kalktı. Ben biraz donup yerime çakılırken beni de çağırınca ayaklandım. Cebinden yemek için yeterli parayı verip yanıma geldi. Jeepin içerisine girip yolların hızla akışını izlerken denizin yanından geçerken daha önce böyle bir manzara görmediğim için gözlerimi alamıyordum. "Denize gidecek miyiz?" Kafasını bana çevirip bakarak onayladı ve "bir kaç gün sonra gideriz" dedi. Araba büyük ve saray gibi evlerin önlerinden giderken yine gözlerimi alamıyordum. Bir süre sonra bir evin önünde durdu. Kocaman olan evin bahçesi de kocamandı. Çimler biraz sararmış ve bir tane de çardağın yanında büyük bir salıncak vardı.
Arabadan inip evin önünde beklerken yanıma Yaman geldi. "Burası bizim hayalimiz" ona baktım ve birkaç adım atıp çitlere dokunarak "bizim hayalimiz " dedim. Kocaman hayalimiz di,,
Deniz manzaralı,,,bahçeli,,,mor çiçekli,,, bizim hayalimiz di...

•••

Bölüm sonu!!!
İnşAllah beğenmişsinizdir...
Benim çok hoşuma giden bölümlerden biriydi. Hem de uzun bir bölüm yazdım sizlere 1148
Kelimelik.
Diğer bölümlerde görüşmek üzere,,,
《Desteklerinizi bekliyorum.》
Allaha emanet olun. :)
                     -Mine beyza-

Bu Hayatı HaketmedilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin