MERHABA ^^ OKUYUCU SAYISI VE VOTE ÇOK AZ AMA YAYINLAMAK İSTEDİM BEN YİNEDE YORUM BEKLİYORUM İYİ OKUMALAR :3
-UKALA ŞEY-
Nereye gittiğimi bile bilmiyorum şuan. Ayaklarım istemsiz bir şekilde götürüyor beni. Neredeyse yarım saattir yürüyordum. Ama yorgun değildim bedenimi bile hissetmiyordum. Nereye gittiğimde umurumda değildi doğrusu. Başımı kaldırdığımda istemsizce ağzım şaşkınlıktan açıldı. Yanaklarımdan akan yaşlarla tekrar şaşırdım. Ağlıyor muydum ben? Demek ki beni buraya getiren ayaklarım değil kalbimdi..
Babamı o kadar çok özlemişim ki ayaklarım bile beni buraya getirdi. Keşke bırakmasaydın bizi, keşke gitmeseydin. Yine gel yine sarıl bana saçımı okşa. Ben sensiz çok yalnızım baba. Çok yalnız..
***
Eve geldiğimde saat yediydi. Hava kararmıştı. Okula gitmediğimi öğrenmezler diye umuyorum.. Ama Yeşim hanım bu her şeyden haberi olabilirdi.. Eve sessizce girdim. Merdivenlerden çıkacakken arkamdan birisi “hoş geldin” dedi. Tanıyordum bu sesi. Mustafa’nın sesiydi. Yani cici babam. Cevap vermeden merdivenleri çıkmaya devam edince tekrar arkamdan seslendi. “Neredeydin bu saate kadar? “ yanlış mı duymuştum? Beni mi merak etmişti? “Hahahahah sen beni mi merak ettin?” “Evet, bu gayet normal bir şey” Ne saçmalıyordu bu? “Bana bak bana sakın iyi baba rolleri yapma bu yaptıkların sadece annemin gözüne iyice girmek için ve benim bu hayatı kabullenebilmem için! Ama merak etme annem sana o kadar âşık ki gözü başka bir şeyi görmüyor! Bana gelince, senin olduğum hayatı kabullenmemi bekleme! Beni öyle paralarınla da etkileyemezsin. Bir daha da beni merak etme ya da şöyle söyleyeyim beni merak etmiş numarası yapma! “ son basamağına çıkacakken arkamdan yine bağırdı “Neden anlamak istemiyorsun? Bunların hiçbiri ne seni ne de anneni etkilemek için değil! Ben anneni önemsediğim gibi seni ve bereni de önemsiyorum. Senden beni baban olarak görmeni isteyemem zaten ne yaparsam yapayım baban gibi de olamam ama beni ister bir abi istersen de bir arkadaş gibi görebilirsin. Bana sırlarını dertlerini anlatabilirsin. Annenle çok iyi anlaşamadığınızı biliyorum ama şunu bil ki biz ikimiz daha iyi anlaşırız. O yüzden ne zaman istersen buradayım.” Söyledikleri karşısında gözlerimi devirdim ve odama gittim. Sıcak bir duş iyi gelecekti…
***
Yeni uyanmıştım. Tahminime göre yarım saattir uyuyordum. Gözüme karşı evdeki listeme yazdığım o ultra yakışıklı çocuk takıldı. Üzerini değiştiriyordu. Aman Allahım kasları ve baklavaları buradan bile fark ediliyordu. Aslında pencerelerimiz yakındı. Ayağa kalkıp pencerenin kenarına gittim. Yok ben vazgeçtim bunu listeme yazmaktan. Ben bunu listemin başına yazıyorum! Hatta şu anki tek hedefim adını bilmediğimi çocuk!..
Beni fark etmiş olmalı ki pencereyi açtı ve bir şeyler söylemeye başladı. Bana söylüyordu bunları. Bende penceremi açtım. “sen beni mi dikizliyorsun? “ hah kendini bulunmaz Hint kumaşı falan mı sanıyor bu? Ama doğru söylüyordu resmen onu dikizliyordum. “ ne saçmalıyorsun be sen kimsin ki seni dikizleyeceğim” “dikizlemesen iyi olur küçük kız” dedikten sonra pencereyi sertçe kapattı. Küçük kızmış sana bunu ödeteceğim adını bilmediğim ultra yakışıklı ve ultra ukala çocuk.
***
1 hafta sonra…
Artık okula gitmem gerekiyordu. Zaten derslerden yeterince geri kalmıştım. Ama dersler umurumda mıydı? Hayır. Anneme ve kocacığına okula gitmediğime dair haber gelmişti zaten. Acaba okulda neler yaptığımı öğrenmek için ne kadar para verecekler. Üzerimi değiştim ve aşağıya indim. “ Mustafa seni dışarıda bekliyor. Okula seni o bırakacak. “ “onunla gitmeyeceğimi söylememe gerek var mı?” “onunla gitmezsen neler olacağını söylememe gerek var mı?” ikisiyle de uğraşamayacaktım arabaya bindim ve hiç konuşmadan okulun oraya vardık “çıkınca ara” “söylemene gerek yok beni ne kadar önemsediğini biliyorum” deyip gözlerimi devirdim.
***
Harika! Yeni bir okul ve okula girer girmez üstündeki o pis bakışlar! Bu okuldakilerle anlaşamayacağım kesin. Çünkü en pahalı okulu seçmişler ve eminim hepsi kendini beğenmiş zengin züppeni tekidir. Tamam, bende zenginlik içinde büyüdüm ama hiçbir zaman parasıyla hava atan tiplerden olmadım? Bence çok saçma. Müdürün odasına doğru yol aldım…
Kapıyı birkaç kez tıklattım. “geeel” içeriye girdiğimde yüzüme bakmayan ve bilgisayarda yazı yazan bir müdürle daha doğrusu müdüre ile karşılaştım. Benim geldiğimi gördüğünde “hoş geldin ben de seni bekliyordum okulumuza iyi bir öğrenci olacağından şüphesizim baban Mustafa beyle de konuştum.” Acaba kaç para vermişlerdi buna! Yalakalığın bu kadarı! “şu konuda bir anlaşalım o benim babam değil ve sınıfıma gitmek istiyorum.” Her ne kadar istemesem de… “Tabi tatlım sınıfın 11K”
Tabelada 11K yı görünce sınıfa girdim. Yine o kendini kötü hissettiren bakışlar… Hemen yanıma bir kız atıldı. “ merhabaaaa ben Asya senin ismin ne? “ sevecen ve sıcakkanlıydı. Bu okuldan böyle birinin çıkmasına şaşırdım doğrusu. Hayatımda uzun zamandır da böyle birisi yoktu. Sevecen ve en önemlisin iyi. Kızın yani Asya nın eli havada kalmıştı. Bende elimi uzatıp gayet sevecen bir şekilde “merhaba ben de Hazal. “ dedim. “yanıma otursana” “peki” peki ne ya? O kadar uzun zamandır hayatımda iyi birisi yoktu ki iyilere nasıl davranılacağını unutmuşum. Biraz kendinden bahsetti. Okuldan falan. Konuşkan bir kızdı. Asya yı sevdim ama. Anlaşabileceğim bir kız. Onunla konuşurken gözüm bir anda yan masaya kaydı. Yok artık! Tesadüf müydü bu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI UKALA
Romance. "Bana küçük kız demeyi kes!" heceleyerek konuşmuştum herhâlde sesim böyle daha sert çıkmıştır. "Ayrıca ben yanlış bir şey yapmadım. Ukala olduğunu eminim sana daha önce birileri söylemiştir! Ben de sana bunu hatırlatıp kendine gel diye üstüne suyu...