Güvenilir Kollar

66 38 17
                                    

Bölüme başlarken şarkı ile okumak isteyenler sezen aksu-belalım şarkısı ile okuyabilir.

~Keyifli okumalar~♡

•••
Name
Sağ kolumdaki ağrı, siren sesleri, kaçmak için veya kurtulmaya çalışan insanların koşması sonucu oluşan  kalabalıkta nefes darlığı yaşıyordum.Daha şiddetli yaralar aldığımız,ağrılar çekmişliğimiz var.Bu yaşam diyemeyeceğiz yaşadığımız hayattan kurtuluş olurmu bilemiyordum.Okumadık,okutulm-adık.Hiçbirimiz seçmedik ki hayatlarımızı.
Dilediğimiz dilekler,üflediğimiz bir mum veya hediyeler almadık doğduğumuz için biz.Gerek yoktu.
Ama şimdi geçmişimizi olmasada geleceğimizi kurtarabilirdik.
En basit örnek olarak: Ben.
Hiç hayal kurmadım aileye karşı çünkü yoktu.Gerçekte olan ailemizden ayırdılar bizleri.cezalarını çekseler ne olur?bizim bunca senemizi verecekler mi? Belki unutulduk,geri hatırlayacaklarmı bizi?
Sanmıyorum.
Çatışma sesleri ,siren ve bağırışlar kesilirken büyük minderlerde bana sarılan yamanın kollarını gevşetmesiyle aralık olan kapıdan görebildiğim kadarıyla artık polisten başka kimse yoktu.Kolumun ağrısı artarken soğuk terler dökmeye başladım.Sık nefeslerim soğukta beyaz hava bulutu olarak dağılıyordu.
Yamanın yönlendirmesi sonucu iki yana açılabilen büyük depo girişine doğru gittik.İçeride bulunan on beş kişiyi arabaya bindiren polisler diğer çocukları -çocuk olmayan,olamayanları- büyük bir servise bindirdi.Yamanın çekiştirmeleri sonucu deponun sol tarafında bulunan sık ağaçların içine doğru ilerledik.Bir süre sonra koşmanın sonucu nefes nefese büyük bir çınar ağacının altına oturduk.Sağ elimin ağrısı şiddetlenince küçük çaplı bir çığlık attım.Yamanın bana bakmasıyla neler olduğunu anlamaya çalıştığını fark ettim ve açıklama gereği duydum."kolum sanırım e-ezildi." Yamanın üzerindeki yeşil ince tişörtün eteklerinden biraz yırtarak kolumu kendine çekti ve sardı.Yırtık tişört biraz olsun kolumun ağrısını sabitledi.Yamanın "polis araçları gidene kadar burada durmalıyız gidince yakup abinin yanına gider ve dinleniriz." Demesiyle ona döndüm."neden polislerden ayrı gittik?" Bunun cevabını merak ediyordum,nede olsa bunca yıl polislerin bizleri kurtarmasını beklemiyormuyduk."Yakup abi ikimizi sokaktaki dükkanda bekliyor.Onunla gitmemiz gerek,ben polislere haber verdiğimde yakup abide yanımdaydı yanında kalmamızı istedi." "Buna gere-" buna gerek varmı demek istesemde sözüm yarıda kaldı."yetimhaneye gitmek istermisin?" Tabiki istemezdim.Başımı olumsuz anlamda salladım.Yakup abi yamanın depodan ayrılıp -kaçıp- yanına gittiği ve tamir dükkanı olan bir adamdı.Bunca yıl bize yardım eden kişiydi. Depoda önceden kardeş diyecek kadar yakın olduğumuz ama kendi menfaatleri için bizden vazgeçen insanlar vardı.Yaman yakup abinin yanında iki gün durup beş gün depoda duruyordu onun yokluğu anlaşılmıyordu.Bu sayede azda olsa savunabiliyordu kendini çünkü  yakup abinin yanı sıra bir çok insanlada tanışmıştı.Yaman zeki bir insandı kurtulabilirdi fakat o adamların elindeki birçok insanı da kurtarmak için çabaladı.
Ve başardı.
•••
Yakup abinin yanına gitmek için ağaçları,depoyu ve birkaç cadde aştık.
Köşede bizi bekleyen otuz sekiz yaşında olmasına rağmen saçları ve sakalı simsiyah olan yakup abinin yanına gittik.Bir baba şefkati ile kucak açan adamın "hoşgeldin evlat" demesiyle güvenilir kollara sığındığımızı  anladım.İkimizide sarıp sarmalayıp Fatma ablanın -eşinin-yanına,evine doğru ilerledik.Sıcak bir yuva.Bizde olmayanlardan sadece biri.Ama diğer bir çok insanlarda olmayan bir şey ve sadece bizde olan, yenilgi.Çok adil değil mi?Artık adil olma zamanı geldi.
•••
Arada sırada geçmiş'e yolculuk yapacağım.

Hakkında neler düşündüğünüzü merak ediyorum.

Allaha emanet olun :)

Bu Hayatı HaketmedilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin